Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel, pandemi sürecinde vaka sayılarının acilen sıfırlanması gerektiğine dikkat çekerek aksi halde ikinci bir dalganın gelebileceğini söyledi.

Milletvekili Adıgüzel, gazeteci Şafak Deliçakar’a verdiği röportajda Covid 19 ve aşı çalışmaları hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Milletvekili Adıgüzel, aşı çalışmalarının yanı sıra Ordu gündemi hakkında da değerlendirmelerde bulunarak vatandaşların taleplerine de dikkat çekti.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Adıgüzel, haftanın röportajı sayfamıza hoşgeldiniz. Öncelikle Covid 19 ve aşı çalışmaları hakkında ki düşüncelerinizi almak istiyorum. Son bir haftadır da basının birinci gündem konusu olan aşı çalışmaları şu an ne aşamadadır?

Mustafa ADIGÜZEL: Hoşbulduk sayın Deliçakar. Evet hastalığın ilk günden görülmesi ile birlikte bu süreç hiç güzel yürütülemedi. Devlet gereken tedbirleri almadı. Halkın ekonomik olarak etkilenmesi nedeniyle bu anlamda da gerekeni yapmadı.

Bizde bilim kurulu var ama işi siyasetçiler yönetiyor. Bilim kuruluna kabul ettiriyor. Aslında olması gereken tam tersi. Hastalık şu anda kendi seyrinde ilerliyor müdahale falan yok. Bizim tam kapanma yaparak vaka sayısını sıfırlamamız aksi halde gelecek Sonbaharda tekrar bir dalga gelebilir.

Aşı konusunda her ülke kendi nüfusunun 3 katı kadar aşı sipariş verirken biz sadece 3 milyon doz aşı getirebildik. Ama aşının güvenilirliği konusunda da sıkıntılar var. Bu süreci biz CHP olarak sorgulamaya devam edeceğiz. Hükümet aşı konusunda da işin mali yönünü düşünüp yanlış işlere giriyor maalesef.

Şafak DELİÇAKAR: Bu süreçte Eğitim de biraz sancılı geçiyor. Pandemiden dolayı öğrencilerin mağduriyetleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Mustafa ADIGÜZEL: Şu anda eğitim alamayan daha okula yeni başlayan çocukların eksik egitim alması üniversite de okuyan gençlerimizin de sınav değerlendirmelerinde birbirinin yerine sınava girmeler, şu anda eğitim felç olmuş durumda. Maalesef bunun teknolojik olarak alt yapısı yeterli olmadığınından eğitim de fırsat eşitliği olamıyor. Bu hükümet her yere para buluyor fakat öğrencilerin eğitim ihtiyaçları için para bulamıyor.

Şafak DELİÇAKAR: Sağlık çalışanları hakları konusunda da kısaca görüşleriniz nelerdir?

Mustafa ADIGÜZEL: Diyorlar ki sağlıkçıların hakkı ödenmez ama ödeme de yapmıyorlar biz savaştayız orduya ihtiyacımız var diyorlar ama hem hakkını vermiyorlar hemde sayısı artırmıyorlar. Atama yapmıyorlar.

Şafak DELİÇAKAR: Şehir Hastanesi ihalesi yapıldı. Bu konuda ne dersiniz?

Mustafa ADIGÜZEL: Ordu daki şehir hastanesinde yeri konusunda önce Eskipazar mevkine yapılacaktı sonra vazgeçildi. 16 milyon gibi bir para boşa gitti. Üniversite arazisi konum olarak doğru. Biz bu konuda üzerimize düşeni yapacağız.

Şafak DELİÇAKAR: Eski otogar alanı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Mustafa ADIGÜZEL: Otogar alanına gelince şu anki belediye başkanı seçim zamanında buranın yeşil alan olacağını söylemişti. Biz buraya başka bir şey yaptırmayacağız. Çünkü Ordu’da yeşil alan olarak bir meydanımız yok.

Şafak DELİÇAKAR: Fındık ihracatı rakamları açıklandı. Bu konuda da sert çıkışlarınız oldu. Nedir yaşanan gelişmeler?

