Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 17:17 TORUN: SORUNLARIMIZI SONUÇ ALANA KADAR SÜRDÜRECEĞİZ
- 16:26 OBB MECLİSİNDE KOMİSYONLAR BELLİ OLDU
- 15:56 OTSO TALEPLERİNİ AÇIKLADI
- 15:37 BAYRAKTAR, ÇİFTÇİNİN SORUNLARINI ANLATTI
- 15:36 TBMM’DE FINDIK VE KOKARCA TOPLANTISI
- 14:55 “ŞEHRİMİZİ HER YÖNÜYLE FARK ETTİRECEĞİZ”
- 14:51 11 İLDE “SİBERGÖZ-34” OPERASYONU
- 12:59 KAÇAK TÜTÜNLE MÜCADELE SÜRÜYOR
- 12:53 BAŞKONSOLOS GULİYEV, VALİ EROL’U ZİYARET ETTİ
- 12:47 SERA PROJESİ AVANTAJ SAĞLANDI
- 12:39 SAĞRA: HÜKÜMET, KOKARCA SORUNUNA ÇÖZÜM BULMALI!
- 12:36 TRAFİKTE BİLANÇO AĞIR!
- 12:34 ULAŞ BAŞKAN HER AN HER YERDE
- 12:27 UYUŞTURUCUYLA MÜCADELEDE 2 TUTUKLAMA
- 12:23 YURT İÇİ SEYAHAT HARCAMALARI ARTTI
“Üreticiye özür borcunuz var”
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin piyasaya fındık satma kararının ardından tepkilerde peş peşe gelmeye başladı.
Ak Parti Ordu Milletvekili Netin Gündoğdu’nun “TMO piyasaya fındık sürerse Ordu meydanında kendimi yakarım” sözüne Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Altınordu İlçe Başkanı Bülent Akpınar’dan açıklama geldi. Akpınar yaptığı açıklamada “Bizler sizin ve ya hiçbir canın kendisini yakmasını tasvip edemeyiz, zira sizler üreticiyi fazlasıyla yaktınız. Lakin siyasi bir kimlikle değil bir üretici olarak en azından Ordulu hemşerilerimize bir özür borcu olduğunu düşünüyoruz. Aldatıldım kandırıldım diyerek Ordu meydanında sadece bir mum yakmanızı bekliyoruz” dedi.
PANCARDA BİZİM, FINDIKDA BİZİM
16 yıldır ülkeyi yöneten iktidarın yanlış politikaları her alanda olduğu gibi Türkiye Cumhuriyetini tarımda da kendi kendine yetinebilen noktada iken dışa bağımlı hale getirdiğini belirten Akpınar, bu durumun yerli ve milli olduğunu iddia eden iktidar tarafından bilinçli olarak yapıldığını söyledi.
Yerli ve milli olduğunu iddia eden iktidarın cumhuriyet tarihinin bütün kazanımlarını ( Tekel, Telekom, Tüpraş, Erdemir vs. ) sattığı yetmezmiş gibi, zeytin ücretlerini, buğday üreticilerini, tütün üreticilerini, fındık üreticilerini de perişan etti, hayvancılığı bitirdi, son olarak da doymak bilmeyen iktidar gözünü şimdi de şeker fabrikalarına diktiğini belirten Akpınar şunları söyledi:
“Gözü doymak bilmeyen iktidar, şeker fabrikalarını özelleştirme kapsamına alıyor, binlerce üreticimizin, emekçimizin mağdur olabileceği, en önemlisi milletimizin sağlık yönünden ciddi sorunlar yaşayabileceği bilinmez bir yola doğru bizleri sürüklüyor. Toplum sağlığı ve milli sanayi açısından ülkemizin en stratejik kurumlarının başında gelen şeker fabrikaları işçi, üretici ve devletin içinde olduğu bir modelde yönetilmelidir. Avrupa dada sistem böyledir, dünyanın en liberal devleti ABD bile şeker üretiminden elini çekmemiştir. Şeker fabrikalarının satılması, büyük sermayeli şirketlerinin iştahını kabartmaktadır.
Bu satılacak fabrikaların kapatılmayacağının garantisi var mıdır?
Bu satılacak fabrikalarla dolaylı ya da doğrudan ilişiği olan emekçilerin, üreticilerin mağdur edilmeyeceğinin garantisi var mıdır?
Bu satılacak fabrikaların piyasada nişasta bazlı şekerlerin artmasına vesile olmayacağına garanti var mı?
Değerli arkadaşlar devletin elini çekmesi kar marjı olarak yüksek nişasta bazlı şekerin piyasaya daha fazla girmesine sebebiyet verecektir.
Nişasta balı şeker kanserden, kalp hastalıklarına, karaciğer yetmezliğinden bazlı birçok kronik hastalığa kadar yol açmakla birlikte en önemlisi bilim adamları tarafından söylenen tartışmasız beyinde tokluk hissi uyandırmıyor olması.
Nişasta bazlı şekere Fransa da sıfır, Almanya da %1,5 Türkiye de ise % 15 kota tanınmaktadır. Bu yanlıştan bir an önce dönülmelidir.
Değerli arkadaşlar ekildiği alana eş değer bir orman alanına göre 3 kat daha fazla oksijen sağlayan pancar kaderine ter edilemez.
Buğdaydan 13, mısırdan 8 ve ayçiçeğinden 5 kat daha fazla istihdam sağlayan pancar kaderine terk edilemez. Kendinden sonra ekilen hububatta % 20 verim artısı sağlayan, pancar kaderine terk edilemez. Şeker pancarı tarıma ve şeker sanayisi sektörün sahip olduğu ileri bağlantı özelliği ve yarattığı katma değer ile bugün Türkiye de 10 milyon insanı dolaylı ya da doğrudan etkileyen bir ürün kaderine terk edilemez.
Bizler bu bilinç ve sorumluluk ile el ele omuz omuza şeker pancarı üreticilerimizi, emekçilerimizin yanındayız, daima da olacağız.
Buradan hamasette birinci, sözde yerli ve milli iktidara sesleniyoruz.
Sağlığımızla oynayamazsınız!!!
Üreticimizi, emekçilerimizi hiçe sayamazsınız…
Babalar gibi satarız diyenler şeker fabrikalarını satamazsınız. Sattırmayacağız.“