Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş, Orduluların Halk Ekmek ile Et ve Süt Kurumunun yanı sıra Tanzim Satış Mağazaları beklentileri konularına net cevap vererek; “Belediyeleri geçmişte hantal bir yapılaşma içerisine sokan bu kurumlardan uzak durmamız lazım. Belediyeler olarak tekrar geçmişe dönmememiz lazım. Buraların rant kapısı gibi, iş kapısı gibi düşünülmesini engellememiz lazım” dedi.

Ordu’da gündeme damgasını vuran ekmek zammı, vatandaşların umudunu halk ekmeğe çevirdi. İl genelinde yapılan yüzde 25’lik zammında yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyen Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş, Fırıncılar Odaları ve Ticaret ve Sanayi Odalarına çağrıda bulunarak vatandaşın lehine alınan kararların yeniden gözden geçirilmesini istedi.

Belediyeler olarak kendilerinin de üzerlerine düşen her sorumluluğu yerine getireceklerini de ifade eden Başkan Tekintaş, gazetemize yaptığı özel açıklamalarda ekmekten kırmızı ete, sütten hayvancılığa ve Tanzim Satış Mağazaları konusunda da önemli bilgiler verdi.

Dar ve orta gelirli vatandaşları yakından ilgilendiren konulara hassasiyetle yaklaşan Başkan Tekintaş’ın ilk değerlendirmesi ekmek zammına yönelik oldu.

Tekintaş; “Fiyat belirlemede noktasındaki birisi ticaret odasının bünyesinde fırıncılar odası ve ticaret odası yönetimi diğer taraftandan da esnaf odaları yetkili ancak hangi kriterlerde alındığına dair bizim herhangi bir müdahalemiz olmaz. Alınan kararın uygulanamaz diye bir hukuki durumumuz da yok. Kendi aralarında doğru bir çerçevede karar versinler. Bu konuda vatandaşlarında görüşleri değerlendirilip ona göre çalışmalar yapmak lazım” dedi.

Halk ekmek konusuna da değinen Tekintaş; “Diğer tarfaftan Büyükşehir belediyemizin fonksiyel yapısı bakımından hemen bir halk ekmek kuralım gibi öyle bir çalışması zaten yok. Böyle bir çalışma yapmalıyız dersekte kendimizi bağlamış oluruz. Ama ihtiyaç duyulduğu zamanda belediyeler devreye girer.

Şu anda Ordu’da bulunan doksana yakın fırının toplam ekmek kapasitesi bir buçuk milyona yakın. Ancak bu fırınlar şu anda 200 bine yakın günlük ekmek üretiyor. Şimdi 200 bin ekmek üreten bir yapının bir buçuk milyon üretebilme kapasitesinin üstüne belediyeler olarak bi ekmek fabrikası kurmak gibi bir durumunda çok doğru olamayacağı izlenimi var bizde.

Şu anda sıkışsalar 500 bin üretirler 750 bin  üretirler. Bir milyon ekmek üretecek bir kapasite varken ve bunun büyük bir bölümü atıl durumdayken kalkıp belediye olarak yatırım yapmamız milletin menfaati açısından uygun gözükmüyor. Ancak şu olabilir ekoomik olarak Odalarla toplantılar yaparız, onlarla konuşuruz, uygunluğu ve ön kriterleri nedir ne değildir, hangi kriterler tespit edilerek maliyet çalışması yapıldı, onlarla konuşabiliriz” diye konuştu.

Ordu’da Et ve Süt Kurumuna ihtiyaç var mı sorusuna ve gerek ülke genelinde gerekse Ordu’da bir türlü düşmek bilmeyen kırmızı et fiyatları konularına da dikkat çeken Başkan Tekintaş yaptığı değerlendirmede; “Türkiyedeki Et ve Süt mamulleri ile ilgili kamuda son dönemlerdeki fiyatlardaki spekülatif olayların çalışması sürüyor. Özellikle bakanlığımız tarafından bu noktada ciddi çalışmalar yürütüyor. İnşallah önümüzdeki günlerde verdikleri söze rağmen direnç devam ederse inanıyorum ki ilimizde de böyle bir çalışmayı yarı özerk kurumlar çalışma yapabilirler. Aslında birazda hayvan üretim sayısının artırılması lazım bu konuda. Bugün bir serbest piyasa ekonomisi var ama bu ekonominin getirmiş olduğu sıkıntıları da gözardı etmemek lazım. Olumlu atılacak bir adımda bizde gereken katkıyı sunarız” şeklinde konuştu.

Dar ve Orta gelirli vatandaşların Alış Veriş Merkezleri yerine Belediye Tanzim Satış Mağazaları beklentilerine de net cevap veren Başkan Tekintaş bu konuda da şunları söyledi; “Tanzim satışlar belediyeleri hantal birer yapı haline getirdi ona geri dönüş yapamıyoruz. Çok parçalı Bu sistemden daha güçlü yapıdaki yerlere geçiş olabilir. Ama herkesin korunacağı bir sistemin olmasım lazım.

İş yerlerimizi evimiz gibi düşünmeliyiz. Hijyenik açıdan sunum açısından fiyatlamalar açısından yani albenisi yüksek hale getirmemiz lazım ve bu tabloyu bu şekilde yaşatmamız lazım. Fiskomarlar bu hususta katkı sunmaya devam ediyor ama rekabet ortamında da hayatını sürdürmek için piyasada var olma mücadelesi veriyor.

Ama belediyeler olarak tekrar geçmişe dönmememiz lazım. Buraların rant kapısı gibi, iş kapısı gibi düşünülmesini engellememiz lazım.”

(ŞAFAK DELİÇAKAR/OYH)