Mustafa ADIGÜZEL: Fındıkta şimdiki yeni oyun "fındık ihracatı düştü" şeklindeki algı operasyonudur. Halbuki gerçek bu değildir. Geçtiğimiz yıllara baktığımızda aynı dönem itibariyle 2016-17 sezonunda 106bin, 2017-18 de 140bin, 2018-19 da 126bin ton iç fındık ihracatı görülüyor. Bu yıl aynı dönem ise 110bin ton görülüyor  Üstelik *bu yıl ihracat bir ay da geç başlamıştır.

Panik havası yaratılmaya çalışılıyor. Aslında önceki yıllara göre değişen hiçbir şey. Hatta belki yeni sezon öncesine kadar önceki yılları da geçebilir. 2019-2020 sezonu ile kıyaslamak zaten art niyetlidir. Çünkü o yıl yüksek rekolte ve İtalya'da hiç fındık üretilmemesinden kaynaklı daha önce örneği olmayan yüksek ihracat üzerinden bu algı kurulmaktadır.

Ama biz farkındayız, kimler ne karıştırıyor. Bir panik havası yaratılmak isteniyor. Fındığı pazara geç indiren çiftçi, taban fiyat veren ve alım yapan TMO ve bu işte üretimden ülkeden yana olan herkes bir şekilde cezalandırılmak, yapılan yanlıştı denmek isteniyor. Karadeniz fındık ihracatçıları birlik başkanı yerel bir kanalda açıkça arz oluşmadan talep oluşmaz diyerek fındığı pazara geç indiren çiftçiyi ve yüksek fiyat beklentisi sunan herkesi suçlamıştır.

Bu yıl için de yüksek bir üretim beklentisi öngörerek doğmamış çocuğa don biçmiştir. Hâlbuki şu ana kadar giden kuraklık birçok tarım ürününde üretim azalmasına yol açmıştır, bundan sonra da ne olacağı belli değildir. Ayrıca pandemi koşulları evde fındık ve fındık mamulü tüketimini arttırmıştır. 

Uluslararası kartelin depolarındaki fındık azalmaya başlamış, TMO fındık alım süresini Nisan sonuna kadar erteleyince fiyatın tekrar yükselmesi için koşullar uygun hale gelince,  fındık kurtları yeni bir hamle geliştirmişlerdir. Acı olan bazı siyasilerin de bu söyleme ve bu operasyona bilerek ya da bilmeyerek katkı vermesidir.

Tüm bu yöndeki açıklamalara ziraat odaları ve yerli milli bileşenler tepki göstermiştir. Buradan bir kez daha söylüyorum. Fındıkta artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Eline metin verilip okutulan siyasiler yok artık.  Doğruları önceden gören ve bu konuda proaktif önlem alıp, halkı ile beraber hareket etme becerisine sahip ve her zaman olduğundan daha fazla üreticinin ve halkının yanında olan yerli tüccarımız ve sanayicimiz var.

Şafak DELİÇAKAR: Son olarak bugünlerde ekonomiye dayalı vatandaşların talepleri var. bu talepleri siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Mustafa ADIGÜZEL: Hükümetin gündemi ile milletin gündemi aynı değil. İnsanların işsizlik sorunu var. Geçim sıkıntısı sorunu var, yol su sorunu var. Asgari ücret açlık sınırında. 2002’de ceyrek altın 30 lira iken şimdi 800 lira civarında. Ama asgari ücret ya da her ücret aynı şekilde artmadı. Vatandaş üretemiyor, ülke dışa bağımlı oldu. Bu intihar demektir. Biz sahadayız. Vatandaşın gerçek sorunlarıyla ilgileniyoruz.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Adıgüzel, verdiğiniz bilgi ve yaptığınız değerlendirmeler için teşekkür ediyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Mustafa ADIGÜZEL: Bende şahsım ve partim adına bu fırsatı sağladığınız için teşekkür ediyor, yayın hayatınızda başarılarınızın devamını diliyorum.