Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ordu İl Başkanı Atilla Şahin, gazetemiz editörü Şafak Deliçakar’a verdiği röportajda 16 Nisan’da yapılacak olan referandum oylamasında oy kullanacak olan herkesin sorumluluğunun olduğunu söyledi.

Yasama Yürütme ve Yargı’nın bağımsızlığının ortadan kalkacağına dikkat çeken Şahin, röportajda önemli açıklamalarda bulundu.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Şahin, haftanın röportajı sayfamıza hoş geldiniz. 16 Nisan’da ki halk oylaması referandum seçimlerinde partili partisiz herkesin endişe duyduğu bir madde var. Yasama, Yürütme ve Yargı’nın işleyişi nasıl olacak? Diye sorular var. Bu konuda hem hukukçu hem de siyasetçi kimliğinizle neler söylemek istersiniz?

Atilla ŞAHİN:Hoş bulduk sayınDeliçakar. Yasamanın neden cumhurbaşkanlığına bağlandığını iki başlıkta anlatayım. Birincisi Anayasa Mahkemesinin 15 üyesinin 12’sini Cumhurbaşkanı bizati kendisi atıyor. 3’nü ise yine parti genel başkanı olması sıfatıyla oluşturduğu kendi milletvekilleri tarafından da atanıyor. Yani esasen Anayasa Mahkemesinin neredeyse 15’de 15’ini seçilen başkan seçiyor.

Hakim ve Savcılar Kurulunun şu andaki adı (HSYK) bu anayasa paketi değişikliği kabul edilirse HSYK olacak. Bunun 13 üyesinin 6 tanesini doğrudan seçilen başkan atayacak. 7 tanesini de yine biraz önce söylediğimiz gibi yine kendi tarafından oluşturulan meclis tarafından seçiliyor.

“YARGI, GÜVENİLİRLİKTE 6. SIRAYA DÜŞTÜ”

Bu yargının ne kadar yürütmeyi başkana bağlı olmayı gösteren en somut örnektir diye düşünüyorum. Zira şimdi düşünün yani siz yanınızda çalıştırdığınız ve kendi iş yerinizde sizin altınızda çalışan insanlar size ne kadar karşı çıkabilir. Ve Hakim Savcılar Yüksek Kurulu şimdiki yapısıyla bile aslında ne kadar taraflı tarafsız olduğu noktası kamu oyunda tartışılır oluyor. Zira güvenilir endeksinde şu anda Türkiye’de yargı maalesef 6. Sıraya kadar düşmüş durumda.

Burada anayasa paketi değişikliğinin birinci maddesinde şu var. Bağımsız yargı, bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır diye bir ibare var. Yani tarafsız ibaresi eklendi. Aslında bu bile bugün yargının tarafsız olmadığını gösteriyor. Bugün tarasız olan bir yargının daha sonra bütün kurum ve kuruluşlarıyla birlikte bir yere bağlanması durumunda ne kadar taraflı ya da tarafsız olacağı da artık kamuoyu takdirindedir.

“HUKUK BİR KURALLAR MANZUMESİDİR”

Şafak DELİÇAKAR: Bu süreçte İktidar partisi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarında doğruları söylemiyor yönünde eleştirileri var. Bu konuda neler söylemek isterseniz?

Atilla ŞAHİN:Genel başkanımızın bütün açıklamaları doğrudur. Zira anayasa paketinin 16 maddesinde yedirilmiş bir şey vardır. Biliyorsunuz komisyonda 21 madde olarak geldi ancak komisyonlarda 3 maddesi geri çekildi. Fakat bu 3 maddenin birçoğu diğer maddeler arasına serpiştirildi. Bu bile esasen anayasa paketinin hazırlanırken ne kadar usule ve yasaya uyulmadığını gösteren bir şeydir. Zira anayasa maddeleri tek tek belirlenir. Yani bu özellikle AK Parti hükümetinin göreve geldiğinden bu yana uyguladığı torba yasa mantığını anayasa maddelerinde de gerçekleştirdi ki bu anayasa maddeleri için asla olmaması gereken bir şeydir.

Yasa bir şekilde çıkarılır eğer uygulama olanağı yok ise veya bir takım eksiklikleri varsa da ondan sonra mecliste yeniden düzenlenebilir. Ama anayasa maddeleri ise biliyorsunuz anayasa toplumsal mutabakat metinleri bunlar bir kere çıktıktan sonra elbette ki kutsal değiştirilmez metinler değillerdir ama daha çok nitelikli çoğunlukla değiştirilebilir. O nedenle değiştirilmesi daha zor olan maddelerdir. Toplumun ihtiyaçlarına göre düzenlenmelidir.

Bu sorduğunuz soruda ise ben söylüyorum idari ve hukuki düzenlemeleri cumhurbaşkanının tek başına yapabiliyor olması yani biz bir kimsenin iyi niyetine ya da kötü niyetine bakmayız. Hukuk bir kurallar manzumesidir. Bir insanın iyi niyeti ile bu çözümlenemez. Evet bugün iyi niyetli olabilirsiniz ama yarın kötü niyetli biri gelebilir. O zaman ne olacak? Ve üstüne üstlük hiçbir denetleme mekanizması yok ki. Böyle bir yetki verilmesi yani Türkiye için çok büyük tehlikeler içerir diye düşünüyorum.

“TEHLİKELİ SONUÇLAR DOĞURUR”

Şafak DELİÇAKAR: Referandum süreci başladıktan sonra kapsayıcı bir tavır sergilediniz. Bu süreci biraz anlatırmısınız?

Atilla ŞAHİN:Kavgacı değil uzlaştırıcı olduk. Terörist damgası yememize rağmen barış dilinden asla vazgeçmedik ve bundan sonraki süreçte de bu tutumumuzdan asla vazgeçmeyeceğiz. Önemli olan ülkenin birliği, barış ve huzur içinde olmasıdır. Referanduma sunulan anayasa paketiyle, değişiklik paketinin ülkemiz için önemli tehlikeler içerdiğini bir kere daha buradan hatırlatmak istiyorum. Bu kadar geniş yetkilerin, bir tek kişiye verilmesinin son derece tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini, dünyadaki diğer örneklerinden görebiliriz.

Atatürk’e savaş zamanında dahi verilmeyen bu yetkilerin, bundan sonra seçilecek kişilere ya da kişiye verilmesi, üstelik de yeterli denetim yolları kapalıyken verilmesi son derece tehlikeli. Anayasa mahkemesi ve Hâkim Savcılar Yüksek Kurulu ile ilgili düzenlemelerin ne kadar anti-demokratik olduğunu söylemeye bile gerek yok. Böyle bir kurul seçimi, dünyanın hiçbir gelişmiş ülke anayasasında yok.

HANGİ SORUNU ÇÖZÜYOR?

Şafak DELİÇAKAR: Halk merak ediyor. Anayasa değişikliği hangi sorunu çözüyor diye. Bu konuda neler dersiniz?

Atilla ŞAHİN:Kendinize sorun. Bu Anayasa değişikliği ülkenin hangi sorununu çözüyor? Bana bir Allahın kulu çıkıp desin ki ‘şu sorunu çözeceğiz’. Fındık üreticisinin, taşeron işçinin sorununu mu çözecek? Yok öyle birşey. Devlet memurunun sorununu mu çözecek? Yok öyle birşey. Devlet memurları güvencesiz hale gelecek. Bir kararname ile muhtarlıkların tamamını kaldırabilir. Peki neyin sorununu çözecek? ‘Devlette çift başlılığı kaldıracağız’. Devlette çift başlılık yok ki. Cumhurbaşkanı var en tepede. Altında Başbakan var devleti yöneten kişidir. Hesabını gider TBMM’ne verir. TBMM’den güvenoyu ister. Bakanların yolsuzlukları olduğunda meclise gensoru verilir. Bu sistemden tamamen vazgeçiyoruz.

Cumhuriyet kurulduğundan bu yana Cumhurbaşkanları tarafsız olmuştur. Dolayısıyla ‘biz tarihimize bağlıyız. Örf ve adetlerimize bağlıyız’ diyorsanız gidecek ‘hayır’ oyu kullanacaksınız. 18 yaşında milletvekilliği diyorlar. Diyorsanız ki ‘olur. 18 yaşında milletvekili olsun. Ömür boyu askerden muaf olsun. Milletvekilliği emeklilık aylığı hakkına kavuşsun’ diyorsanız’ gidip ‘evet’ oyu vereceksiniz. Ya bu kadar olmaz.

“OY KULLANACAK HERKESİN SORUMLULUĞU VAR”

Şafak DELİÇAKAR: Kararsızların oranı da ciddi bir rakam teşkil ediyor. Son olarak vatandaşlara son çağrı ve önerileriniz nelerdir?

Atilla ŞAHİN:Hepimizin düşünerek medeni insanlar gibi karar vermemiz lazım. Mesele bir bayrak, mesele bir vatan meselesidir. O açıdan herkesin sorumluluğu var. Bu ülkede yaşayan ve oy kullanacak olan herkesin bir sorumluluğu var. Hiç kimse ‘benim sorumluıluğum yok’ diyemez. Böyle bir lüksü de yoktur. Biz demokrasiyi mi istiyoruz. Tek adam rejimini mi istiyoruz? Demokrasiyi istiyorsak gideceğiz ‘hayır’ oyu vereceğiz. ‘Tek adam rejimi bize yeter. Tek adam düşünsün başka kimsenin düşüncesine gerek yoktur’ deniyorsa gidilecek ‘evet’ oyu kullanılacak. Bu kadar basit, bu kadar kolay bir tercih.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Şahin, verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ediyorum. referandum çalışma takviminde partinize ve şahsınıza başarılar diliyorum.

Atilla ŞAHİN: Sayın Deliçakar, bende başta şahsınıza ve Ordu Yeni Haber Gazetesi ailesine teşekkür ediyor, yayın hayatınızda başarılar diliyor, tüm okurlarınıza ve hemşerilerimize de sevgi ve saygılarımı sunuyorum.