HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Vip Transfer
25 Kasım 2020 Çarşamba Saat: 10:24

UFUKTAKİLER

SAÇINI TARAYAN DELİ KIZ Ordu’da corona hızla yayılıyor. Nasıl yayılmasın?
UFUKTAKİLER

SAÇINI TARAYAN DELİ KIZ

Ordu’da corona hızla yayılıyor.

Nasıl yayılmasın?

Kurallara uymamak için direniyoruz resmen.

Ciddiye almıyoruz.

Umursamıyoruz.

Bu corona ne zaman bitecek?

Ne zaman kurtulacağız?

Eski hayatımıza döneceğimiz günleri görecek miyiz?

***

Milyonlar endişe içinde eve kapandı.

Kimilerimiz panik halinde.

Günlerce, haftalarca hatta aylarca büyük bir travmanın içinde debelenip duruyoruz.

Korku içerisindeyiz.

Kalabalıktan uzak duruyoruz,

Olabildiğince mesafemizi korurken,

Temizliğe eskisinden daha fazla önem veriyoruz.

Kimileri sürekli ellerine  dezenfektan sıkmaktan alerji olmuş, yara bere içinde.

Turşu, kefir, sirke revaçta

O vitamin, bu vitamin, şu vitamin…

Gece gündüz her an corona virüsü ve etkilerini konuşuyoruz. 

Belirsizlik ne kadar sürecek, bir süre sonra sona erecek mi, sevdiklerimize bulaşır mı, onları kaybedebilir miyiz gibi sorularla kaygı ve endişe içindeyiz. 

***

Bir de öyleleri var ki; “Dünya yansa bir kalbur samanı yanmaz” modunda boş vermiş, umursamaz yaşıyor hayatı.

Sırrıpaşa caddesinde geziyor,

AVM’lerde tozuyor,

Eğlencesinden taviz vermiyor, yiyor, içiyor, dünya umurunda değil.

Maske takmıyor,

Mesafe hak getire.

Temizliğe gelince değişen bir şey yok. Her yere, her şeye cesaretle dokunmaktan, temas etmekten çekinmiyorlar.

Virüs hızla yayılıyormuş,

Vaka sayıları artıyormuş,

İnsanlar hayatını kaybediyormuş,

Tehlike büyükmüş çok önemli değil.

 

***

Virüsün acı etkisi devam ediyor maalesef.

İkiye bölünmüş durumdayız.

Bir yanda, aptalca cesaret yerine akıllıca korkanlar,

Diğer tarafta ise, köy yanarken deli kız gibi saçını tarayanlar.

Ne tarafta olursak olalım lakin kafamızın üzerinde Demokles'in kılıcı gibi duran bir gerçeği unutmayalım.

 

Virüsü ciddiye almazsak başımız daha fazla ağrıyacak.

 

 

 

  BÜYÜKŞEHİR YIKIYOR

 

Aklına esen, aklına estiği gibi, estetikten yoksun, görüntü kirliliği yaratan denizin, tabiatın güzelliğini bozan hukuka aykırı yapılar her yerde gözümüze çarpıyordu.

Kumbaşı Mahallesinden Cumhuriyet Mahallesine kadar her yerde.

Son zamanlarda atılan adımlar sevindiriyor.

Her platformda imar bizim namusumuz diyerek kaçak yapıları kaldırma konusunda geri adım atmayacağının altını çizen Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, kıyılardaki hukuksuz işgali temizliyor.

Sahillerimizdeki imara aykırı yapılar yıkılmaya başlandı.

****

Yaklaşık 15 yıl boyunca Efirli’de ikamet eden birisi olarak her yaz geldiğinde canım sıkılırdı.

Kendi mahallemde hemen karşımda, iki adım uzaklıkta olan denize ulaşmak için deveye hendek atlatmak zorunda kalırdık.

Kıyılar boydan boya birilerinin işgali altındaydı.

Önüne gelen bölmüş, parçalamış, tel yada duvarla çevirmiş, kendisine deniz kenarında bir alan oluşturmuştu.

Hukuksuz işgal sona erecek.

Kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan metruk, kaçak ve işgallerin önüne geçiliyor.

Kıyıların halka açma yönünde yapılan çalışmaları destekliyoruz.

***

Ordu Büyükşehir Belediyesi Zabıta ekipleri baraka, çadır, konteyner vb. yapıları yıkıyor.

Başkan Güler, “Bambaşka bir Ordu sahili vatandaşları bekliyor olacak” dedi.

Halkın denizle arasına çekilen engelleri kaldıran Büyükşehir’e teşekkür ediyoruz.

Sahiller halkımızın, milletimizindir.  

 

 

  ÇÖPÜN KIYMETİNİ ANLADIK

Çöp.

Ne büyük sorundu aslında.

Her daim temcit pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp önümüze geliyordu.

Çöpten elektrik üretiyoruz artık.

Günlük ortalama 50 bin ton çöp çıkan Türkiye’de, ‘çöpten enerji’ üretimi hızla yaygınlaşmaya başladı.

Çaybaşı ilçesinde. Çaybaşı Katı Atık Düzenli Depolama Tesisinde üretiliyor.

Gün içerisinde ortalama 260 ton organik atık enerjiye dönüşüyor.

Buradaki enerji üretimi Ordu’nun ekonomisine ciddi katkı sağlamış olacak.

Tesiste üretilen enerji; çevreyle uyumlu, doğa dostu bir enerji. Ve herhangi bir sera gazı salınımı olmadan, sıfır karbon monoksit çıkışıyla gazı tamamen yakabilen bir tesiste üretiliyor.

Başlangıçta günlük 7 bin hanenin elektrik tüketimi karşılanıyor şimdilik. Hedef;  gelecekte yaklaşık olarak 30 bin konutun ihtiyacını karşılamak.  

Katı Atık Düzenli Depolama ve Enerji Üretim Tesisi’nde depolanan çöplerin metan gazından elektrik enerjisi üretimine başlandı.

Darısı diğer ilçelerin başına…

 

 

3-    DEVLETİN MALI DENİZ

Vahim bir durum aslında.

CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel iddiaları Meclis Plan bütçe komisyonunda da gündeme getirdi.

Yap-işlet-devret modeliyle anahtar teslim yapılması gereken şehir hastanelerine Devlet Malzeme Ofisi’nden malzeme verildiği ileri sürüldü.

Bakanlık emriyle motorlu hasta karyolası, pansuman arabası, EKG, solunum cihazı gibi malzemelerin şehir hastanelerine aktarıldığını ifade etti.

“Bu şehir hastanelerinin kendi donanımlarını, tıbbi teçhizatlarını yüklenici firmanın karşılaması gerektiği halde, kamu kaynakları ile Sağlık Bakanlığı’ndan temin de bulunduğu ya da diğer hastanelerden bu şehir hastanelerine malzeme transferi yapıldığı konusunda bir süredir yoğun bildirimler alıyorduk. Bize ulaşan bazı evraklarda, farklı kamu hastanelerine Devlet Malzeme Ofisi (DMO) üzerinden kamu kaynakları ile Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneler Birliği emri ile hastane malzemeleri, motorlu hasta karyolası, pansuman arabası, EKG, solunum cihazı, oturma grubu gibi malzemeler alındığı görülüyor. Sonuçta yüklenicinin yapması gereken bir harcamayı kamu yapıyor” dedi.

Yap-işlet-devret modeliyle, üstelik anahtar teslim yapılması gereken şehir hastanelerindeki acı iddialar bunlar.

Şehir hastanelerinin malzemeleri kamudan tedarik ediliyor yani.

Bu arada, vatandaşa acı reçete geliyor.

Bu duruma ne denir bilmem ki?

Gemisini yürüten kaptan…

 

4-    “AKILLI OL”

Organize suç örgütü lideri suçlamasıyla 16 yıl cezaevinde kalan, Nisan ayında infaz düzenlemesiyle tahliye olan Alaattin Çakıcı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef alan bir mektubu sosyal medya hesabından yayınladı. "Akıllı ol" gibi ifadelerin yer aldığı mektup sosyal medyada tartışma yarattı.

Ordu Baro Başkanı Av. Haluk Murat Poyraz’da sosyal medyadan tepki gösterdi.

“Bir mafya lideri ülkenin ana muhalefet partisi liderini pervasızca tehdit ediyor.

Demokratik hukuk devletinde asla kabul edilemeyecek bu suça dakikasında işlem yapılırdı.

Hukuk devletinden mafya devletine gerilemiş, kimsenin kendini güvende hissetmediği/hissedemediği düzen.

Eğer yargı reformu yapılacaksa, ülkede anayasal düzeni korumak için hemen harekete geçecek savcıların olduğunu göstererek işe başlanmalı.

Gerisi hikâye.”

 

SARI ÖKÜZ (hikaye)

Otlakların birinde bir öküz sürüsü yaşarmış. Çevredeki aslan sürüsünün de gözü öküzlerdeymiş. Ancak, öküzler saldırı anında bir araya geldiği zaman, aslanların yapacak bir şeyi kalmazmış. Bu yüzden küçük hayvanlarla beslenmek zorunda kalan aslanlar, iyi beslenememeye başlayınca bir çare düşünmüşler. Topal aslan yanına bir iki aslanı da alarak, beyaz bayrak çekmiş ve öküz sürüsüne yanaşmış.

Öküzlerin lideri Boz Öküz ve yanındakilere tatlı dille konuşmaya başlamış: "Saygıdeğer öküz efendiler. Bugün buraya sizden özür dilemeye geldik. Biliyorum bugüne kadar sizlere zarar verdik. Ama inanın ki, bunların hiçbirini isteyerek yapmadık. Bütün suç hep o Sarı Öküz''de. Onun rengi sizinkilerden farklı ve bizim de gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı başımızdan alıyor. Biz de barışseverliğimizi unutuyor ve saldırganlaşıyoruz. Sizle bir sorunumuz yok. Verin onu bize, siz kurtulun, yine barış içinde yaşayalım."

Boz Öküz ve heyeti bu sözler üzerine aralarında tartışmış ve teklifi haklı bularak, Sarı Öküz''ü vermişler aslanlara. Bir tek Benekli Öküz karşı çıkmış ama kimseye derdini anlatamamış.

Bir süre sonra aslanlar yine aynı yöntemle gelip, bu kez Uzun Kuyruk''u istemişler: "Gördünüz mü ne kadar barışseveriz. Sizi de kararınızdan dolayı kutlarız. Ancak, şu sizin Uzun Kuyruk var ya, kuyruğunu salladıkça nereden baksak görünüyor ve aklımızı başımızdan alıyor. Size saldırmamak için kendimizi zor tutuyoruz. Oysa sizler normal kuyruklusunuz. Verin onu bize, bu konuyu kapatıp, barış içinde yaşamaya devam edelim."

Boz Öküz ve heyeti, Uzun Kuyruk''u teslim etmiş, yine Benekli Öküz karşı çıkmış. Uzun Kuyruk, aslanların pençesi altında can vermiş. Bu olay sürekli tekrarlanmış, her seferinde farklı bahanelerle. Sonunda öküzler zayıflamış, aslanlar küstahlaşmış. Artık, hiçbir bahane ileri sürmeden, doğrudan müdahale ederek, "Verin bize şunu, yoksa karışmayız" demeye başlamışlar.

Birer birer aslanların pençesinde can verirken, Boz öküz ve birkaç öküz kalmış geride. İçlerinden biri liderlerine, "Ne oldu bize, nerede kaybettik biz bu savaşı? Oysa vaktiyle ne kadar güçlüydük" diye sormuş.

Boz Öküz, Benekli Öküz''ün sözlerini hatırlayarak, gözleri nemli "Biz" demiş, "Sarı Öküz''ü verdiğimiz gün kaybettik bu savaşı."

Anahtar Kelimeler : UFUKTAKİLER

Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız