Siyasetin kocaman adamları,  ağızlarını her açışlarında hakaret tehdit ve galiz küfürlere devam ediyorlar. Şöyle uzaktan  bu ağızlara bir bakın tiksinti verici halleri, iç savaş naraları, yorgun olan Türk Halkını bitap da düşürmeye yetmiştir.

Adamın biri ormana sakladıklarımızı çıkarırsak, ortalığı toz dumana katarız diyor.

Cumhuriyet savcısı seyrediyor,

Kafası jöleli bir adam cumhurbaşkanımızı yedirmeyiz.  Yoksa yüz yıl bu millet kahvaltı yapamaz diyor.

Bu bir iç savaş çığırtkanlığıdır.

Cumhuriyet savcısı seyrediyor.

Cumhurbaşkanı adaylarından biri,  dekanın birini ziyaret ediyor,

Gizli eller derhal dekan beyi görevden azlediyor.

Bakkalda, sokakta, park ve umama açık yerlerde Cumhurbaşkanını eleştiriyorsun,  fikirlerinizi beğenmeyen adamın biri çıkıyor, seni tehdit ediyor. Polise aldırırım. Sanki polis  o tiplerin emrinde.

Bir trafik tartışmasında hükümetin bir ilçe başkanı kahraman iki uzman çavuşumuza meydan dayağı atıyor. Neredeyse linç edilecekler. Olay yerine gelen polislerimiz de tehditlere uğruyor.

Genelkurmay Başkanlığı seyrediyor.(Aslında iyi ki de seyrediyor. Olan sahipsiz uzmanlarımıza olur.)

Cumhuriyet savcıları seyrediyor.

İçişleri Bakanlığı seyrediyor.

Türk Halkı korkutuldu, kıstırıldı, tehdit ve hakaretlerin karşısında çaresiz bıraktırıldı.

Özellikle  muhalif olanlar sahipsiz oldukları izlenimi veriliyor.

Sizin ileri demokrasiniz yerin dibine batsın.