HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Vip Transfer
25 Haziran 2019 Salı Saat: 09:46

“YOLUMUZ ÇAĞDAŞ UYGARLIK YOLUDUR”

Eğitim İş Ordu Şube Başkanı Hikmet Pala 2018-2019 Eğitim öğretim yılını değerlendirdi.  Başkan Pala, yaptığı değerlendirmede şu ifadelere yer verdi. “Eğitim sisteminin popülist söylemlerin oyuncağı haline geldiği, “Ben yaptı
“YOLUMUZ ÇAĞDAŞ UYGARLIK YOLUDUR”

Eğitim İş Ordu Şube Başkanı Hikmet Pala 2018-2019 Eğitim öğretim yılını değerlendirdi.  Başkan Pala, yaptığı değerlendirmede şu ifadelere yer verdi. “Eğitim sisteminin popülist söylemlerin oyuncağı haline geldiği, “Ben yaptım oldu”cu anlayışın egemen olduğu, tamamen ideolojik bakış açısıyla kağıt üstünde gerçekleştirilen değişikliklerle çağdaş, bilimsel ve laik eğitimin yok edilmeye çalışıldığı bir süreç yaşamaktayız.

AKP’nin iktidarda olduğu 17 yıl boyunca, 7 kez Milli Eğitim Bakanı değişmiş, her gelen bakanın öncekinin tersi uygulamalarıyla eğitim sistemi adeta yamalı bohçaya dönmüştür. Sadece AKP iktidarında, eğitim sisteminde yapılan köklü değişiklik sayısı 15’e ulaşmış, yapılan her değişiklik beraberinde çözümsüzlüğü getirmiştir.

Dernek ve vakıflarla imzalanan protokoller, eğitimin özelleştirilmesi, karma eğitim karşıtı uygulamalar, ikili öğretim, taşımalı eğitim, derslik açıkları, kalabalık sınıflar, altyapısı yetersiz okullar, öğrencilerin tarikat ve cemaatlerin yurtlarına mahkum edilmesi, çocukların örgün eğitim dışına itilmesi, sınav sistemlerinde ve müfredattaki değişiklikler, mülakata dayalı sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik, öğretmene yönelik şiddetin sürmesi, ataması yapılmayan öğretmenler sorunu gibi çok sayıda sorun maalesef bu öğretim yılına damgasını vurmuştur.

AKP iktidarı döneminde eğitim, siyasal iktidarın egemen ideolojisinin önemli bir bileşeni haline getirilerek en fazla yıpratılan alan olmuştur. Kindar nesil projesini her türlü hukuki, vicdani ve etik kuralı ayaklar altına alarak yaşama geçirmeye çalışan siyasal iktidar, çağdaşlaşmanın temeli olan eğitimi, kendi ideolojik amaçları doğrultusunda biçimlendirmeye çalışmaktadır.

10 Eylül 2018 tarihli yönetmelikle Çok Programlı Anadolu lisesi ve mesleki ve teknik eğitim kurumlarında karma eğitim yapılması şartı kaldırıldı.

Karma eğitimi yok etmeye çalışan, okullarımızı “haremlik-selamlık” şeklinde ayırmaya kalkan bu anlayış; çocuklarımızı eşit haklara sahip, ülkenin geleceğinde yararlı yurttaşlar olarak eğitip yetiştirmek yerine, onları cinsel kimlikleriyle ön plana çıkarmaktadır. Çağdaş, laik ve bilimsel eğitimde bu uygulama kabul edilemez. Eğitim-İş olarak, Cumhuriyet kazanımlarını geriletecek olan bu yanlış girişimin iptali için dava açtık.

Milli Eğitim Bakanlığı, başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere, iktidara yakın dini kurum ve vakıflarla imzaladığı protokollere 2018-2019 eğitim öğretim yılında da devam etmiş, protokollere yenileri eklenmiştir.

Gerici dernek ve vakıflar okullarımızdan ayrılıncaya kadar, Diyanet İşleri Başkanlığı okul ve öğrencilerimizden elini çekinceye kadar, laik, bilimsel, demokratik, kamusal ve parasız eğitim için mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.

 

SÖZLEŞMELİ VE ÜCRETLİ ÖĞRETMEN UYGULAMASI  

Eğitimde ciddi oranda öğretmen açığı olmasına rağmen Bakanlık, 15 Temmuz sonrasında kadrolu öğretmen atamasından vazgeçmiş “doğrudan torpil” anlamına gelen sözlü sınava dayalı sözleşmeli öğretmen sistemini getirmiştir. Atamaların sözlü sınav ile yapılması ise eğitim sistemimiz için utanç verici bir uygulama olmaya devam etmektedir. Sözleşmeli öğretmen oranı 2016-17’de yüzde 2.2 iken, 2017-18 eğitim-öğretim yılında resmi kurumlarda görev yapan tüm öğretmenlerin yüzde 4,4’ü sözleşmelidir.

 

ATAMASI YAPILMAYAN ÖĞRETMENLER

 

Eğitim sistemimiz her geçen gün artan sorunlarla tam bir çürüme içindeyken, AKP iktidarı döneminde ortaya çıkan ataması yapılmayan öğretmenler sorunu eğitimin öncelikli ve acil çözüm beklenen sorunlarından birisi haline gelmiştir.

MEB tarafından atama bekleyen öğretmen adayı sayısı 382 bin 595, öğretmen ihtiyacı ise 97 bin 31 olarak açıklanmıştır.

Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Strateji Belgesi’ndeki verilere göre ise eğitim fakültelerinde okuyanların sayısı 228 bin 279. Fen fakülteleri, edebiyat fakülteleri ve ilahiyat fakültelerinde okuyan öğrenciler de dahil edildiğinde öğretmen olmayı bekleyen 653 bin 899 lisans öğrencisi olduğu görülüyor.

Öğretmenlik alanlarına kaynak teşkil eden diğer programlar ve pedagojik formasyon kurslarına devam eden mezun öğrenciler de dikkate alındığında öğretmen olarak atanmayı amaçlayanların sayısı 1milyonu aşıyor.

Ancak MEB hala eğitim sisteminin ihtiyacı kadar atama yapmamakta, esnek ve güvencesiz istihdam biçimi olan “sözleşmeli öğretmenlik” uygulamasıyla insanca çalışma koşullarını hiçe saymaktadır.

Son yıllarda yapılan öğretmen ataması sayısında önemli bir düşüş görülmektedir. Bu durum atama bekleyen işsiz öğretmen sayısını her geçen yıl arttırmakta, intiharlara kadar varan olumsuz sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Gençlerimizi buna mecbur bırakan anlayışı, ne insanlık onuru ne de öğretmenlik mesleğine biçilen değer ile bağdaştırmak mümkün değildir.

 

Eğitim sisteminde yıllardır yaşanan sorunların, bakan değişikliğine, büyük reformlar gerçekleştirileceği vaadiyle açıklanan vizyon belgelerine rağmen, 2018-2019 eğitim öğretim yılında da artarak devam ettiği görülmektedir. Eğitimde yaşanan yapısal sorunlar karşısında MEB’in somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmek gibi bir amacının olmadığı, eğitimde yaşanan ticarileşme, özelleştirme ve dinselleştirme uygulamalarının hız kesmeden devam edeceği görülmüştür.

Daha önce defalarca söylediğimiz gibi eğitim sisteminde yıllardır yaşanan sorunların aşılmasının, çocukların nitelikli bir eğitime ulaşabilmesini sağlamak için bugüne kadar izlenen bilimsel olmayan eğitim politikalarını tamamen değiştirmekten geçmektedir. Yaşanan karanlık tablodan çıkışın tek yolu ise eğitimin eşit, parasız, bilimsel, laik ve kamusal niteliğinin arttırılmasıdır.

Eğitim-İş olarak, parasız, bilimsel, demokratik, laik, ulusal ve karma eğitim mücadelemize, Atatürk’ü ve devrimlerini anlatmaya, haksızlığa, hukuksuzluğa maruz kalmış tüm eğitim emekçilerinin yanında olmaya devam edeceğiz. Yolumuz çağdaş uygarlık yoludur, yolumuz Cumhuriyet yoludur ve bu yoldan asla dönmeyiz.

 

                                                                        

 

Anahtar Kelimeler : “YOLUMUZ, ÇAĞDAŞ, UYGARLIK, YOLUDUR”

Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız