Bugün, Ordu Yeni Haber Gazetesinin manşetinde de görmüşsünüzdür. Bir torba kömürün 40 lira olduğunu. Bir türlü inanasım gelmedi. Soluğu kışlık yakacak satan iş yerlerinde aldım. Ne kulaklarıma inanabildim, ne de gördüklerime. Aklım resmen tavana vurdu.

Ordu’nun kış aylarında ki ahvalini bildiğimden bu millet ne yapacak? Nasıl ısınacak? Hükümet ilimizde binlerce haneye bedava kömür dağıtamayacağına göre bu millet ne yapacak o zaman? Şok şok üstüne yaşadım dün. Kömürcülerden çıktım, bir vatandaş yolumu kesti. Siz nasıl gazetecisiniz? Neden başımıza gelen bu zulümleri neden yazmıyorsunuz? Unun çuvalını 180 liradan almaya başladık. Çıra gibi yanıyoruz demez mi?

Ben nezaketen abi bir sen değil, bütün sektörler aynı sıkıntılar aynı sıkıntıları yaşıyor. Ben şimdi sana gazete kağıdının bir topunu kaç liraya aldığımı söylesem, bu soruyu sorduğuna da pişman olursun diyebildim sadece. Önce ki günde gazeteci Erol Karaer yazmıştı; “Yeter artık çekin elinizi vatandaşın cebinden” diye doğalgaz ve elektrik faturalarına giydirilen uyduruk uyduruk zamlardan ve giydirmelerden. Haksızda değil yani.

Görünen köy artık kılavuz istemiyor. Vatandaşımızın da dediği gibi resmen çıra gibi yanıyoruz. Bu milleti söndürmeye Karadeniz’in suyu yeter mi? Bilmiyorum. Bildiğim tek şey iyi halde ve iyi vaziyette olmadığımızdır. Allah bu milletin yar ve yardımcısı olsun. Ne diyelim…