GÖNÜL HEYBESİ

ABDÜLKADİR DEMİR2024-02-16 10:02:43

 

"Bir gaye uğruna yaşayın ki ölümünüz anlamlı olsun."

Halid Bin Velid (r.a)

Dünyanın imtihan yeri olduğuna inanıyoruz ve bu imtihan da herkese farklı farklı şekillerle geliyor. Kimine zenginlik kimine fakirlikle, kimine makam kimine işsizlikle… İşte burada insanlara rehber olan veli zatların söyledikleri kalbe inşirah veriyor. Bir sohbetinde şöyle der Zahid Kotku hazretleri:

“Şeyhlik de boş, müritlik de boş, zenginlik de boş, mevki de boş, makam da boş. İş Allah'ın sevgili kulu olmakta."

İcazetini alarak insanları irşat ile vazifelenmiş bir kamili mürşitten böyle bir söz duymak ne büyük bir ferahlık.

“Kendi hayalleri peşinden koşmayanlar başkasının hayalinin peşinden koşmaya mahkûmdur.”

“Eğer kişi hangi limana yelken açtığını bilmiyorsa, hiçbir rüzgâr işine yaramaz.”

"Bir şehirdeki en önemli üç şey: Kanalizasyon, hamam ve kütüphanedir. Çünkü kanalizasyon şehrin kirini, hamam bedenin kirini, kütüphaneler de ruhun kirini temizler." (Fatih Sultan Mehmed)

Elde edilecek bir menfaati olduğu halde adaleti düşünen insan gerçekten mükemmel bir insandır.

(Konfüçyüs)

Muhiddin İbni Arabi hazretleri anlatır.

“Mısır’da âlimlerin ve velîlerin davet edildiği bir ziyâfete gittik, yemekten sonra duâ yapıldı. O sırada güveç yemeğinin yapıldığı çömlek, durduğu yerde parçalandı. Âlimlerden birisi;

“Ey âlimler ve marifet sahipleri, bu çömleğin kırılmasındaki hikmet nedir?” dedi. Bazıları; “Bu çömlek, hâl lisânı ile; “Allahü teâlânın sevdiği kullar benden yemek yedi. Bu şeref bana kâfidir.

Eğer kırılmasam, bundan sonra benimle yine yemek pişirerek, soğanla sarımsakla kokuturlar. Bu kazandığım zevki bir daha bulamam korkusuyla kırıldım” diyor dediler.

Herkes kendisine göre çömleğin kırılmasındaki hikmeti anlatırlarken bana da sordular. Ben de; “Bu çömlek, lisân-ı hâl ile; “Bir kalbin içine Allahü teâlânın muhabbeti girdikten sonra başka birşeyin muhabbeti girmemelidir. Şayet girerse, o kalb benim gibi kırılmalıdır” diyor” dedim.

Bu söze orada bulunan herkes memnun oldu. Doğrusu da budur, dediler.

 

Hazan rüzgârlarıyla dallarından kopan yapraklar sararsa da

Gönüllerin maviliği eksilmesin Mavi’nin enginliğinden…

Üşüse de sararan yapraklar

Üşümesin gönül bahçesinde her mevsim rengârenk açan çiçekler…

 

Allah isterse, bir gecede çevirir gönülleri. Siyahı beyaz eder, karayı aka çevirir. Ama şerefin insanoğlunda olmasını istediği içindir ki her değişimi bir emeğe bir zahmete bağladı. Her kazanç, her nimet, bir çalışmayla, bir çileyle irtibatlı oldu. Elde edenin, değerini bilmesi ve kolay kolay elden çıkarmaması için amaçlara ulaşma bir çok şartlarla kayıtlandı. (Sezai Karakoç)

 

Ne güzel bir dua: “Sen gönlünü 'Allâh'a ver, Allah gönlüne göre verir”…

Bu dua, çaldığı kapıdan boş dönmez İnşaAllah!

“1. Allah seni kendisine kavuşturan şeylere kavuştursun.

2. Allah zenginliğini kalbine koysun,

3. Hak teala seni bütün kötülüklerden alıp, kendisiyle meşgul kılsın.

4. Sende  gereksiz olanları çıkarıp rızasını koysun. “

Cüneyd-i Bağdadî.

 

Cumanız mübarek olsun. Kalplere şifa, ruha sevinç, gönüllere aydınlık olsun.

Anasayfa