UĞUR KARA

KALDIRIMLARDA ADIM ATMAYA YER YOK!

15 Kasım 2020 Pazar Saat: 13:40

Ocak ayında başlıkta ki sorunu köşeme taşımıştım. Aradan geçen 11 ayda manzaranın yine aynı olması beni ziyadesiyle üzmeye devam ediyor. Kaldırımlar gün be gün işgal altında ve biz hala adım atmakta zorlanıyoruz.

Aklıma meslektaşım Şafak Deliçakar’ın bir sözü geldi. “Bu şehirde yürümek ve gezmek sanat işidir. Kaldırım adabının tamamen yok olduğu yerde Cambaz olmakta kaçınılmazdır” sözü ne kadar haklı olduğunu gösteriyor adamın.

Efendim, işportacıların ve esnafların kaldırım işgallerinden vazgeçtik. Şimdi de bunlara araçlarla kaldırım işgallerine ne diyeceksiniz beyler! Şehrin merkezi yerlerinde ve özellikle nüfus yoğunluğunun sıkça yaşandığı muhitlerde millet araçlarla kaldırımları adeta istila ediyorlar.

Yenimahalle, Selimiye, Bucak, İmam Hatip Caddesi daha sayayım mı? Akyazı Rus Pazarı say say bitmez. Bu nasıl bir trafik anlayışıdır. Anlayabilene aşk olsun.

Bu şehirde hiç engellimiz, hastamız, yaşlımız, çoluğumuz, çocuğumuz yok değil mi? Millet babalarının arsası gibi rahatlıkla kaldırımları esir alsın.

Bir de hazır trafikten girmişken, Allah aşkına şu motosiklet kullanıcılarına bir ayar olun. Allah aşkına diyorum. Çünkü bugünlerde yine zıvanadan çıkanların sayıları oldukça fazlalar.

Özellikle hız konusunda insanın yüreğini ağzına getirmeleri, kural, nizam tanımamaları ve gürültü kirlikleri ile marifetlerini rahatça sergileyebiliyorlar. Nasıl olsa bir sıkıntı yok beylere.

Son olarak ta şu eksoz ve müzik seslerinden bahsedecek olursak, Ordu’da çıplak kulakla günün 24 saatinde rahatlıkla duyduğumuz üç ses var. Bunlardan birinci siren sesi ikincisi patlak eksoz sesi üçüncüsü de araçlardan çıkan müzik sesi. Adamlar seyyar taverna gibi mübarekler. Benden söylemesi beyler.