HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Vip Transfer
19 Nisan 2017 Çarşamba Saat: 09:26

TEMİZ; “İKTİDAR, HAKİMİYETİNİ KULLANDI”

Saadet Partisi (SP) Genel İdare Kurul (GİK) üyesi ve Ordu İl Başkanı Avukat Erkan Temiz, 16 Nisan referandum halk oylamasının ardından partisinin görüşlerini ve değerlendirmelerini gazetemiz editörü Şafak Deliçakar’a verdiği röportajd
TEMİZ; “İKTİDAR, HAKİMİYETİNİ KULLANDI”

Saadet Partisi (SP) Genel İdare Kurul (GİK) üyesi ve Ordu İl Başkanı Avukat Erkan Temiz, 16 Nisan referandum halk oylamasının ardından partisinin görüşlerini ve değerlendirmelerini gazetemiz editörü Şafak Deliçakar’a verdiği röportajda anlattı.

18 maddeden oluşan anayasa değişikliği hakkında önemli açıklamalarda bulunan Temiz, zamanlamaya ve dış ülkelerin Türkiye’ye de nasıl baktığı konusunda da kritik uyarılarda bulundu.

Şafak DELİÇAKAR: Haftanın röportajı sayfamıza hoş geldiniz sayın Temiz. Türkiye, 16 Nisan’da tarihi bir güne damgasını vurdu. Referandumdan 51’e 49 gibi bir sonuç çıktı. Siz Saadet Partisi olarak başından beri Hayır dediniz. Çıkan sonuçlara da bakıldığında yerel ve genel seçimler sonuçları ile ilgili de makasın biraz daha daraldığını görüyoruz. Başta Ordu olmak üzere genel bir değerlendirme alabilir miyiz sizden?

“REFERANDUMU, YEREL VE GENEL SEÇİMLERLE KIYASLAMAK DOĞRU DEĞİL”

Erkan TEMİZ: Hoşbulduk sayın Deliçakar, çok teşekkür ediyorum bu fırsatı tanıdığınız için. Anayasa referandumu olmasından dolayı bunu Ordu’yu ayrı Türkiye’nin genelini ayrı bir değerlendirme yapmak çokta isabetli bir sonuç olmayabilir. Burada iktidar partisinin 2014- 2015 seçimlerini almış olduğu oyla kıyaslamamak daha doğrudur. İktidar partisi MHP blokunun, BBP blokunun bir bütün olarak 2015’de almış olduğu oyla bugün alınan oyu kıyaslamak doğru bir analiz sonucu vermez.

Burada elbette ki CHP’nin, Saadet Partisi’nin içerisinden veya diğer siyasi partilerden evet veren insanlar olduğu gibi iktidar partisinin seçmenleri arasında MHP’nin seçmenleri arasında BBP’nin arasında hayır diyen birçok insan olduğunu biliyoruz. İktidar partisi oy kaybetti evet bloğu oy kaybetti demek doğru değil. Birçok insan bunun farkındaydı bu kişilerin seçimi veya partilerin seçimi değil. Bu getirilmek istenen cumhurbaşkanlığı sistemi ile mevcut parlamenter sitem arasında bir tercih. Özellikle biz parlamenter sistem devam etsin demedik ama getirilen başkanlık sistemininde yanlış olduğunu ifade ettik. Dolayısıyla ben bunu iktidar partisinin bir oy kaybı yada iktidar partisine güvenin zayıfladığı MHP veya BBP’ye olan desteğin azaldığı anlamında değerlendirmiyorum.

Türkiye geneli bakıldığında yanı değerlendirmeyi Türkiye geneli içinde söylemek gerekiyor. Bu bir güvensizlik değildir sadece vatandaşın yüzde 51’i tamam cumhurbaşkanlığı hükmet sitemine geçilsin. Getirilen sistem doğrudur deyip tercihi kullandı. Diğer kesimde bu sistem yanlıştır yetersizdir. Tercihini kullandı.

Ayrıntılarda analiz yapmak daha doğru olur herkesin evet deme gerekçeleri hayır deme gerekçeleriyle yapmış olduğu kararı bu tercihi analiz etmek daha doğru tercihe götürür.

