HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Vip Transfer
10 Eylül 2017 Pazar Saat: 12:37

PALA; "LAİK EĞİTİM TASVİYE EDİLİYOR"

HAFTANIN RÖPORTAJI
PALA; "LAİK EĞİTİM TASVİYE EDİLİYOR"

EĞİTİM İŞ Sendikası Ordu Şube Başkanı Hikmet Pala, son günlerde gündemden düşmeyen müfredat değişiklikleri tartışmalarını değerlendirdi. Gazetemiz muhabiri Mehmet Keskin'e verdiği röportajda laik eğitimin tasfiye edilmek istendiğine dikkat çeken Pala, bunların yanı sıra eğitimde tarikat ve cemaatlerin rolleri ile öğretmen açığı ve kadrolaşmalara dikkat çekti.

Mehmet KESKİN: Sayın Pala, haftanın röportajı sayfamıza hoşgeldiniz. Son günlerde yine 2017-2018 eğitim öğretim yılı müfredatı için yapılan değişiklikler gündemden düşmüyor. Bu konuda neler diyeceksiniz?

Hikmet PALA: Hoşbulduk sayın Keskin. Evet Bakanımız İsmet Yılmaz yeni müfredatı açıklayınca gördük ki, bu müfredat sayın bakanımızın ifade ettiği gibi 100 Bine yakın öğretmenin ve velinin görüşü alınarak hazırlanan müfredat değildir. Bu müfredat yandaş bir sendika tarafından daha önce açıklanan “Müfredatın demokratikleştirilmesi” adlı taslak çalışmasıdır. Bakanlığın kılavuzu yine yandaş sendika olmuştur.

Çağın gereklerine uygun biçimde hazırlandığı söylenen müfredatın aslında cumhuriyet değerlerini toplumdan uzaklaştırmak için hazırlanmıştır. Müfredatla Cihat eğitimi okullara sokulmuş, cumhuriyet değerleri ve Atatürk ilkeleri eğitimden uzaklaştırılmıştır.

Bakanımız öğrencilere aktarılması hedeflenen Adalet, Dürüstlük, Saygı-sevgi, Vatanseverlik ve Yardımseverlik gibi kök değerlerin müfredata eklendiğini açıklamıştır. Öyleyse biz de bu değerleri müfredata ekledik diyenlere soralım? Bu değerler bu toplumda, eğitim sistemimizde Adalet ve Kalkınma Partisi’nden önce yok muydu?

Milli Eğitim Bakanlığının birçok uygulamasının müfredata koydukları kavramlarla çelişiyor. Bütün okul müdürlüklerini yandaşlarınızla doldurdunuz. Sınav ve liyakat esasını bitirdiniz. Bu mudur adalet anlayışınız?

Sözleşmeli öğretmenleri kadroya geçirip bundan sonra kadrolu öğretmen alacağız dedikten sonra atamaları hep sözleşmeli olarak yaptınız. Bu mudur dürüstlük anlayışınız?

İmam Hatip okulları gözbebeğimizdir diyerek diğer okullara giden çocuklarımızı ötekileştirdiniz. Bu mudur müfredata koyduğunuz yeni adalet değeriniz?

Mehmet KESKİN: Müfredat değişiklikleri ile bilimsel, ulusal ve laik eğitim tasfiyemi  ediliyor?

Hikmet PALA: MEB tarafından, ilkokul, ortaokul ve lisede okutulan 53 farklı dersin müfredat program taslağı hazırlanmış ve 2017-2018 eğitim öğretim yılından itibaren bütün okullarda uygulanacağı açıklanmıştır. 

Program incelendiğinde, Atatürkçülük kavramının sosyal bilgiler dersinin müfredatından çıkarıldığını, Atatürk’ün işlenişinin kapsamının daraltıldığını, 2. Dünya Savaşı konusunda İsmet İnönü başlığının kaldırıldığını, 15 Temmuz darbe girişinin felsefe dersi kapsamına alındığını, evrim kuramının ve üreme konusunun çıkarıldığını görmekteyiz.

Daha önce yandaş sendikanın ifade ettiği biçimde öğretim programı Atatürkçü düşünceden soyutlanmaya çalışılmış çocuklarımızı Atatürk ve onun devrimlerinden arındırmak isteyen bir anlayış programa yerleştirilmiştir.

Türk Milli Eğitim Sisteminin temelinde Atatürk İlke ve Devrimleri bulunmaktadır ve eğitim müfredatı, Atatürksüz, Cumhuriyetsiz ve devrimsiz olamaz. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’e ve ulusun diğer manevi değerlerine bağlı nesil yetiştirme amacına uygun ders kitapları hazırlanması başta Anayasaya ve Milli Eğitim Temel Kanunu’na göre zorunluluk teşkil etmektedir.

Dayatmacı, tektipçi, baskıcı, evrensel değerlere yabancı, insanlığın bilgi birikimine uzak yaklaşım terk edilmeli, Türkiye’nin tarihiyle, hedeflediği çağdaş kültürel anlayış ile barışık ve Cumhuriyet devrimlerinin kazanımlarını koruyacak bir öğretim programı hazırlanmalıdır.

Unutulmasın ki Cumhuriyet’in öğretmeni inanmadığı müfredatı uygulamaz. Bu nedenle, AKP iktidarının, Atatürk’ü, bilimsel, laik, ulusal ve demokratik eğitimi tasfiye etme girişimlerine karşı Eğitim-İş üyesi öğretmenler; Atatürk’ü, Atatürk ilke ve devrimlerini anlatmaya devam edecektir.

Mehmet KESKİN: Eğitimde, tarikat ve cemaatlerin doğurduğu sonuçlar nelerdir? Bu konuda neler dersiniz?

Hikmet PALA: Eğitimin Tarikat ve Cemaatlere teslim edilmesi ağır sonuçlar doğurdu. Örneğin, Karaman’da yaşanan taciz olayı ve Adana’nın Aladağ ilçesindeki yurt yangını, Bakanlığa bağlı okullarda eğitim gören çocuklarımızın çeşitli dernek, vakıf ve özel kuruluşlara ait yurt, ev ve etüt merkezleri olarak faaliyet gösteren yerlerdeki güvenliğine dikkatlerin çekilmesi gerektiği gerçeğini gün yüzüne çıkarmıştır.

Devletin öğrencilerini gözetmek konusundaki asli görevini özel kuruluşlara devretmesiyle birlikte bu alanlarda hiçbir denetimin olmaması affedilemez ve telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuran bir ihmalin varlığını ortaya çıkarmıştır.  

4+4+4 düzenlemesinin 2012-2013 eğitim öğretim yılından itibaren hayata geçirilmesiyle birlikte, okul dönüşümlerine paralel olarak, çok sayıda köy okulu kapatılmış ve taşımalı eğitim uygulamaları yaygınlaşmıştır. Eğitimlerine devam etmek için yerleşim yerlerine en yakın ilçelere giden öğrenciler Aladağ’da olduğu gibi devlete ait yurt olmadığı için barınma sorunu ile karşı karşıya bırakılmış, cemaat ve tarikatların yurtlarına yönlendirilmiştir.Ortaöğretimde kız çocuklarının yüzde 0.9’u, yüksek öğretimde ise yüzde 14’ü devlet yurtlarından faydalanabilmektedir.

Tüm yaşanan olumsuzluklara rağmen, 06/05/2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Özel Öğrenci Barınma Hizmetleri Yönetmeliği ile de gerçek ve tüzel kişilere ortaokul düzeyinde yurt açma izni verilmiştir. Bu durum telafisi mümkün olmayan zararlar doğuracaktır. Ortaokul düzeyinde açılacak yurtlar mutlaka Milli Eğitim Bakanlığı tarafından işletilmelidir.

Özellikle İlköğretim ve lise çağındaki çocuklarımız devletin bizzat hizmet verdiği yurtlarda barınma ihtiyacını karşılamalı, hiçbir suretle özel teşebbüs, dernek, vakfın faaliyetine izin verilmemelidir.

Mehmet KESKİN: Öğretmen açığının arttı, Sözleşmeli Öğretmenlik ve Kadrolaşmanın önünün de açıldığı diğer muhalif kanatlardan da sıkça dile getiriliyor. Siz bu konuda nasıl bir değerlendirmede bulunmak istersiniz?

Hikmet PALA: 2016-2017 eğitim öğretim yılında,45 bin 678 öğretmen meslekten çıkarıldı. 15 Temmuz öncesinde 120 bin civarında olan MEB’deki kadrolu öğretmen açığı, 15 Temmuz darbesinden sonra ilan edilen OHAL ve KHK’lerle açığa almalar ve ihraçlar sonucunda iki katına çıkmıştır. Okulların açılmasıyla yaklaşık 1 milyon 511 bin 200 öğrenci öğretmensiz kalmıştır. Bakanlık öğretmen açığı sorununun önemli bir bölümünü norm fazlası öğretmenlerle çözüleceğini belirtse de, norm fazlası öğretmenlerin büyük çoğunluğunun büyükşehirlerde çalışması nedeniyle bu yöntem hiçbir şekilde çözüm olamamıştır.

Bu tabloya rağmen Milli Eğitim Bakanlığı, kadrolu öğretmen atamasından vazgeçmiş “doğrudan torpil” anlamına gelen mülakata dayalı sözleşmeli öğretmen sistemini getirmiştir. Atamaların sözlü sınav ile yapılması ise milli eğitim sistemimiz için utanç verici bir uygulama olmuştur. Sözlü sınavda öğretmenlere yöneltilen “15 Temmuz süreci senin için ne anlam ifade ediyor?”, “Reis denince aklına kim geliyor?”, “Oruç tutuyor musun?”, “Yılbaşı kutluyor musun?” şeklindeki sorular mülakatta aranan temel ölçütün yandaşlık olduğunu ortaya koymuştur.

Mehmet KESKİN: Bu durumda ortaya nasıl bir sonuç çıkarabilirsiniz? çözüm ve önerileriniz nelerdir?

Hikmet PALA: Her geçen gün içten içe çürüyerek bir enkaz haline getirilmiş eğitim sistemimizin yıllar içinde birikerek artan yapısal sorunları, geçici, günübirlik politikalarla geçiştirilmiş ya da çözümsüz bırakılmıştır. Bir yandan temel bir insan hakkı ve bir kamu hizmeti olan eğitim piyasaya açılırken, öte yandan da ulusal belleği silinmiş, sorgulamayan, itaatkar, kendi adına karar verenlerin kararlarına biat eden bir nesil yetiştirilmeye çalışılmaktadır.

Çocuklarımızın öğrenmeye değil, sınavlara koşullandırıldığı, öğretmenlerin düşük ücretle, esnek ve güvencesiz çalışmaya zorlandığı, siyasal kadrolaşmanın sınır tanımadığı, okullardan bilim ve sanatın kapı dışarı edildiği, dini referans alan uygulamaların arttığı bir eğitim sistemiyle sağlıklı bireylerin yetiştirilmesi mümkün değildir.

Eğitim-İş olarak, çocuk ve gençlerimizin, geleceğimizin siyasi iktidarın yarattığı enkazın altında yok olmaması için acil adımlar atılması zorunluluğunu bir kez daha belirtiyor, parasız, bilimsel, demokratik ve laik eğitimin tüm yurttaşlar için ayrım gözetmeksizin hayata geçirilmesini istiyoruz.

Mehmet KESKİN: Sayın Pala, bu hafta ki röportaj sayfamıza yeniden konuk olduğunuz için teşekkür ediyor, yeni eğitim ve öğretim yılında şahsınıza ve camianıza başarılar diliyorum.

Hikmet PALA: Sayın Keskin, bende artık yeni döneme sayılı günler kala bana ve camiamıza bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ediyor, şahsınıza ve Ordu Yeni Haber Gazetesi ailesine yayın hayatında başarılar diliyorum.

 

 

 

Anahtar Kelimeler : PALA;, "LAİK, EĞİTİM, TASVİYE, EDİLİYOR"

Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız