Kan stoklarının asgari seviyenin biraz üstünde olduğunu belirten ve Ramazan ayı öncesinde kan bağışı çağrısında bulunan Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık “Olası bir sıkıntıda 'acil kan ihtiyacı var' diye panik oluşmaması açısından stok seviyesinin artması önemli." dedi.

 
Kaynağı sadece insan olan, yapay olarak üretilemeyen kan ve bileşenleri birçok hastalığın tedavisinde kullanılıyor. Kan bağışının hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık da vatandaşları kan bağışına davet etti. Kızılay’ın, değişen ihtiyaçlara uygun bir kan tedarik sistemini kurguladığını söyleyen Kınık, salgın, ağır kış şartları ve ramazan ayı gibi kan bağışını olumsuz etkileyebilecek süreçlerde kan bağışı kampanyalarına ağırlık verildiğinin altını çizdi.
 
KAN STOKLARIMIZ ASGARİ STOK SEVİYESİNİN AZ ÜSTÜNDE
 
Kan bağışı çalışmalarını, 7 gün 24 saat esasına göre sürdürdüklerini dile getiren Kınık, “Türkiye’de 300 noktada kan bağışı alıyoruz ve yaklaşık 4 bin personelimiz bu çalışmalarda görev yapıyor. Kan bağışları da 2022'nin ilk çeyreğinde planladığımız şekilde ilerliyor. Şu an yaklaşık 500 bin üniteye yakın kan bağışı alabildik. Kan stoklarımız, asgari stok seviyesinin az üstünde. Özellikle ramazan ayı öncesinde bu seviyenin yüzde 20, yüzde 25 daha üzerinde olmasını arzu ediyoruz. Bu, olası bir sıkıntı halinde 'acil kan ihtiyacı var' diye panik oluşmaması açısından önem taşıyor. Bu sebeple de düzenli kan bağışçısı oranımızın yükselmesi gerekiyor.” dedi.
 
Kadınların yılda 3 kez, erkeklerin ise 4 kez kan bağışında bulunabildiğine işaret eden Kınık, “Kadın bağışçı oranımız yüzde 15'lere yakın. Bu biraz düşük bir seviye, bu oranı en azından yüzde 40'lara çıkartabilmeyi arzu ediyoruz. Çünkü toplumun yarısı kadınlardan oluşuyor. Kan bağışı konusunda bazen şehir efsaneleri olabiliyor, doğru bilinen bazı yanlışlarla hareket ediliyor. Bunları ortadan kaldırmaya çalışıyoruz.” bilgisini de paylaştı.
 
KAN SÜREKLİ BİR İHTİYAÇ VE DÜZENLİ BAĞIŞ GEREKİYOR
 
Genel Başkan Kınık, hastaların hayata tutunmasını sağlayan kan, kök hücre, immün plazma bağışları konusunda toplumda iyi farkındalığın bulunduğunu ve bu farkındalığı artırmak için gayret gösterdiklerini de belirtti.
 
Talasemi, onkoloji hastalarının düzenli kan bağışına ihtiyaç duyduğuna, bunun yanı sıra trafik kazası gibi durumlarda acil kan ihtiyaçlarının ortaya çıktığına dikkati çeken Kınık, şunları kaydetti: “Kan bağışı aslında bir insanın diğer bir kişiyle dayanışması. Kan, kök hücre, immün plazma bağışını bir kültür haline getirmemiz gerekiyor. Bunun için elimizden geldiğince kan bağışı konusunda farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. 'Kan ihtiyacı olursa çağrıda bulunulur, radyodan anons edilir ve giderim' gibi bir algı var. Hayır, kan sürekli bir ihtiyaç ve düzenli bağış gerekiyor."
 
Kan Bağışlayanların Adına Fidan Dikiliyor
 
Kan bağışında bulunmak isteyenlerin Kızılay’ın www.kanver.org web sitesi ve kan bağışı mobil uygulamasından kendilerine en yakın bağış noktasını görebileceğini ve randevu alabileceğini hatırlatan Kınık, kan bağışının sadece 15-20 dakika sürdüğünü ve sağlığa bir zararının bulunmadığını söyledi.
 
Başkan Kınık, bağışlanan kan bir hastaya ulaştığında bağışçılara SMS gönderildiğini ve kan bağışında bulunan kişiler adına da fidan dikildiğini anımsatarak, "Kan bağışı aslında sağlıklı bir yaşam kültürü ve iyilik yapma fırsatı. 18-65 yaş arasındaki sağlıklı bütün vatandaşlarımızı bu duyguyu tatmaya davet ediyoruz.” şeklinde konuştu.
 
KAN BAĞIŞÇILARININ SADECE YÜZDE 14’Ü KADIN
 
Kadın kan bağışçısı sayısı tüm bağışların yüzde 14’ü seviyesinde bulunurken, yüzde 86'sını ise erkekler oluşturuyor.
 
Eğitim durumuna bakıldığında en çok kan bağışında bulunan grupta ilk sırada yüzde 33 oranıyla lise mezunları yer aldı. Bunu yüzde 22 ile lisans, yüzde 17 ile ilkokul, yüzde 14 ile ortaokul ve yüzde 12 ile de ön lisans mezunları izledi. Yüksek lisans ve doktora mezunu bağışçıların oranı ise yüzde 3 olarak gerçekleşti.