Ordu Ticaret ve Sanayi Odası (OTSO) Başkanı Servet Şahin, Oda’nın kurumsal çalışmaları hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Son aylarda hazırladığı projelerle kabına sığmayan OTSO, önümüzde ki yılda hedef büyütmeye hazırlanıyor. Gazetemiz muhabirlerinden Semra Gençosmanoğlu’nun sorularını haftanın röportajında cevaplayan Şahin, girişimcilere ve yatırımcılara da önemli tavsiyelerde bulundu. Gençosmanoğlu ile Şahin arasında gerçekleşen röportaj ise şu şekilde kaydedildi;

Semra GENÇOSMANOĞLU: Sayın Şahin, haftanın röportajı sayfamıza hoş geldiniz. Oda Başkanı olmanızın yanı sıra eczacı kimliğinize de dayanarak öncelikle son günlerde sıkça gündeme gelen sağlık turizmi ile ilk sorumuzla başlamak istiyorum. Ordu, sağlık turizmini siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Servet ŞAHİN: Sağlık turizminde sağlık kuruluşlarının önemi çok büyük. Türkiye Arapturizmin olduğu yerde zaten sağlık turizmi kendiliğinden geliyor. Ordu da son bir yılda Arap turist sayısı arttı. Türkiye zaten sağlık turizmi açısından diğer ülkelere göre daha ucuz bir ülke. Devlet hastaneleri özel hastanelerimiz estetik cerrah açısından baya zenginler. Şu anda ki ortama göre yeteri derecede istek var bu konuda.Göğüs küçülme olsun yüz burun vücut biçimlendirme açısından abartılı şekilde istek var.

Bu konuda sayın valimizin başlattığı bir proje var. Arapları orduya getirmeye çalışıyoruz.  Özellikle Riyad üzerinden Türkiye ye direkt uçuşlar başlayacak.

Arap rehberlerin ve gazetecilerin Orduya gelmesi de bu konuda vesile oluyor.Arapların için ordunun gerek iklim şartları gerek konumu mükemmel bir ortam.

Arap turist sayısı artıkça zaten sağlık turizmcide kendiliğinden gelişecektir.

Diğer ülkelere göre üçte bir oranında daha ucuz olduğu için sağlık konusunda mükemmel illerden birisi.

Bu bir birazda tabi ulaşım meselesi. Orduya hava alanının açılmasından sonra artık rahatlıkla gelinip gidilebiliyor.

Semra GENÇOSMANOĞLU: DOKA ile orta Karadeniz-Akdeniz yolu için bir proje hazırladınız. Bu projenin tam içeriği nedir? Neleri kapsıyor?

Servet ŞAHİN: Biz geçtiğimiz haftalarda Karadeniz-Akdeniz yolu için bir proje gerçekleştirdik.

Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen Proje ile, Gerek bölgeler arası tanıtım ve ticari işbirliğinin artırılması ve gerekse kurumlar arası işbirliğin artırılması amacı ile Sivas Ticaret ve Sanayi Odası, Kayseri Ticaret Odası, Kahramanmaraş, İskenderun, Antakya Ticaret ve Sanayi Odalarına bir haftalık ziyaretler ve toplantılar gerçekleştirdik.

Özel bir turizm seyahati değil de bir proje seyahati gerçekleştirdik. Bütün iller bu yolun açılmasını bir an önce istiyorlar. Çünkü Sivas’lı denize inmek istiyor.Sivas’lı ürettiği hammaddeyi Karadeniz kenarında bulunan ülkelere ihraç etmek için Karadeniz’i bir uçtan bir uca dolaşıyor. Sivas –Ordu üzeri 2 saate düştüğü vakit en az 5 kat daha nakliye ücretinden tasarruf elde ediyor.

Kayserili, Kahramanmaraşlı, Gaziantepli aynı şekilde Ordu’ya 4-5 saatte inebilecekler. Karadeniz’e kıyısı bulunan ülkelere daha rahat bir şekilde ulaşmış olacaklar. Bide tabi bizim ürettiğimiz ürünler var.

Ordu dünyada en fazla kivi fındık ve bal üreten bil il. İç bölgelerde kivi üretimi yok mesele kivi fındık elimizde kalıyor. En azından bu ponje ile iç ticarette gelişecektir.

Kiviyi 2 saat sonra Sivas’a 4-5 saat sonra Kahramanmaraş ve Antep’e ulaştırdığımızda iç tüketimimizde artacak. Yine fındıkta birkaç alıcıya bağımlıyız. Turizmde gelişecek. 3-4 saat sonra iç kesimlerdeki vatandaşlar denizi görebilecek. Sivas’ denizi götüreceğiz.

Hem iç ticaret hem dış ticaret bakımından oldukça önemli bu proje. Direkt olarak 5 il iç Anadolu bölgesi doğu Anadolu bilgesi güneydoğu Anadolu bölgesi Akdeniz bölgesiyle beraber 5 taneye bölgeye Mezopotamya’ya ulaşacak en kısa yol olacak.

Karadeniz Akdeniz yolu sayesinde bu yol 600 kilometreye inecek. Bizi 6 saate bizi Karadeniz’e ulaştıracak bir yol. Bu yol açıldığında bu yola inen yan yollarda olacak. Giresun’u-Ünye-Fatsa’yı ilgilendirecek. Yani bölgemizin tamamını ilgilendiriyor aslında.

Eğribel’den Giresun’a inecek Mesudiye’den gelirken FatsaÜnye üzerine inilecek bu yolla. Ünye FatsaGiresun’u da kapsayan bir yol bu.

Semra GENÇOSMANOĞLU: Fındıkta ki spekülasyonlar bitmiyor. Sizin bu konuda çözüm önerileriniz nelerdir?

Servet ŞAHİN: Söz konusu olan İtalyan firması bir tarım üreticisi derneğidir ve bir derneği bu kadar çok abartmaya gerek yok. Biraz bunu bizim basınımız abarttı. Derneklerden birisi açıklama kalkıp da herhangi bir devlet kuruluşu yapmamış. Hatta bu durum hayırlı bile oldu. Ben İtalya’nın fındık üretilen bölgesine gittim. Onların fındıkları daha kalitesiz kestane bahçelerinin yanında.

Sahilden 80- 100 km kadar yukarda ilk kez fındık üretiyorlar. Onların ürettikleriyle fındığın hiçbir alakası yok. Onların 100 gr kabuklu fındığından 35-40 gram alınıyor. Onların fındığı bizim fındıkla kıyaslanmayacak kadar farklı. Fındıklarının içi yok sadece kabuk bu konuyu açarak kendi fındıkları hakkında konuşma fırsatını verdiler bize. İtalya’nın madem çok iyi fındığı var da Türkiye’den neden fındık alıyor. Tamamen derneğin siyasi boyutlu işidir.

Siyasilerimizin de bunlara dur demesi lazım. İhracatçı birlikleri odalar ve borsalar artık bu konuda daha iyi tanıtım yapmaları lazım.

Semra GENÇOSMANOĞLU: Peki fındıkta tekelleşme konusunda neler diyeceksiniz?

Servet ŞAHİN: Fındıkta tekelleşme olduğuna ben gerçekten inanıyorum. Öncelikle lisanslı depoculuğa geçmemiz lazım. Peşinden de ürün borsasına geçmemiz lazım örneğin Giresun’un böyle bir sorunu yok. Giresun şu anda lisanslı depoları var. Aldıkları fındıkları lisanslı depolara koyuyorlar. Bunlar özel depo oldukları için ne aflatoksin ne de böcek gibi olumsuz şartlarla karşılaşmıyorlar. Bahaneleri ortadan kalkmış oluyor.

Biz lisanslı depoculuğa geçtiğimiz takdirde fındığımızın sağlamlığını ve kalitesini ortaya koymuş olacağız.

Üretici fındığını lisanslı depoculuğa koyacak ve oradan aldığı kağıdı piyasada kullanacak. Ama şimdi ürettiğimiz fındığı tüccara emanete bırakıyoruz ellerinde fındık oluyor. Dış alıcı bakımından ürün borsası kurulacağı için belli firmaların isimleri yazılıyorsa fındığın da yazılacak en azından alıcı çoğalacak.

Dış alıcı 2 tane var Türkiye fındığını iki büyük alıcı alıyor. Biri İtalyan firması biriside Singapur firması iç alıcı onlara bağımlı yani ister istemez alıcının verdiği fiyatı kabul ediyor. Fındık fiyatlarını üst alıcılar belirliyor. Alıcılarda kurtulmamız için ürün borsası kuruluncaya lisanslı depoculuk kadar alan bazlı destek verileceği yerine taban fiyatlı fındık alımı yaptırılmalı tarım krediye TMO’ya yada FİSKOBİRLİK’e 50 milyon kg fındık alsalar 850 trilyon harcamış olacaklar. Şu anda fındık kendiliğinden 15 TL olacak.

Semra GENÇOSMANOĞLU: Son olarak kadın istidamı üzerine bir proje daha gerçekleştirdiniz. Bu projede ki hedef nedir?

Servet ŞAHİN: Sizlerin de bilgisi dâhilinde olduğu üzere, odamız yönetimi proje bazlı çalışmalara son derece önem veriyor. Bu kapsamda Odamız Proje Ofisi çalışmalarını gerek ilimiz ve gerekse bölgemiz ekonomisine yön verecek ve sektörlerin farkındalığını artıracak projeler üzerinde çalışmalarını sürdürmeye devam ettirmektedir.

Odamız adına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına; Hayat Boyu Öğrenme Programı kapsamında İŞ’DE KADINLAR isimli bir proje sunulmuş olup, projemiz Türkiye genelinde sunulan 1.500 proje arasında kabul gören 30 proje arasında yer almayı başarmıştır.

Projemiz 174.000 Avro bütçeli ve Avrupa Birliği Destekli olup, %90’ı hibe kapsamındadır.

Projemiz Ankara’da Bakanlık hizmet binasında gerçekleştirilen imza töreni sonrası resmi olarak başlamış olup, 12 ay sonra, son bulacaktır.

İŞ’DE KADINLAR PROJESİ kapsamında 25-50 yaş aralığındaki aktif çalışma hayatının dışında olan 60 kadın, butik çikolatacılık alanında yetiştirilerek, serbest girişimci veya iş piyasasına kalifiye iş gücü olarak hazırlanacaktır.

Semra GENÇOSMANOĞLU: Sayın Şahin, gazetemizin röportaj sayfasında bir başka gündem konuları üzerine yeniden görüşmek dileği ile teşekkür ediyor, kurumsal çalışmalarınızda başarılarınızın devamını diliyorum.

Servet ŞAHİN: Sayın Gençosmanoğlu, bende başta şahsınız olmak üzere bütün Ordu Yeni Haber Gazetesi ailesini başarılarından dolayı kutluyor, okurlarınıza da saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Yeniden bu sayfanızda buluşmayı arzu ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum.