Asgari ücret geçen ayın sonlarında 2 Bin 20 TL olarak açıklandı. Eh de olsa peht de olsa bu rakam geçim standartlarına göre pek de memnun karşılanmadı. Çalışan asgari ücretli kesimi bilesiniz ki halinden hiç memnun değil.

Emeklinin gözü ise dün açıklanan enflasyon rakamlarına çevrilmişti. Milyonların merakla beklediği rakam nihayet belli oldu. Yıllık enflasyon yüzde 20.19 olurken maaşlara yansıyan rakam da yüzde 10.20 oldu. İşin enteresan tarafı ise en düşük ve en yüksek rakamlardaydı.

Şimdi dikkat! 2000’den önceki emeklinin en düşük maaşı Bin 878 Lira olurken 2000’den sonra emekli olanların ise maaşları Bin 127 Lira oldu. Arada tam 700 Lira fark var. İnsanlar aynı hizmet süreleri içerisinde aynı emekle emekli olmuyor mu? Bu birinci soru. Adam 2000’den önce emekli olmuş, 25 yıl çalışmış Bin 878 Lira alacak. Adam 2000’den sonra emekli oluyor aynı hizmet süresinde Bin 127 Lira alıyor.

Bu aradaki maaş farkı uçurumunu nasıl düzeltmeyi düşünüyorlar? Veya böyle bir niyetleri var mı? İşte o da belli değil. Adalet denince başları göğe erenler, vatandaşın cebine gelince ne hikmetse bu kavramın çok uzağında kalıyorlar. Bu ülkede Bin 127 Lira’ya geçinebilen bir tek kişi gösterin bıyıklarımı kesmezsem namerdim.

Girdiğimiz heladan tuttuğumuz poşete kadar el attığımız her şeyin para olduğu Türkiye’de bu parayla geçinebilen bir babayiğit varsa önce benim karşıma çıkarın. Çay ve simit hesabı yapanlar bile bu parayla geçinilemiyeceğini çok iyi bildikleri halde emekli bir de öncesi sonrası diye kulp takarak zeytin yağı gibi suyun üzerine çıkmayı çoktan başardılar. Madalyaları da sonradan emekli olanlardan.

Emekli emeklidir kardeşim. Emeklinin öncesi sonrası olmaz. Adam yılını, primini tam ödemişse hakkını da teslim edeceksin. Şefkat elin biraz da gariban emeklinin üzerinde olsun. Veya bu parayla geçinmenin formülünü de söyleyin bu millet ona göre geçim yolu seçsin kendisine. Çift dikişlere gelince ses soluk çıkmıyor. Daha fazla yazmakta istemiyorum. Lafın tamamının kime söylendiğini bilirsiniz…