Hani her gün siyasiler, Oda başkanları, fındık üreticilerine ‘Fındığı Pazara Erken İndirmeyin’ diye uyarılarda bulunarak akıl hocalığı yapmaya devam ediyorlar ya. Şimdi buyursunlar bakalım cenaze namazına.

Neden mi? nedeni çok açık ve net. Gurbetçi vatandaşlarımız geldikleri memleketlerinde 15 gün izin süreleri içerisinde fındıklarını topladılar. Patoza verdiler ve kurutma işleminin ardından ya satıp geri dönecekler ya da emanete bırakıp gidecekler.

Fındık para etmiyor. Maliyeti 9-10 Lirayı buluyor. Bugünlerde ise serbest piyasa 9.00 Liradan alım yapıyor, müstahsil kesimiyle birlikte bu fiyat 8.25 Liralara kadar düşüyor. Yazık değil mi? şimdi ne yapacak bu gurbetçi vatandaşlar. Fındığı nereye ve kime nasıl teslim edecekler?

Bir de şehirde yaşayıp da köyde fındık toplayarak şehre geri dönen üreticilerimiz var. İnsanlar gelirken 5 katlı, 10 katlı binaların içinde oturanlar, fındığı nereye bırakacaklar? Köyde ki evlerine bırakıp, kapıyı bacayı kilitleyip gelseler fındığın çalınma riski de oldukça fazla. Soruyorum şimdi bu akılzade, akıl hocalarına, hadi çıkın bir cevap verin bakalım. Bu gurbetçiler, bu vatandaşlar fındığı nerede saklayacak?

Lisanslı depoların var mı? İndirmeyin diyorsunuz. Ürün İhtisas Borsanız var mı? İndirmeyin diyorsunuz. TMO fındık alacaktı 10 Liradan, TMO fındık alımına hala hazır değil. Neden hazır değil? Söylentilere göre henüz fındığı koyacak depoları olmadığı için ve kaynak eksikliğinden dolayı hazır değilmiş.

Evet görünen köyün manzarası budur. Klavuza bile gerek var mı? İşte köy, işte fındık, işte üreticinin hali. Hadi buyurun şimdi cenaze namazına. Nasıl olsa konuşmak, laf söylemek kolay. Para ile de söylenmiyor ve konuşulmuyor. E o halde hadi buyurun cenaze namazına…