Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 16:04 Ordu’da Halter Türkiye Birinciliği Müsabakaları Başladı
- 15:50 ORDU’NUN EN PRESTİJLİ PROJESİ: PARK MELET
- 15:49 FABRİKA GİBİ!
- 15:21 BAŞKAN TEPE: MALİ DURUM İÇLER ACISI
- 14:50 ORDU’DA KONUT FİYATLARI ARTIYOR
- 14:27 PERŞEMBE’YE ASFALT KONFORU
- 14:14 “BASIN TARİHİNE IŞIK TUTACAK”
- 14:13 “HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK”
- 14:02 URALOĞLU: KALKINMA YOLU GÜÇLENECEK
- 13:54 OTSO’DA HEDEF TURİZM PASTASINDAN PAY ALMAK
- 13:50 “RÜZGÂRLI HAVALAR YÜZ FELCİNE NEDEN OLABİLİR”
- 13:45 KİRA ANLAŞMAZLIKLARININ YÜZDE 80’İ DAVAYA DÖNÜŞÜYOR
- 13:40 MUTLULUK VE BAŞARININ SIRRI; PSİKOLOJİK SAĞLAMLIK
- 13:23 AVRUPA ŞAMPİYONASINDAKİ RAKİPLER BELLİ
- 13:23 ŞAMPİYONLAR VALİLİK MAKAMINDAYDI
MEME KANSERİNE DİKKAT!
Günümüzde tanı ve tedavideki bilimsel ve teknolojik ilerlemelere karşın meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türü ve ölüm nedeni olmaya devam etmektedir.
Meme kanserli hastaların 5 yıllık genel sağ kalım oranı, gelişmiş ülkelerde %73, gelişmekte olan ülkelerde %53 olduğu bilinmektedir. Aradaki bu önemli fark gelişmiş olan ülkelerde tarama programları sayesinde erken tanı ile ve daha iyi tedavi olanakları ile açıklanabilir. Bu nedenle her toplumun kendi içinde meme kanseri risklerini ortaya koyması, risk gruplarını belirlemesi ve tarama programlarını yaygınlaştırması gerekmektedir.
Meme kanserinin gelişmesinde; bireyden bireye farklılık gösteren pek çok risk faktörünün (genetik, çevresel, hormonal, sosyo-biyolojik ve psikolojik etkenler gibi) etkili olduğu kabul edilmekle birlikte Amerikan Kanser Derneği’nin yaptığı bir araştırmada, meme kanseri olan kadınların %75’inin yüksek risk grubunda yer almadığı ve aslında tüm kadınların meme kanseri riski taşıdığı belirlenmiştir.
MEME KANSERİNDE RİSK FAKTÖRLERİ
İleri yaş:Yaş ilerledikçe meme kanseri riski artar. Özellikle 50 yaş üzeri kadınlarda görülme riski genç kadınlara göre daha fazladır.
Daha önce iyi ya da kötü huylu meme kanseri öyküsü:Meme kanseri tedavisi görmüş kadınlarda ikincil meme kanseri riski, ilk kanser tanısından sonraki her yıl için %1 artmaktadır.
Ailesel meme kanseri öyküsü:Özellikle 1.derecede akrabada (anne, kız kardeş, teyze,kendi kızı) meme kanseri öyküsü bulunuyorsa risk artmaktadır.
Menstrual öykü:İlk adet yaşının 12 yaşından önce olması ve 55 yaşından sonra menapoza girmesi meme kanseri riskini artırmaktadır.
Hormon kullanımı (Östrojen):Östrojen meme hücrelerinin gelişimine yol açtığından, dışarıdan uzun süreli ve kesintisiz östrojen kullanılması meme kanseri riskini arttırmaktadır.
Doğum öyküsü:İlk hamilelik yaşı ile meme kanseri arasında ilişki bulunduğu; evlenmemiş ve hiç doğum yapmamış kadınlarda meme kanseri riski doğum yapmış kadınlara göre daha yüksek olduğu bilinmektedir.
Alkol:Günde 2-3 bardak alkol alan kadınlarda meme kanseri riski 2 kat artmaktadır.
Yağlı diyet:Aşırı yağlı diyetin meme kanserini artırdığı düşünülmektedir.
MEME KANSERİNİN TEDAVİSİ
Meme kanserinin tedavisi cerrahi, radyoterapi, kemoterapi ve hormon tedavisini içermektedir. Tedavi seçeneklerinin sırası ve önceliği;
Tümörün büyüklüğü ve yayılma alanı- evresi
Yapısal özellikleri
Cerrahi sınırları
Mikrokalsifikasyon (hücre düzeyinde) oluşumların varlığı
Yaş
Meme başı akıntısı
Memenin yapısı (yoğunluğu)
Biyopsi sonucu
Hastanın tercihi
Kozmetik endişelere göre şekillenir.
MEME KANSERİNDE CERRAHİ TEDAVİ
Meme kanserinde cerrahi tedavi tedavinin temelini oluşturur. Özellikle erken evrede yakalanan kanserlerde ilk tercihtir. Diğer tedavi seçenekleri cerrahi tedavinin destekçisidir. Cerrahi tedaviye karar verirken tıbbi gerekçeler ile beraber hastanın tercihi de göz önünde bulundurulup hasta ile ortak karar verilir.
MEME KORUYUCU CERRAHİ
Erken evre meme kanserlerinde meme koruyucu cerrahi kanser oluşumu-tümörün güvenli bir sınır oluşturacak şekilde etrafındaki bir kısım sağlam doku ile beraber alınmasıdır. Meme koruyucu cerrahide temel amaç memenin şeklinin korunmasıdır. Genellikle Evre1 ve Evre 2 olan hastalarda sentinel lenf nodu ya da koltuk altı lenf nodlarının alınmasıyla birlikte yapılır. Sonrasında radyoterapi tedaviye eklenmektedir. Meme koruyucu ameliyatlarda kanserin yayılması ve sağ kalım oranında mastektomi (tüm meme dokusunun alınması) ile aynı sonuçlar elde edilmiştir.
Kendi Kendine Meme Muayenesi
Kadınların belli aralıklarla memelerini kontrol etmeleri, meme kanserini ileri aşamalara ulaşmadan fark etmenin ve kolay tedaviye başlangıcın ilk adımını oluşturuyor.
Her kadın kendini ayda bir kez muayene etmeli. Bu muayene, adet başlangıcından 5-7 gün sonra yani hormon etkisinin en az olduğu dönemde yapılmalı. Kendini düzenli olarak muayene eden her kadın belli bir süre sonra kendi memelerini tanıyor ve normal meme dokusunun özelliklerini öğreniyor. Böylece yeni ortaya çıkan kitleleri erken dönemde fark edebilecek duruma geliyor. Meme muayenesi farklı şekillerde yapılabiliyor. Ayna karşısında görsel değişiklikleri değerlendirdikten sonra yatarak, el ile yapılan muayene en etkin yöntem olarak görülüyor.
Meme kanserinin erken dönem bulguları çok belirgin olmayabilir. Kanser ilerledikçe, memelerde kadının dikkatle izlemesi gereken bazı değişiklikler ortaya çıkar. Bu değişiklikler; memede veya koltukaltında kitle ele gelmesi, memenin boyutunda veya şeklinde değişiklik olması, meme başından akıntı gelmesi, memenin veya meme başının derisinde renk değişikliği olması ya da özellik değiştirmesi olarak sıralanır.
Bu özelliklerin çoğunun ardında kanser olmasa da gerçek nedenin bir doktor tarafından bulunması gerekiyor.
Muayeneye önce ayna karşısında başlanır. Eller bele konularak önce memelerin simetrik olup olmadığı kontrol edilir. Memelerde görünür bir kitle araştırılır, meme derisinde herhangi bir çöküntü veya renk değişikliği olup olmadığına bakılır.
Eller yukarı kaldırılarak aynı incelemeler tekrarlanır.
Daha sonra yatarak muayeneye geçilir. Muayeneye önce sağ memeden başlanır. Daha rahat muayene edebilmek için sağ omuz-sırt altına küçük bir yastık konulur. Sağ el başın arkasına yerleştirilir.
Muayene sol elin 2-3 parmak ucu ile gerçekleştirilir. Meme başı çevresinden başlayarak ve meme dokusuna hafifçe bastırarak saat yönünde halkasal hareketler ile herhangi bir duyarlılık veya kitle olup olmadığı kontrol edilir. Tüm meme muayene edildikten sonra koltukaltına bakılır. Sol meme ve koltukaltı da benzer şekilde değerlendirilir.