Medical Park Ordu Hastanesi Alerji, İmmünoloji ve Göğüs Hastalıkları Kliniğinde görevli Prof. Dr. Ali Kutlu, Kasım Ayı Akciğer Kanseri Farkındalık ayı sebebiyle önemli açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Ali Kutlu, “Yoğun sigara kullanıcılarında akciğer kanseri riski neredeyse 40 kat artmaktadır. Ömür boyu sigarayı bırakamayan yoğun içicilerin ise ortalama yüzde 25’i akciğer kanserine yakalanmaktadır.” dedi.

“Sigara deyince ilk akla akciğer kanseri gelir”

Alerji, İmmünoloji ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Kutlu, “Özellikle 20.nci yüzyılın ikinci yarısından itibaren tıpta kaydedilen ilerlemeler ve yaşam koşullarındaki iyileşmeler sonucu ortalama yaşam sürelerinde neredeyse yüzde 30'a varan artışlar sağlandı. Eskiden 55 civarında olan ortalama yaşam süreleri 80’li yaşlara dayanmıştır. Bu gelişmelerin sonucunda; kanserler sık görülen hastalıklar ve ölüm sebebi olarak ön plana çıkmaya başlamıştır. Bu aynı zamanda birçok kanser çeşidiyle yakından alakalı sigara içiminin dünyada yaygınlaştığı bir zaman dilimidir. Sigara deyince ilk akla akciğer kanseri gelir. Akciğer kanseri, en önemli fakat aynı zamanda da önlenebilir kanser tipidir. Ülkemizde akciğer kanseri görülme sıklığı açısından erkeklerde açık ara birinci sıradayken kadınlarda üçüncü sıradaki kanser tipidir. Ancak kadınlarda görülme sıklığı da hızla artmaktadır.” şeklinde konuştu.

“Az gelişmiş ülkelerde akciğer kanserine yakalanma riski daha yüksek”

Medical Park Ordu Hastanesi Alerji, İmmünoloji ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Kutlu, “Özellikle gelişmiş ülkelerde sigara karşıtı kampanyalar sonucunda; akciğer kanser sıklığında düşüş dikkati çekerken, az gelişmiş ülkelerde ise sigara kullanım alışkanlığındaki artışa paralel, akciğer kanserine yakalanma sıklığı artarak devam etmektedir. Ülkemiz, dünya ortalamasının üzerinde bir akciğer kanseri oranına sahiptir. Sigara kullanımı oranlarındaki düşüşün kanser rakamlarına olumlu yansıması ancak 20 yıl sonra olacaktır.

“Akciğer kanserinde erken tanıya yönelik çalışmalar devam ediyor”

Genel olarak tanı aşamasında hastaların büyük bölümünün cerrahi şansı kalmayan ileri evre hastalar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ali Kutlu, “Tanıda yaşanan gelişmeler maalesef hastalığın tedavisinde elde edilememiştir. Özellikle kadınlarda meme ve rahim ağzı kanseri gibi kanserlerin erken tanısına yönelik tarama testleri konusunda olumlu sonuçlar, akciğer kanseri için maalesef mümkün değildir. Bu kanserin başlangıcını teşkil eden küçük nodüllerin tespitinde kullanılan tomografi cihazlarının yüksek radyasyon vermesi erken tanıda yaygın kullanımını sınırlamaktadır. Aynı zamanda birçok hastalıksız insanda rastlanabilecek akciğer nodülleri gereksiz endişe, vakit ve kaynak kaybına da yol açmaktadır. Yeni nesil düşük radyasyon salınımına sahip cihazların erken tanıda yaygın kullanımına yönelik çalışmalar devam etmektedir. Yüksek risk taşıyan kişilerde düşük doz bilgisayarlı tomografisi ile yılda bir kez yapılacak tarama sonucunda erken evrede akciğer kanserini yakalamak mümkün olmaktadır.” diye konuştu.

“Erken tanı yaklaşımları önemlidir”

Özellikle erken evrede tanı konan vakaların yüzde 70'inde beş yıla varan yaşam süreci elde edilebilmekte olduğunu belirten Prof. Dr. Ali Kutlu, “Her türlü kanser mücadelesinde sigara, sağlıklı beslenme, obezite ile mücadele ve erken tanı yaklaşımları büyük öneme sahiptir. Akciğer kanserinde ise en önemli tedbir sigara kullanımının ve pasif içiciliğin önüne geçmektir.” diyerek konuşmasını tamamladı.