Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ordu İl Başkanı Av. Atila Şahin, “Örgütsel ve siyasi parti çalışmalarının gerçekleştirilebilmesi için davasına inanan her bireyin kendi sınırları içerisinde etkili olması gerekir.  Kendi çalışma alanında etkili olan her örgüt üyesi örgütü ile birleşerek etkili ve başarılı çalışma yapabilir. Temsil ettiği siyasi partinin iktidar olma sorununu çözmenin temel koşulu, her üyenin partisine bütün gücü ile katılmayı benimsemesidir” dedi.

Geçtiğimiz hafta sonu yapılan il kongresinde yeniden başkanlığa seçilen Şahin, Cumhuriyet Halk Partisini iktidara taşımak için el ele, omuz omuza vererek gece gündüz demeden çalışacaklarını söyledi.

Siyasi parti örgütlerinin ve üyelerinin amaçları birbirleriyle ne kadar örtüşürse örgütsel etkililik ve bireysel doyum o oranda artar diyen Şahin, “Bunu ilke edinen gerçek bir partili dava adamı kendi kendine oluşturduğu hurafelerle kamuoyu önünde iftira atıp davasına ihanet etmez. Partisi veya insanlar için yaptıklarını kamuoyu önünde tartışmaya açmaz, partisini kamuoyu önünde küçük düşürmez.

İnsanlar arasında yapılan ayrıştırmanın siyasal kurumlarda da onun, bunun adamı şeklinde gruplaşmalara ve bölünmelere yol açtığını, fısıltılara kulak kabartıldığında açıkça görebiliyoruz. Beğenmeme duygusu ile sevginin nefrete dönüşmesi de kolayca gerçekleşiyor. Biz kurumsal bir partiyiz. Bütün açıklamalarımız ve görüşlerimiz, duygu ve düşüncelerimiz partimizin internet sayfasında paylaşılmaktadır. Bu sayfalarda yazılanların dışında ki tüm söylemler dedikodu niteliği taşımaktadır ki bunu yapmaya zamanımız yoktur” diye konuştu.

Ülkemizin içinde bulunduğu bu sıkıntılı süreçte hiç birimizin kırılma, dökülme, küsme gibi bir lüksünün olmadığını belirten Şahin,  “Şimdi birlik, kardeşlik, omuz omuza mücadele etme zamanıdır. Şimdi kavga etme zamanı değil, sevgisizliğe hayır deme zamanıdır. Bu nedenle parti içinde asla kavga istemiyoruz. Artık gün koltuk kavgası günü değildir. Gün, Türkiye’nin bekasıdır, geleceğidir. Ben ne olacağım ya da ne olamadım değil, ülkenin geleceği ne olacak ya da ne olmalıdır. Bilim, kültür, sanat, hukuk, siyaset gibi kurumlar, insanların birlikte yaşamasından doğan ihtiyaçları gidermek üzere ortaya çıkmıştır. İnsanların kendi egolarını tatmin etmek içi değil, Cumhuriyet Halk Partisini iktidara taşımak için el ele, omuz omuza vererek gece gündüz demeden çalışacağız” ifadelerini kullandı.

Ülkenin kötü yönetildiğini ve bu kötü gidişe dur demek ancak Cumhuriyet Halk Partisi kadrolarının iş başına gelmesi ile mümkün olacağını ifade eden şahin şunları söyledi: “Geçen dönemin muhasebesi kongremizde yapıldı ve yönetimimiz başarılı bulunarak önümüzdeki seçimleri yönetmek üzere bizlere tekrar yetki verildi. Bu kapsamda işimizin zor olduğunu biliyoruz. Ama umutluyuz ve inançlıyız. Başaracağız… Başarmaya mecburuz. Zira ülke kötü yönetilmektedir. Bu kötü gidişe dur demek ancak Cumhuriyet Halk Partisi kadrolarının iş başına gelmesi ile mümkün olacaktır. Gerçekten hem ülkemiz hem de ilimiz kötü yönetilmektedir. Ülkemiz ekonomik olarak neredeyse iflasın eşiğine gelmiş, dışarıda yalnızları oynamakta, adalet dersen ara ki bulasın, eğitim sistemi yaz-boz tahtasına dönmüş, sağlıkta artık insanlar özel hastanelere gidememekte zira katkı payları vatandaşın ödeyebileceği rakamların çok üstüne çıkmış ve bir sürü olumsuzluklar.”

Ordu’ya yapılan yatırımların kendi dönemlerinde faaliyete geçtiğini belirten Şahin, daha sonra şunları dile getirdi: Yerelde ise başarısızlıklarını eski dönemleri karalayarak, kendi yaptıkları ile değil, kendilerinden önceki döneme suçlama getirerek örtmeye çalışmaktadırlar. Hani bir söz vardır; “Güneş balçıkla sıvanmaz”. Ne kadar karalarsanız karalayın dönemimizde yapılanların üstünü örtemezsiniz.

Geçen gün mevkidaşım AKP il başkanı gazetelere bir demeç vermiş ve sayın milletvekilimizin belediye başkanı olduğu dönemi eleştirmiştir. Öncelikle bir hususa dikkat çekmek isterim. Beyanatında milletvekilimize hitaben bu zat demektedir. Siyasette bu üslubun doğru olmadığını belirtmek isterim. Ben bugüne kadar hiçbir AKP li milletvekili için bu zat demedim. Sayın başkanın üslubunun bu olmadığını biliyorum. Demek ki birileri onun adına bu demeci hazırlamış ve gazetelere göndermiş… Bu zat diyerek kimseyi aşağılayamazsınız, olsa olsa seviyenizi belirlersiniz. Beyanatında bizim belediye başkanlığımızın döneminde özetle çöp sorununu olduğunu ve kendilerinin bu sorunu çözdüğünü iddia etmişler.. Durugöl’deki alana son 1,5 yıl katı atık dökülmemiştir. Bugün Büyükşehir Belediyesi tarafından kullanılan katı atık ayrıştırma tesisi yine bizim dönemimizde faaliyete geçmiştir.

Bizim dönemimizde yapılan sahil düzenlemesini makyajlayarak sanki yeniden bir kıyı düzenlemesi yapılmış gibi söylüyorlar.

Derin deşarj ve isale hattı yine bizim dönemimizde yapılmıştır.

Bu gün Ordu sokaklarını plansız bir biçimde delik deşik ederek vatandaşı canından bezdirdikleri alt yapı çalışmalarının maliyetinin neredeyse tamamı AB hibe fonundan yine bizim dönemimizde bütün engellemelere rağmen tesis edilmiştir.

Özetle esasen Ordu halkına doğrudan temas eden, onların sosyal ve kültürel yaşamlarını değiştiren hangi esaslı bir uygulama yapılmıştır. Bütün bunlar yapılmadığı gibi Türkiye’de örnek bir kent olarak gösterilen ilimiz maalesef ilerde bir beton yığınına dönüşmüş bir kent olarak anılacaktır. Yüksek yoğunluklu özel proje alanları üretmek ve böylece şehri nefes alamaz hale getirmek ne zamandan beri çağdaş belediyecilik olmuştur. Bir tüccar gibi davranarak, sosyal belediyecilik anlayışını terk ederek başarılı olunamaz.

Belediye meclislerinde kamu adına görev yapan meclis üyelerimiz tarafından belediyenin borçları sorulduğunda buna cevap vermeyenler, tüccar mantığı ile hareket edenler bunu bile becerememişlerdir. Buraların beton yığınına dönüşmesine şiddetle karşı olduğumuzu bir kere daha belirtmek isterim. Kent merkezinde adeta yeşil alan bırakmadan, aynı merkez içerisinde stat, AVM ve çok katlı beton bloklarla nefes alınamaz bir bölge oluşturulmuştur.

Durugöl veya Güzelyalı’da üretilen özel proje alanlarında üretilecek daire sayısı ile arsa satış bedeli karşılaştırıldığında kamunun zarara uğratıldığı açıktır.

Bunun nasıl olduğunu ileride ayrıntılarıyla açıklayacağım.

Sonuç olarak geçmişi karalayarak bir yere varamazsınız. Siz yapacaklarınızı söyleyiniz. Tabi söyleyecek sözünüz varsa ..

Buradan bütün hemşerilerime sesleniyorum. Gerek ülkenin ve gerekse ilimizin sorunlarını çözecek kadrolar Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde mevcuttur. Önümüzde ki önce yerel seçimlerde daha sonra da genel seçimlerde iş başına gelerek hem ülkedeki hem de ilimizde ki bütün sorunları çözeceğiz.

Buna olan inancımız tamdır. Sizlerde bize güvenin. Güveninizi boşa çıkarmayacağımıza söz veriyorum.” (Ordu Yeni Haber)