ŞEHİR HASTANESİ

Ufuk ERSOY2020-12-16 10:59:31

Uzun zamandan beri gündeme gelip gidiyor.

Temcit pilavı gibi ısıtılıp, ısıtılıp konuyor vatandaşın önüne.

Yiyen yiyor.

Yemeyen yemiyor zaten.

Şu bizim Şehir Hastanesi meselesinden bahsediyorum.

***

Şöyle geçmişi taradığımızda çok konuşulmuş bir konu olduğunu görüyoruz.

Yeri tartışılmış, ihalesi falan derken temeli atılacak, yapılıyor, yapılacak, gibi müjdeli haberler ve haberlerin muhatapları gazetelerin sayfalarında yerini almış uzun uzun.

 

Bir türlü o müjdeler ile ilgili bir adım atılmamış ama.

 

En son, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 2021 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2019 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerinde umutlandırdı Ordu halkını.

 

Bakan Koca, “şehir hastanelerinde hasta garantisi verildiği iddiaları doğru olmadığını söyleyerek, “Genel bütçe kaynaklarıyla yaptığımız şehir hastanelerimizi hizmete almaya devam ediyor. 3 şehir hastanesi Samsun, Aydın, Trabzon ihale süreçleri genel bütçeden tamamlanmış olup, inşaat çalışmasına başlanmaktadır. Bunun dışında bin 750 yataklı Şanlıurfa her biri biner yataklı Ordu, Denizli, Sakarya, Diyarbakır, Antalya, Rize ve 750 yataklı Mardin şehir hastanelerini de sırayla yaparak 2023 yılından önce hizmete açmayı planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

***

Bir zamanlar bir padişahın çok sevdiği bir eşeği varmış. Padişah eşeğini öylesine çok severmiş ki; bu eşeğin, cahil kalmasına bir türlü rıza gösteremezmiş. Sonunda eşeğine kim okuma yazma öğretirse, onu servete boğacağını ilan etmiş.

 

Fakat eğer bu konuda gönüllü olanlar, eşeğe okuma yazma öğretemezlerse, boyunlarını vurduracağını eklemekten de geri kalmamış.

 

Bu işe birtakım hevesliler çıkmış; fakat eşek bu, okuma yazma öğrenir mi? Tabii sonunda, bu heveslilerin kelleleri gitmiş.

 

Derken bir gün, gerçekten ülkenin en fukara adamlarından biri, padişahın huzuruna çıkmış ve eşeğe okuma yazma öğretebileceğini söylemiş.

 

"Fakat padişahım" demiş, "İnsanların okuma yazma öğrenmeleri bile yıllar sürüyor. Sizin eşeğin okuma yazma öğrenmesi için, en az 10 yıl gerekir. Eğer ben 10 yılda eşeğinize okuma yazma öğretemezsem, boynumun vurulmasına razıyım."

 

Teklif padişahın hoşuna gitmiş. "Git, karını al da gel" demiş. "Size sarayımda bir daire vereceğim ve eşeğimi de oraya getirteceğim. Derslere hemen başlayın."

 

Adamcağız sevinçle evine gitmiş ve "Toparlan Hanım" demiş. "Saraya gidiyoruz."

 

"Neden gidiyoruz?" diye sorunca kadıncağız, padişahla olan konuşmasını anlatmış.

 

Kadın, "Efendi sen delirdin mi?" demiş. "Baksana kaç kişi bu uğurda canından oldu. Eşek okuma yazma öğrenebilir mi?"

 

Adam gülmüş. "Hanım" demiş, "Yaşadığımız sefaleti görüyorsun. Ne ocak yanıyor, ne tencere kaynıyor. Sarayda ekmek elden su gölden yaşayacağız. Önümüzde 10 yıl var. Bu 10 yıl içinde, ya eşek ölür, ya padişah ölür, ya da ben ölürüm. Hadi lâfı bırak da toparlan, saraya gidiyoruz..."

***

Bakan sırayla dedi.

2023 yılından önce…

 

Daha çok açıklamalar olur, daha çok haberler yaparız gibi geliyor bana.

Anasayfa