HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Vip Transfer
28 Eylül 2019 Cumartesi Saat: 08:30

NAFAKA NEDİR, NE DEĞİLDİR?

Ordu Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Av. Birsen Uçar, gazeteci Şafak Deliçakar’a verdiği röportajda nafaka konusunu değerlendirdi. Türkiye’de yeniden revize edilmesi planlanan nafaka konusunda beklentilere de cevap veren Uçar, nafak
NAFAKA NEDİR, NE DEĞİLDİR?

Ordu Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Av. Birsen Uçar, gazeteci Şafak Deliçakar’a verdiği röportajda nafaka konusunu değerlendirdi.

Türkiye’de yeniden revize edilmesi planlanan nafaka konusunda beklentilere de cevap veren Uçar, nafaka hakkı, borcun yükümlülükleri ve daha bir çok konuları da ele alarak önemli uyarı ve tavsiyelerde bulundu.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Uçar, haftanın röportajına hoşgeldiniz. Türkiye gündemine oturan yeni nafaka düzenlemeleri hakkında görüşlerinizi alma fırsatı sağladığınız için teşekkür ediyorum. İktidarı, muhalefeti ve Sivil Toplum Kuruluşlarıyla birlikte herkes bu konuda ki beklentilerini ortaya koymaya başladı. Öncelikle Nafaka nedir, ne değildir?

Birsen UÇAR: Teşekkür ediyorum Şafak Bey. Evet, Türk Medeni Kanunu'nun 175. Maddesine göre "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Yükümlüsünün kusuru aranmaz.".

Nafaka sadece kadınlara değil ekonomik gücü daha düşük olan erkeklere de bağlanabilir. Uygulamada genellikle nafakayı alan tarafın kadın olmasının nedeni toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden, kadınların erkeklerle eşit eğitim ve istihdam olanaklarına ve eşit maaşa erişiminin olmaması onları ekonomik olarak dezavantajlı kılar. Bu sebeple nafakanın hakkından genellikle kadınlar yararlanmaktadır.

            Nafaka yükümlülüğü sosyal devlet ilkesine değil yalnızca önceki evlilik birliği sebebiyle var olan dayanışma yükümlülüğüne dayanır. Bu nedenle fonlar kurulması veya sosyal yardımlar yapılması nafakanın alternatifi değildir.

Ayrımcı toplumsal roller, ücretli işe alımda görünen ve görünmeyen engeller sebebiyle kadınlar aleyhine iş yaşamında cinsiyet ayrımcılığının hüküm sürdüğü bilinen bir gerçektir. 

Genel olarak nafaka borcu, bakma veya dayanışma yükümlülüğüne dayanır, bir yaptırım değildir.

Yoksulluk nafakası çocuğa ve evlilikte eşe ödenen nafakanın aksine şarta bağlıdır. Yoksulluk nafakası ve hısımlar arasında ödenen yardım nafakası ise şarta bağlıdır. Her ikisi de dayanışma yükümlülüğüne dayanır ve yoksulluğa düşecek olma koşuluna bağlıdır. Üstelik yoksulluk nafakası boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olma koşuluna ve ayrıca daha ağır kusurlu olmama koşuluna bağlıdır.

Yoksulluk nafakası düzenlemesinde cinsiyet ayırımı yapılmamıştır. Kadın veya erkek eş boşanmakla yoksulluğa düşecekse ve kusuru diğer taraftan daha fazla olmamak şartıyla diğer eşten yoksulluk nafakası isteyebilir (Madde 175).

Yoksulluk nafakasının daha çok kadınlara veriliyor olmasının nedeni kadınların ekonomik olarak güçsüz bırakılmaları, bağımlı kılınmaları ve boşanmakla yoksulluğa düşecek olmalarıdır.

Türkiye taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde kadını güçlendirmeyi, korumayı, şiddeti önlemeyi ve her türlü ayrımcılığa son vermeyi kabul ve taahhüt etmiştir. Anayasanın 90. maddesi uyarınca bu sözleşmeler kanun hükmündedir. Anayasa ile güvence altına alınmış bir hususa karşı ne yazık ki günümüzde savaş açılmıştır,

 “Yoksulluk nafakası konusunda yeni bir yasal düzenlemeye ihtiyaç yoktur, kadının nafaka hakkına dokunmayın.”

Şafak DELİÇAKAR: Kadınlar nafaka almak yerine çalışmayı tercih edebilir mi?

Birsen UÇAR: Kadınlar çalışmayı reddetmiyor. Kadınlar, çalışma hayatına girmelerinin önünde pek çok engel olduğu için çalışamıyor, çalışsalar dahi hayatlarını idame ettirebilecekleri gelire erişemiyorlar. Aile içerisinde ve evlilik sürecinde çoğu kez örgün eğitime ve hatta meslek kurslarına dahi erişmeleri engellenerek bir meslek edinmelerine, uzmanlaşmalarına engel olunuyor.

Kocaları tarafından çalışmasına izin verilmediği ya da ev ve çocuk bakımını üstlenmek zorunda kaldıkları için yıllarca istihdama dâhil olamıyorlar. Kadınların belli bir yaşa geldikten sonra hem yaşlarından hem de deneyimsiz olmalarından ötürü iş bulması neredeyse imkânsız hale geliyor.

Yıllarca ev içi emek vermiş, bazen aile işlerinde hiçbir ücret almaksızın çalışmış kadınlar boşandıktan ancak çok düşük ücretli, güvencesiz işler bulabiliyorlar. Çalışma saatleri ile uyumlu, ücretsiz ve erişilebilir kreşlerin yokluğu da kadınların çalışması önündeki en büyük engellerden biridir. Kaldı ki günümüzde nafaka alacaklarının bir çoğu erkekler tarafından ödenmemektedir.

Şafak DELİÇAKAR: Nafaka süresiz midir?

Birsen UÇAR: Kadının iş bulması, yoksulluk durumunun ortadan kalkması ya da yeniden evlenmesi ile nafaka kaldırılabilir. Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde nafaka miktarının artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.

Yoksulluk nafakası ömür boyu değildir. Türk Medeni Kanunu’nda yoksulluk nafakasının sona ermesi, kaldırılması ve indirilmesi şartları belirlenmiştir (Madde 176).

Nafaka borçlusu da tam tersi şekilde nafaka alacaklısının gelir elde etmeye başladığı, ekonomik durumunun düzeldiği ya da kendisinin ekonomik durumunun bozulduğu, nafakayı ödeyemez hale geldiği gibi gerekçelerle nafakanın azaltılmasına ya da nafakanın sona erdirilmesine karar verilmesini talep edebilir. Fakat bu hususların Mahkemelerde dile getirilmeyip sosyal medyada, yazılı ve sözlü basında ya da televizyonda dile getirilmesi samimi ve gerçekçi değildir. Sadece toplumda algıyı kendileri yararına yönetmek istenmektedir.

Nafakanın süreli hale getirilmesi kadının mağduriyetini artıracak ve onu şiddet gördüğü ve mutsuz olduğu bir evliliğe katlanmak zorunda bırakacaktır.

Boşanma TMK da sınırlı sayıda sebeple çerçevelenmiş olup, Mahkeme nezdinde kanunun boşanma ile ilgili hükümlerinde belirlenen hususlardı tutum ve davranış gösterildiğinin tespiti halinde boşanma yönünde karar verilir. Dolayısı ile boşama kararı verilmesi tahmin edilen ya kulaktan dolma bilgiler gibi basit ya da salt beyana dayalı bir şekilde gerçekleşmemektedir.

Anayasa Mahkemesi kararları ve Yargıtay içtihatlarıyla yoksulluk nafakasının ölüm veya evlilik ile kendiliğinden sona erinceye ya da mahkeme kararıyla kaldırılıncaya kadar süresiz olması gerektiği karara bağlanmıştır.

Şafak DELİÇAKAR: Nafaka nasıl hesaplanır?

Birsen UÇAR: Boşanma davalarının müşterek çocukların velayeti, maddi ve manevi tazminat ödemeleri, ortak malların paylaşımı, ziynet eşyalarının teslimi gibi sonuçlarından bir tanesi de taraflardan birinin karşı tarafa nafaka ödemesine karar verilmesidir. Mahkeme taraflardan birinin boşanmada nafaka talebinin varlığı halinde şartları değerlendirerek talebi uygun görürse nafakaya ilişkin ödemeyi hüküm altına alır.

Şafak DELİÇAKAR: Neden “kadınların nafaka hakkına dokunmayın” diyoruz?

Birsen UÇAR: İçinde yaşadığımız toplumsal koşulları şekillendiren kadın erkek eşitsizliği kadınları pek çok açıdan güçsüzleştirmektedir. Kadınların hayata eşit katılımını sağlayacak destekleyici politikaların eksikliği ise başta ev içi emek olmak üzere birçok sorumluluğu kadınların tek başlarına üstlenmesi anlamına gelir.

Örneğin, çocuk bakımı ne yazık ki kadınların birincil görevleri arasında sayılmaktadır ve çocuklar için ücretsiz kreş hakkı devlet tarafından sağlanmamaktadır. Çocuğunu ücretsiz olarak kreşe göndermeden çocuk bakımını esas olarak annelerin üstlendiği durumlarda kadınların uzun saatler mesai yapabilmesi mümkün değildir.

Ücretsiz kreş desteği ise uzun çalışma saatlerine denk gelmediği için kadınlar yine kreş saatleri dışında çocuklarına bakmak zorunda olduklarından çalışamamaktadır. Çoğu güvencesiz, esnek ve düşük ücretli işlerde çalışan kadınların ise çocuklarını ücretli bir kreşe gönd Nafaka miktarı standart olmayıp hakim tarafından belirlendiğinden kadınları yoksulluktan kurtaracak ya da çocukların bakımını karşılayacak nafakalar bağlanmamaktadır.

Şafak DELİÇAKAR: Verilen nafakalar kadınların hayatını geçindirebilecek tutarda mıdır?

Birsen UÇAR: Nafakanın miktarı, Türk Medeni Kanunu’nun 175. Maddesi uyarınca nafakanın yükümlüsünün mali gücü oranında belirlenir. Kadınların deneyimleri bize gösteriyor ki çoğunluğu yaklaşık aylık 300 TL yoksulluk nafakası almaktadır.

Türkiye’de açlık sınırının 1686 TL olduğu düşünüldüğünde kadınların çalışmak yerine ömür boyu nafaka almayı tercih ettiği ya da kadınların nafaka alabilmek için 1 hafta evli kalıp boşandığı gibi argümanlar akıl dışıdır. Nafakanın ülke gerçeğinde bir kadının gelir kaynağı olabilecek miktarlardan söz edilemez.Ülkede aylık geliri asgari ücret olan ciddi bir çoğunluk vardır.Bu gelirden de aylık 5000 TL ödenmesine ilişkin bir karar zaten çıkmamaktadır.

Şafak DELİÇAKAR: Kadınlar nafaka almak için mi evleniyor?

Birsen UÇAR: Türkiye gibi erkek egemen bir toplumda bir kadının boşanma kararı alması kolay değildir. Boşanmak kadınları toplumsal baskıya daha açık hale getirebilmektedir. Nafaka miktarlarının düşüklüğü de göz önüne alındığında bir kadının nafaka için evlenip boşandığını iddia etmek gerçekçi değildir.

Şafak DELİÇAKAR: Hiçbir koşul aranmaksızın kadınlara ömür boyu nafaka mı bağlanıyor?

Birsen UÇAR: Nafakanın miktarı, Türk Medeni Kanunu’nun 175. Maddesi uyarınca nafakanın yükümlüsünün mali gücü oranında belirlenir. Eşi yoksul olan yoksul eş boşanma sonrası yoksulluk nafakası alamaz. Düzenli gelire sahip, yeniden evlenmiş, mesleği olup çalışmamayı tercih eden ya da devlet tarafından yeterli miktarda sosyal yardım alan kişiler zaten hali hazırda kanunlara göre nafaka alamamaktadır.

Şafak DELİÇAKAR: Nafakanın kaldırılmasını talep edenler aslında ne istiyorlar?

Birsen UÇAR: Nafakanın kaldırılması talep edenler toplumsal cinsiyet eşitliği sıralamasında 144 ülke arasında 131. sırada olan Türkiye’yi, hem toplumsal cinsiyet eşitliği hem refah seviyesi çok daha yüksek olan ülkelerle karşılaştırarak Türkiye’deki kadınların o ülkelerdeki kadınlardan daha katmerli eşitsizliğe muhatap oldukları gerçeğini göz ardı ediyorlar.

Aynı zamanda mevcut nafaka uygulamaları ile ilgili çarpıtılmış ve gerçek olmayan bilgiler vererek yanlış algı yaratmaya çalışıyorlar. Nafakanın kaldırılması talebi aslında kadınları daha da yoksullaştırma talebidir. Hali hazırda ekonomik sebeplerle zaten boşanmakta güçlük çeken kadınların boşanma talebini tümden ortadan kaldırmayı hedefler.

Kadınlarla erkekler arasındaki toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirmeyi ve kadınların güvencelerini ortadan kaldırarak erkeklere bağımlı ve itaatkar hayat sürmelerini amaçlamaktadır.

Şafak DELİÇAKAR: Nafaka Borcunun Ödenmemesi nedeniyle hapis cezası nedir?

Birsen UÇAR: Mahkeme tarafından hükmedilmiş nafakanın ödenmemesi halinde, nafaka alacaklısı önce icra takibi başlatmalıdır. Borçluya hafakayı ödemesi için süre verilir. Bu sürede ödemez ise 3 aya kadar ödenmeyen nafaka nedeniyle İcra Ceza Mahkemesi”ne yargılama giderleri karşılanmak suretiyle şikayette bulunulur,Ve nafaka borçlusu Mahkeme huzurunda dinlenir.Ve yine ödeme yapmaz ise hapis cezasına hükmedilir ve bu karara itiraz etme kanun yolu açıktır.Verilen ceza bir ceza yargılaması kaynaklı değil , disiplin cezasıdır.

Toplumsal düzeni sağlamak bakımından getirilmiş bu ceza kasten ye da taksirle işlenen suç gibi nitelendirelemez. Dolayısı ile ülkemiz ekonomik şartlarında ortalama 300 TL-500 TL gibi aylık nafakanın ödenmemesi halinde neredeyse birkaç yıl sürebilecek yargılama süresi sonunda disiplin hapsi kararı kesinleşmektedir. Ve infaz edilmesi sırasında ve öncesinde de bu aylık nafaka icra dosyasına ödendiği anda ceza ortadan kalkmaktadır.

Her ay için bir kadının nafakayı ödememekten şikayet etmesi olduk.a uzun süren ve maddi olarak gider avansı karşılaması gereken bir süreçtir,Aslında mağduriyet direkt kadın bakımından olup üksi şekilde sanki bir anda birkaç günde ya da ayda borcun tamamı için hürriyeti bağlayıcı ceza gibi algı yaratılmak istenmektedir.Feveran eden zihniyet ülke gerçeklerinden uzaktır.

Bir çok erkeğin de evlilik sonrasın , öncesinde ve evlilik sırasında olduğu gibi boşanma sonrasında da çocuklarına kişisel ve psikolojik gelişimi bakımından maddi ve manevi destekten kaçınma yolunu tercih etmekte ve buna da nafaka sorumluluğundan kurtulmaya çalışmakta olduğunu tüm okurların dikkatine sunuyorum.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Uçar, verdiğiniz bilgiler ve değerlendirmeler için çok teşekkür ediyor, bundan sonraki süreçte de çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Birsen UÇAR: Şafak Bey, bende şahsıma ve baromuza böyle bir olanak sağladığınız için teşekkür ediyor, yayın hayatınızda başarılarınızın devamını diliyorum.

 

Anahtar Kelimeler : NAFAKA, NEDİR, NE, DEĞİLDİR?

Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız