Şafak DELİÇAKAR

ZEKAT VE FİTRE

22 Mayıs 2020 Cuma Saat: 10:50

Mübarek Ramazan-ı Şerif ayının son günlerini idrak ettiğimiz bu günlerde Zekat ve Fitre sadakasının anlam ve üzerimize düşen vazifeleri siz değerli okurlarımla yeniden gözden geçirmek istedim.

 

Bildiğiniz üzere zekâtlar, Allah’tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât toplayan memurlar, kalpleri İslâm’a ısındırılacak olanlarla köleler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.(Tövbe 60)

 

Kur’an ve hadislerde namaz ile zekâtın ardı ardına zikredilmesi, toplumların ruhî olgunluğa ulaşmasında bu iki ibadetin rolünü göstermesi bakımından son derece önemlidir.

 

Kur’an-ı Kerim, iyiliğe erişmenin ve muttakî bir mümin olabilmenin en önemli şartlarından birinin zekât vermek olduğunu ifade eder (Bakara, 2/177). Aynı zamanda zekât kurtuluşa eren müminlerin vasıflarından biridir (Mü’minûn, 23/1, 4). Bütün bunlara ilaveten zekât vermek, Allah’ın rahmetini celbeden hususlardandır (A’râf, 7/156).

 

Kısaca zekât, malı temizleyen ve manevi arınmaya vesile olan bir ibadettir (Tevbe, 9/103). Âyet ve hadislerde sıklıkla emredilen zekâtı vermemek müşriklerin vasfı olarak görülmüş ve Kur’an’da bu durum yerilmiştir (Fussilet, 41/6-7).

Malın belirli bir bölümünü Müslüman olan fakirlere vermek demek olan zekat, İslam’ın beş şartından birisidir ve mali bir ibadettir.

 

Toplum varlığının sağlıklı bir şekilde sürebilmesi, toplumsal dengenin sağlanması gibi maksatları bulunan ve zenginlerin üzerinde fakirlerin hakkı olan zekat, insanların birbirlerinin hakkını gözetmesi ve fakirlerin refah seviyelerini yükseltmeleri açısından son derece önemlidir.

 

ZEKAT NASIL HESAPLANIR?

 

Zekât, dinen zenginlik ölçüsü kabul edilen miktarda (nisap) mala sahip olan kimselerin Allah rızası için muayyen kişilere vermesi gereken belli miktarı ifade eder.

Nisap, zekâtla yükümlü olmak için esas alınan zenginlik ölçüsüdür. Bu ölçü, altında 20 miskal (80.18 gr), devede 5, sığırda 30, koyun ve keçide 40 adettir.

 

FİTRE SADAKASI

Fıtır sadakası (Sadaka-i fıtır-Fitre) ise yaratılmış ve Ramazan orucunu tutup iftar etme imkânını elde etmiş olmanın bir şükrü olarak; dinen zengin olup Ramazan ayının sonuna yetişen Müslümanın, belirli kimselere vermesi vacip olan bir sadakadır.

 

Fitrenin hedefi, bir fakirin içinde yaşadığı toplumun hayat standardına göre bir günlük yiyeceğinin karşılanması, böylece bayram sevincine iştirak etmesine katkıda bulunmaktır.

 

Günümüzde fıtır sadakasının belirlenmesinde, bir kişinin bir günlük normal gıda ihtiyacını karşılayacak miktarın ölçü alınması daha uygundur. Bu sene Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından fıtır sadakası miktarı 27 TL olarak belirlenmiştir. Dileyen bu miktardan az olmamak kaydıyla istediği kadar fıtır sadakası verebilir

Hanefilere göre aşağıda sayılanlara zekât ve fitre verilmez:

a) Ana, baba, büyük ana ve büyük babalara,

b) Oğul, oğlun çocukları, kız, kızın çocukları ve bunlardan doğan çocuklara,

c) Eşine,

d) Müslüman olmayanlara,

e) Zengine yani aslî ihtiyaçları dışında nisap miktarı mala sahip olan kişiye,

f) Babası zengin olan ergen olmamış çocuğa (Merğinânî, el-Hidâye, II, 223-228).

 

Mübarek Ramazan-ı Şerif ayının son günlerini idrak ettiğimiz bu günlerde Zekat ve Fitre sadakasının anlam ve üzerimize düşen vazifeleri siz değerli okurlarımla yeniden gözden geçirmek istedim.

 

Bildiğiniz üzere zekâtlar, Allah’tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât toplayan memurlar, kalpleri İslâm’a ısındırılacak olanlarla köleler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.(Tövbe 60)

 

Kur’an ve hadislerde namaz ile zekâtın ardı ardına zikredilmesi, toplumların ruhî olgunluğa ulaşmasında bu iki ibadetin rolünü göstermesi bakımından son derece önemlidir.

 

Kur’an-ı Kerim, iyiliğe erişmenin ve muttakî bir mümin olabilmenin en önemli şartlarından birinin zekât vermek olduğunu ifade eder (Bakara, 2/177). Aynı zamanda zekât kurtuluşa eren müminlerin vasıflarından biridir (Mü’minûn, 23/1, 4). Bütün bunlara ilaveten zekât vermek, Allah’ın rahmetini celbeden hususlardandır (A’râf, 7/156).

 

Kısaca zekât, malı temizleyen ve manevi arınmaya vesile olan bir ibadettir (Tevbe, 9/103). Âyet ve hadislerde sıklıkla emredilen zekâtı vermemek müşriklerin vasfı olarak görülmüş ve Kur’an’da bu durum yerilmiştir (Fussilet, 41/6-7).

Malın belirli bir bölümünü Müslüman olan fakirlere vermek demek olan zekat, İslam’ın beş şartından birisidir ve mali bir ibadettir.

 

Toplum varlığının sağlıklı bir şekilde sürebilmesi, toplumsal dengenin sağlanması gibi maksatları bulunan ve zenginlerin üzerinde fakirlerin hakkı olan zekat, insanların birbirlerinin hakkını gözetmesi ve fakirlerin refah seviyelerini yükseltmeleri açısından son derece önemlidir.

 

ZEKAT NASIL HESAPLANIR?

 

Zekât, dinen zenginlik ölçüsü kabul edilen miktarda (nisap) mala sahip olan kimselerin Allah rızası için muayyen kişilere vermesi gereken belli miktarı ifade eder.

Nisap, zekâtla yükümlü olmak için esas alınan zenginlik ölçüsüdür. Bu ölçü, altında 20 miskal (80.18 gr), devede 5, sığırda 30, koyun ve keçide 40 adettir.

 

FİTRE SADAKASI

Fıtır sadakası (Sadaka-i fıtır-Fitre) ise yaratılmış ve Ramazan orucunu tutup iftar etme imkânını elde etmiş olmanın bir şükrü olarak; dinen zengin olup Ramazan ayının sonuna yetişen Müslümanın, belirli kimselere vermesi vacip olan bir sadakadır.

 

Fitrenin hedefi, bir fakirin içinde yaşadığı toplumun hayat standardına göre bir günlük yiyeceğinin karşılanması, böylece bayram sevincine iştirak etmesine katkıda bulunmaktır.

 

Günümüzde fıtır sadakasının belirlenmesinde, bir kişinin bir günlük normal gıda ihtiyacını karşılayacak miktarın ölçü alınması daha uygundur. Bu sene Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından fıtır sadakası miktarı 27 TL olarak belirlenmiştir. Dileyen bu miktardan az olmamak kaydıyla istediği kadar fıtır sadakası verebilir

Hanefilere göre aşağıda sayılanlara zekât ve fitre verilmez:

a) Ana, baba, büyük ana ve büyük babalara,

b) Oğul, oğlun çocukları, kız, kızın çocukları ve bunlardan doğan çocuklara,

c) Eşine,

d) Müslüman olmayanlara,

e) Zengine yani aslî ihtiyaçları dışında nisap miktarı mala sahip olan kişiye,

f) Babası zengin olan ergen olmamış çocuğa (Merğinânî, el-Hidâye, II, 223-228).