AK Parti Ordu Milletvekili ve Yerli Düşünce Derneği Başkanı Metin Gündoğdu Yerli Düşünce Derneği ve TBMM’nin kuruluşunun 100.yılı dolayısıyla bir kutlama mesajı yayınlayarak gündeme dair değerlendirmeleri içeren basın açıklaması yaptı.

Gündoğdu yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “ Coronavirüs belasıyla mücadelede Cumhurbaşkanımızın üstün liderliğiyle ülkemiz adeta pozitif olarak ayrışmış, sağlık sektörüne yapılan yatırımların ne kadar doğru ve gerekli olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Dünyanın süper güçlerini diz çöktüren virüs belasını akılla, bilimle, teknikle ve yüksek öngörü ve organizasyon kabiliyetiyle Türkiye’den teğet geçmiştir diyebiliriz. Hatta dünyada diğer ülkelere yardım eden ender ülkelerden birisi konumuna gelmiştir.

Öte yandan Ak Parti hükümetinin şehir hastaneleri atılımını yerden yere vuranlar bugün sus pus olmak zorunda kalmışlardır. Yapılan işlerin büyük bir hizmet olduğu bugün çok net ortaya çıkmıştır.

Hükümetin bu dönemde ortaya koyduğu üstün yönetim başarısı muhalefet tarafından bir türlü kabullenilememiş, toplum sağlığı gibi ortak bir meselede bile ucuz siyaset peşine düşülmüştür.  CHP belediyeleri başına buyruk ve sorumsuz davranmaya başlamışlardır. Ucuz şovlar peşine düşmüşlerdir. Bir yandan da CHP yönetimi Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un boğazdaki evine dikkatleri çekerek hükümetin koronavirüsle mücadeledeki başarısını gölgelemeye çalışmaktadır.

Her şeyi meşru ve kanuni olan küçücük bir arsa kiralaması o kadar büyütülmüş ve gerilmeye çalışılmıştır ki bu durum ne aklın ne vicdanın ne de ahlakın kabul edeceği bir durumdur. Bu konuyu sündürmek ve provoke etmek CHP açısından belki doğru bir strateji olarak görülebilir fakat ülkenin şartları değerlendirilince bu tarz siyasetin ne kadar çirkin ve iğrenç bir durum olduğu apaçık ortadadır.

Gezi Parkı olaylarını hatırlayınız. Meselenin 3-5 ağaç olmadığını olayların failleri kendileri itiraf etmişlerdi. Şimdiki amaç da farkı değildir. Gerilim çıkarıp, kaotik bir ortam oluşturup, ülkeyi karıştırmak amaçlanıyor. AK Partililer olgun davranmaya devam etmeli ve CHP’nin bu gerilim yaratma tuzağına düşmemelidir. Kimler ne kadar sorumsuz davranırsa davransınlar kamu düzeninden asla taviz verilmemeli ama provokasyonlara karşı sorumlu ve soğukkanlı davranılmalıdır.  

CHP ve şürekasının bu tarzı siyaseti demokrasi refleksi ve ahlakından ziyade köhnemiş komünist-devrimci yöntemlerdir. Ne hazin ki, CHP’nin terör örgütlerinin yuvası haline gelmiş olması dikkatle takip edilmelidir. Kandil’den, Pensilvanya’dan CHP’nin üzerinden Türkiye’ye restler çekilmesi, tehdit dolu mesajlar iletilmesi asla kabul edilebilir bir durum değildir. Konuşan sözde CHP gibi görünmekte esasta süfle edenler ise terör örgütleri gibi bir algı söz konusudur. Bu demokrasimiz açısından son derece kaygı verici bir gelişmedir.

Sanki HDP susmuş aynı söylem CHP tarafından seslendiriliyor gibidir. PYD’yi, YPG’yi terör örgütü olarak görmediklerini en üst düzey CHP’liler açıkça ifade ederken bu partinin HDP’den herhangi bir farkı kalmadığını da itiraf etmiş oluyorlar. Türkiye’nin ana muhalefet partisinin böyle sorumsuzca yönetiliyor oluşu, sürekli provokasyon peşine düşen bir siyaset yöntemi belirlemesi ciddi bir beka sorunudur.

Bu kirli ittifaka bir kısım ikbal hesaplarıyla destek olan sözde milliyetçi-ulusalcı kesimler de ilerleyen zamanlarda emin olunuz ki utançtan insan içine çıkamaz hale gelecektir. Yılanla aynı torbaya giren zehirlenmeye mahkûmdur. Bunlar hangi ortak kutsal değer veya ideal buldular da aynı amaç için çalıştılar? Bunlar milli vicdan ve milli hafızada ‘oportünist hainler’ olarak çok kötü bir şöhretle anılacaklardır.

TBMM’nin açılışının 100. Yılını kutladığımız bu günlerde şunu belirtmek isteriz ki CHP’nin sözcüleri artık Atatürk sözünü ağızlarına almasın lütfen. Vatana ihanet sayılabilecek ölçüde saptırma, iftira ve yalanlara başvuranlar nasıl olur da Atatürk’ün partisinde arz-ı endam edebilirler anlamamak mümkün değil. Atatürk’ün partisi bölücülerin ve mandacıların sinsice cirit attıkları karargaha dönüşmüş vaziyette. CHP’deki sağduyulu kardeşlerimizi göreve davet ediyor, bu kötü gidişatı sonlandırmaya davet ediyoruz.

Türkiye artık coronavirüs sonrası yeni döneme hazırlanmalıdır. Bizce Türkiye’nin istiklal ve istikbalinin garantisi olan Cumhur İttifakının 2023 ile ilgili vizyonuna milletimiz ezici bir destek sağlamıştır. Başta ekonomi ve yerli savunma sanayi olmak üzere ciddi adımlar atılmıştır. Türkiye’yi bu kutlu yürüyüşünde sekteye uğratmak için çeşitli provokasyonlar da gündeme getirilecektir. Bunlara karşı da uyanık olup, esas amaca odaklanılmalıdır. En büyük gücümüz birlik ve beraberliğimizdir. Tarihi fırsatlar önümüzdedir. İnşallah başaracağız ve hem ülkemiz hem de medeniyet coğrafyamız için başarmak zorundayız.

Bu vesileyle bir kez daha 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı kutluyor, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bağımsızlık mücadelemizin abide şahsiyetlerini bir kez daha rahmet ve minnetle yad ediyoruz. Ruhları şad mekanları cennet olsun.