“OLAĞANÜSTÜ ŞARTLARDA MİLLETİN ÖNÜNE SANDIK KONULDU”

Biz saadet partisi olarak bu süreç başlatıldığından itibaren faal bir şekilde bu işe taraf olduk. Bir takım uyarılarımızı daha metin kamuoyuna açıklanmadan önce bunu kamuoyuna deklare ettik. Bir darbenin akabinde olağanüstü şartlarda bir anayasa değişikliğine gitmenin doğru olmadığını, toplumsal mutabakat sağlanmadan bir anayasa değişikliğine gitmenin doğru olmadığını, Türkiye’de bütün anayasalarının bir darbenin sonucunda hazırlandığını, mutlaka sivil ve demokratik bir anayasanın normal şartlarda bu değişikliğin yapılması, her kesimin görüşlerinin taleplerinin dikkate alınarak anaysa değişikliğinin yapılmasının daha doğru olacağını vurguladık. Akabinde iktidar partisi ve MHP meclise bir taslak sundular. Bu taslağın olumlu ve olumsuz yönlerini kamuoyuna deklare ettik.

Bütün siyasi partilerin grup başkanlarına, vekillerine, cumhurbaşkanlığı başbakanlığa, meclis başkanlığına, bu teklifin sakıncalı bulduğumuz yönlerini ilettik. Bu uyarılarımız dikkate alınmadı. Bundan dolayı da biz bu anayasa değişikliğine evet demedik. Ve olağanüstü şartlarda milletin önüne sandık konuldu. İnsanların kendi düşüncelerini özgürce ifade edemediği, gazetelerin sansür altına alındığı, gazetecilerin hapsedildiği bir takım eleştirilerin yapılmasının çekinildiği dönemde bir kampanya süreci yürütüldü.

“İKTİDAR HAKİMİYETİNİ KULLANDI”

Yine iktidar partisi bütün gücünü kullanıp medya üzerinde hâkimiyetini kullandı. Ve anayasasının maddeleri sağlıklı bir şekilde tartışılmadı. Ne getirdiği ve ne götürdüğü doğru düzgün analiz edilmedi. İnsanlara sağlıklı doğru bilgi verilmeden bu referanduma gidildi. Adil bir seçim dönemi geçirilmedi. Seçim yapıldı tartışmaları da birlikte getirdi. 298 sayılı temel hükümler ve seçmen kütükleri hakkındaki kanunun 98. Maddesinde, 2010 yılında bir değişiklik yapılmış burada diyorsunuz ki Mühürsüz oy pusulaları ve mühürsüz zarflar geçersizdir diyorsunuz. Buna rağmen YSK almış olduğu kararla geçerli sayılacak gerekçesinin de insanlarının anayasal hakkının sandığa doğru şekilde yansıması olarak açıklanıyor.

Şafak DELİÇAKAR: Peki sayın Temiz, YSK’nın bu gerekçesi doğrumudur? Veya ne kadar doğrudur?

“BUNU NASIL AYIKLAYACAKSINIZ?”

Erkan TEMİZ: Bu gerekçe doğrudur. Ama şöyle bir de gerekçe var. Sandığa mühürsüz oy pusulalarını dışarıdan sonradan ilave ettiysen bunu nasıl ayıklayacaksınız. Kanun koyucu bu gerekçeyle konulmuştur. Dışarıdan ilave edilmesin diye bu teminat YSK’nın mühürünü taşıyan oy pusulası ve zarfı düzenlemesi getirilmiştir.

Şimdi iki buçuk milyon civarında bir oydan bahsediliyor. Mühürsüz zarf ve pusula olduğu iddia ediliyor. CHP’nin birtakım itirazları var bu konuda var. YSK’nın önceden almış olduğu bir karar var. Bütün bunların hepsi yapılan referandumla ilgili bundan sonra hep tartışılır olacak bu sonuç. Adil bir seçim olmadığı, seçimin kuralara uygun yapılmadığı gerekçesiyle hep tartışılır olacak.

Şafak DELİÇAKAR: Türkiye, OHAL içerisinde bir seçime gitti. Burada bir tahakküm söz konusu mu? Böyle bir sonuç ortaya çıkar mı?

“DEMOKRASİ, TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN TEMİNATIDIR”

Erkan TEMİZ: 35 yılımız 1982 anayasasını tartışmakla geçti. Dedik ki bu darbe anayasasından kurtulalım ama darbe anayasasından kurtulmak için OHAL gelmesi gerekiyormuş. İşte 15 Temmuz darbe girişimi oldu. Peşinden OHAL ilan edildi. OHAL sürecinde bu metin hazırlandı, OHAL’de biz seçime gittik, OHAL sürecinde referandum kampanyası yürütüldü ve seçim yapıldı. Biz bundan sonra yine bunu tartışmaya devam edeceğiz. Çünkü geçmişte baktığınız zaman işte % 60’larda, % 70’lerde 80-90’larda kabul edilen anayasa olmuş. Bu % 51 gibi bir oranla kabul edilmiş oldu.

Şimdi şunu doğru olarak kabul etmek mümkün değil. Yani %51 bunu kabul etti, sizde buna uyacaksınız. Peki geride kalan %49’un temel hak ve hürriyetleri ne olacak, beklentileri ve talepleri ne olacak, endişeleri ne olacak. Bunu dikkate almak durumundasınız. Demokrasi, bir puanla önde olanla, geride kalan kısma tahakkümü diye bir sistem değildir. Demokrasi bütün toplumsal kesimlerin beklentilerini karşılayan, temel hak ve özgürlüklerini teminat altına alan bir sistemdir. Azınlığın haklarını da koruyan bir sistemdir. Ama uygulamada maalesef böyle bir şey ortaya çıkıyor. Yüzde 51 buna evet demiştir, diğer kalan kısım buna tabi olmak zorundadır diye adaletsiz bir sonuç ortaya çıkıyor.

Bunun giderilmesi lazım, bunu nasıl giderilir? Şöyle bir yöntem uygulanabilirdi. Bütün siyasi partilerin teklifleri alınırdı, bütün üniversitelerin teklifi alınırdı, bütün meslek odalarının teklifleri alınırdı, işçi ve memur sendikalarının teklifleri alınırdı, meslek odalarının teklifleri alınırdı. Bu teklifler üzerinden bir komisyon harmanlanabilinirdi. Buna göre bir çalışma yapılabilinirdi. Biz sadece kısmi bir değişiklik yepyeni sivil bir anayasa, adil bir yönetim oluşturacak bir anayasayı yapabilirdik.

Şafak DELİÇAKAR: Referandumun zamanlaması hakkında neler diyeceksiniz? Neden 16 Nisan, başka bir tarihte de yapılabilinir miydi?

“UYGUN ZAMAN HER ZAMAN VARDI”

Erkan TEMİZ: Bunun için elbette uygun zamanda vardı. Zaman zaten her zaman vardı. Yeter ki siz yapmak isteyin. Yeter ki siz kişisel menfaatlerinizi, kişisel koltuk kaygılarınızı bir kenara koyup, bu ülkenin daha müreffeh, daha yaşanabilir, daha adil bir ülke olabilir, gelişmiş bir ülke olabilir diye bir niyet ortaya koyun. İlla bunu hemen yapmamız gerekmiyordu ki, 2017 yılı içerisinde ilerleyen zamanlarda yapabilirdiniz, 2018’de yapardın, Cumhuriyet’in efendim 100. Yılında bunu yapardın. Ama mesele zamandan ziyade deminde dediğim gibi adil, Türkiye’nin önünü açabilecek, bir yönetim sisteminin oluşturulması üzerinde bütün toplum kesimlerinin kahir ekseriyetinin ittifak etmesidir. Yani ben yaptım oldu mantığı doğru bir yaklaşım değildir.

Şafak DELİÇAKAR: Referandumun ardından başta Almanya olmak üzere Avrupa’da bazı ülkeler oklarını yine Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çevirdi. Başta Merkel olmak üzere bundan sonra ‘Saygılı Diyalog yapalım’ çağrısında bulundular. Bu konuda ne dersiniz?

“İNŞALLAH BİR DEVLET YETİLİSİ ÇIKIP, SEN KİM OLUYORSUN DER”

Erkan TEMİZ: Ben ülkenin iç meselelerinin dışarıda ki ülkelerin konuşmasını hiçbir zaman doğru bulmadım. İnşallah çıkar devlet yetkililerinden birisi, Almanya’ya, ‘Sen kim oluyorsun? Böyle bir açıklamada bulunuyorsun?’, Almanya bir cumhurbaşkanı seçti. Biz Almanya’ya cumhurbaşkanı ile ilgili yorum yaptık mı? Hayır. Veya ABD’de başkanlık seçimleri yapıldı. Biz ABD başkanlığı konusunda bir yorum yaptık mı? Hayır. Veya İngiltere, İtalya, Fransa ve Avrupa’da ve dünyanın değişik bir çok ülkelerinde seçimler yapılıyor. Biz bu konuda bir yorum yapıyor muyuz? Bir şey söylüyor muyuz? Hayır. Ben burada yok Almanya şunu dedi, Fransa, İtalya, ABD vs şunu dedi, ben bunları pek fazla dikkate almıyorum.

“ALMANYA BAŞBAKANININ HADDİNE Mİ?”

Seçim dönemi öncesinde de bir algı oluşturmak için onlar bir takım açıklamalar ve yorumlar yaptılar. Bunu iktidar partisi iç siyasette bir malzeme olarak kullandı. Bunlar bizim insanımızın algısını değiştirmek, algısını kendi istedikleri yöne kanalize etmek için kullanılan bir takım siyasi söylemler. Yoksa Almanya Başbakanının haddine mi? Türkiye’nin cumhurbaşkanı hakkında yorum yapmak veya Türkiye’nin yönetim sistemi hakkında yorum yapmak. Bu ABD ve İngiltere başkanlarının da haddine değil. Herkes kendi ülkesinde ki yönetim meselesine baksın. Türkiye onların dediği şekilde mi yönetilecek? Hollanda’da, Belçika’da, İsviçre’de, Danimarka’da İspanya’da krallık var. Biz bunların kralları hakkında bir yorum yapıyor muyuz? Yönetim şekilleriyle ilgili bir beyanda bulunuyor muyuz.

“ONLARIN DERDİ RECEP TAYYİP ERDOĞAN DEĞİL”

Onların derdi Recep Tayyip Erdoğan’da değil. Aslında onlar biliyorlar ki, öteden beri bu coğrafyaya hakim olmanın peşindeler. Bu bir gerçek ki, bu ülkelerin tamamı emperyalist ve sömürgeci ülkelerdir. Bu ülkelerin tamamı Afrika’yı, Ortadoğu’yu, Güney Asya’yı, Uzak Doğu’yu sömüren ülkeler. Türkiye üzerinden hep bir hesapları var. Biliyorlar ki Türkiye’ye hakim olan güç, Ortadoğu’ya, Kafkasya’ya Balkanlara, Kuzey Afrika’ya hakim olabilecek bir nokta. Böyle bir noktada olan bir Türkiye hakkında onlar devamlı yorum yapar. Ama biz onların ne dediğine değil, bizim milletimizin, Türk İslam dünyasının ne dediğine bakmamız gerekir. Onların dediğine aldırış etmemek lazım.  

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Temiz, çok teşekkür ediyorum. Birbirinden ayrı önemli açıklamalarda bulundunuz. Bundan sonraki süreçte çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Erkan TEMİZ: Sayın Deliçakar, bende başta şahsınıza ve Ordu Yeni Haber Gazetesi ailesine bu süreçte her zaman olduğu gibi gösterdiği hassasiyete teşekkür ediyor, tüm okurlarınıza ve hemşerilerimize sevgi va saygılarımı sunuyor, başarılarınızın devamını diliyorum.

 

 

 

 


Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız