YENİ ANAYASA…

Şafak DELİÇAKAR2021-03-11 10:29:02

Uzun bir aradan sonra yeniden gündeme geldi. Yeni Anayasa değişikliği teklifleri ve düşünceleri hem siyasileri hem de Sivil Toplum Kuruluşlarını ikiye böldü. Kimileri artık bazı değişikliklerin yapılması elzem oldu diyor, kimileri de şimdi hiç sırası bile değil. Neyi değiştireceklermiş diyor. Öyle ki ilk dört maddeye bile dil uzatanlar oldu daha yakın bir dönemde.

Peki ben istiyor muyum acaba diye düşündüğümde evet ilk dört maddeye dokunmadan ki bu benim kırmızı çizgim. Bende tamamen bir sivil Anayasa paketi isterim tabi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu yönde bir beyanat verdi. Tam bağımsız sivil bir Anayasa elbette artık üçten dokuza şart oldu.

Kadın hakları için, çocuk hakları için, hayvan hakları için, tüm yaşamsal haklar için, işçi, memur, emekli, esnaf, çiftçi kısacası emekçi tayfası için, refah paylarının daha da iyileşmesi için sivil bir anayasa kim istemez ki? İstemeyenin de aklından zoru var derim.

Tefeci bankalardan kurtulmak, onların elinin altında ki kara listeden çıkmak (Yasal Takip), ölümü gösterip sıtmaya razı edenlerden kurtulmak söyleyin Allah aşkına kim istemez ki? Bugüne baktığımızda milletin tek derdi geçim ve sefaletten kurtulmak değil mi? Kapitalist düzen öldürmüyor ama sağ da bırakmıyor.

Bir ülkede her üç kişiden biri yasal takipte ise, her dört kişiden biri icrada ise, cellat bankalardan kurtaracak yeni bir yasa düzeni kim istemez? Bir ülkede her üç kadından biri taciz, şiddet ve hakaret altında ise yine bir ülkede çocuklara uygulanan şiddet, bununla birlikte suça teşvik edilen çocuk sayılarının artmasının son bulması için adil bir Anayasa kim istemez?

Velhasıl ben derim ki, eğer yeni bir Anayasa düşünülüyorsa işe toplumun derdine parmak basacak kısımlardan yola çıkılmalı. Vatandaşı tefeciden, tüfeciden, borçtan, bataktan kurtaracak hamlelerle başlanmalı. Bankacılık kanunlarının revize edilmesinden başlanmalı. Üç kuruş borç için milletin alnına kara liste etiketi yapıştırmanın bir anlamı yok olsa gerek. Yeni Anayasa yeni hakların kazanılmasıyla anlam bulur. Yoksa bir anlamı da kalmaz. Ben şimdilik iyi niyetli düşünüyorum. Göreceğiz bakalım…

 

Anasayfa