Türkiye’nin hangi büyükşehrine giderseniz gidin hemen her ilde bir kitap pasajı veya kitap sokağı bulmanız mümkündür. Ordu’da ise bu maalesef mümkün değil.

Her yıl sembolik olarak yapılan ve oluk oluk para aktarılarak yapılan Edebiyat Festivalleri, Kitap Fuarlarının yapıldığı bu ilde üzülerek yazıyor ve söylüyoruz ki bir kitap pasajımız ve sokağımız yok.

Olmaması için aslında geçerli bir neden de yok. Ordu’da şartlar bu konsept için oldukça da uygun. Ama gelin görün ki, ne İl Milli Eğitim, ne İl Turizm Müdürlüğünden, ne Valilikten, ne Büyükşehirden, ne de Altınordu belediyelerinden bugüne kadar her hangi bir adım atılmadı. Ortaya böyle bir proje konulmadı.

Aylardır bu konuyu gündeme getiren Ordu’da bir tek ben oldum. Çok merak ediyorum. Sesimi duyan oldu mu? Olmadı mı? Olduysa ne düşünüyorlar acaba? Olmadıysa bir kez daha duyurarak bu oluşum için ne diyorsunuz beyler? Diye yeniden sormak istiyorum.

Hani siyasilerin işlerine geldiği zaman kültür ve sanatın Karadeniz’de beşiği Ordu’dur diyerek böbürlenmeleri, hani her fırsatta tonlarca paraların harcanmasıyla şişe şişe Ordu bir sanat şehri diyenleri bu konuda ne düşündükleri, neler yapabilecekleri, neden yapmadıkları veya yapamadıkları da benim için çok önemli.

Evet, yapabiliriz diyenler ile neden yapamıyoruz veya inadına yapmıyoruz diyenleri görmek istiyorum bu kez. Bu sorumluluk her kimsedeyse lütfen taşın altına elini soksun. Yapacağınız çok zor bir şey değil beyler. Yapacağınız tek şey, bir yer veya mekan belirleyip, 15-20 tane ahşap butik dükkanlarla yerel yazar ve şairleri hatta yayın evlerini bu çatı altında toplayarak kitap kültürünü 365 güne yaymaktır.

Bu işin maliyeti bile yok. Benden söylemesi yaparsanız eseriniz ile bir ömür anılırsınız. Yapmasanız da bu vebal ile ölür gidersiniz. Kültür ve sanat abideleri, duayenleri hadi ben pası attım size, topu auta mı, taca mı, kornere mi, filelere mi gönderirsiniz bilemiyorum. Ha bu arada bu işe soyunacak kim varsa sonuna kadar da destekçi olacağımı da söz veriyorum.