AYRAN/AT MESELESİ

Ufuk ERSOY2021-02-01 09:38:42

Meteliğe kurşun attığımız zamanlardayız.

Pandemi ekonomiyi tam on ikiden vurdu. Para kolay kazanılmıyor.

Kazananlar da midesine ellerini sokuyor. Kolunu dahi kaptıranlar var.

Üç kuruş kazanacağız diye anlımızın derisi çatlıyor.

Yeri geldiğinde bir liranın hesabını yapıyoruz.

Sokaktan toplamıyoruz.

Kimse kimseye para dağıtmıyor.

Öyleyse neden bu gereksiz harcamalarımız.

***

Bu ülkede yaşayanların yarısından fazlası asgari ücretle geçiniyor.

Dört yıl okumuş, dirsek çürütmüş olan üniversiteliler dahi asgari ücretli bir iş için birbirini yiyor.

Lüksten uzak durun.

Hele bu günlerde…

Marka hevesiniz hele hiç olmasın.

Tasarruf gerçeğini aklımızdan hiç çıkarmayın.

Ve unutmayın. “Eve lazım olan camiye haramdır.”

***

Boğazını doyuracak kadar geliri olanlar bile gazetelerde dergilerde okuduğu, televizyonlarda kanallarda gördüğü en pahalı şeylere sahip olmak istiyor.

Reklamı yapılan ürünlere sahip olmak için,  para harcamaktan mutluluk duyuyor.

Garip bir şekilde markalar dünyasında yaşıyor.

Orijinaline parası yetmeyenler taklitleriyle avunuyor. 

Sokaklar uydurma ürün satan işportacılarla dolu.

Ve işin garip tarafı cebinde doğru dürüst paran yok ve ay sonunu zor getiriyor.

***

Para çok kıymetli bugünlerde. Akıllı olun.

İhtiyacınız olanı alın, ihtiyacınız olanı sokun evinizden içeri.

Harcarken iyi düşünmek gerek.

Eğer ihtiyacınız olmayan şeyler satın alırsanız, çok geçmeden ihtiyacınız olan şeyleri satmak zorunda kalırsınız.

Eğer halen lüks takıntın varsa, lüksün israfın peşinde koşuyorsan sana kurulacak tek cümle var.

 

Ayranın yok içmeye, atla gidiyorsun…

 

 

Anasayfa