Ufuk ERSOY

GİDERİZ ASKERE/ALIRIZ TEZKERE

16 Eylül 2020 Çarşamba Saat: 11:03

Teyzemin tevellüdü bir hayli eski. Görünüşü pek hayra alamet değil. Öksürüyor, ateşi de var.  Halsiz üstelik epeyi kilolu, zor adım atıyor.

Nefes nefese. Hemen yanı başında eşi, koluna girmiş yürüyorlar.

Bir hastaneden çıkarken kapıda mikrofon uzatıyor bir televizyon muhabiri kendisine.

-         Hayırdır teyze?

-         Corona belirtileri vardı. Test yaptırdım kızım.

-         Eeee, nereye?

-         Sonuçlar yarın çıkacakmış, eve gidiyorum.

-         Nasıl gideceksiniz?

-         Önce dolmuşa bineceğim, sonra otobüse binip eve ulaşacağım.

-         Seni eve bırakacak bir araç yok mu?

-         Yok…

Sonra bindi bir dolmuşa. Dolmuş kalabalık. Oturdu koltuğa yola revan oldular çaresiz.

Corona şüphesiyle toplu taşıma kullanarak geldiği hastaneden toplu taşıma kullanarak evine gitti.

Hani, neden bir taksi tutup ta gitmiyor diye sorabilirsiniz.

Lakin onun cevabı da var. Yaşlı cororna şüphelisi karı koca özürlü maaşıyla geçiniyorlar sadece. Taksi tuzlu gelecek bütçelerine belli.

Hastanenin servisi yok. En azından corona şüphesi olan hastalar vatandaştan izole bir vaziyette evinden alınıp, test yapılıp, tekrar evine bırakılsın.

Teyzem aldığı özürlü maaşını boğazına zor yetiriyor, anlamamak için aptal olmak gerek. Gariban olduğu her halinden belli.

Objektif baktığında her iki tarafta haklı.

***

Virüsün yayılmasını önlemek için gerekli önlemleri alıyor muyuz?

Hükümet, bakan, yetkililer hatta bir kısım vatandaş “evet alıyoruz” diyor.

Eve gidene kadar,  dolmuşta, otobüste kaç kişiyle yakın mesafe içerisinde olacak?

Bir sonraki gün test sonucu pozitif çıkarsa ne olacak?

Maske tak, mesafeni koru yaklaşımından daha ileri aşamaya ne zaman geçebiliriz?

Konuyla pek ilgisi yok ama sormadan edemeyeceğim. Bu kafayla gidersek askere, ne zaman alırız tekere?

Corona ne zaman biter sizce?