Yıllardır her gelen Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerimiz Avrupa birliğine girdik, giriyoruz, şunu yaparsak şu tarihte, vay anasını şu oldu yine olmadı, olacak olmayacak sürüp giden Avrupa hayallerimiz.

Onlar bizi birliğe kabul etmemek için bir çabanın içinde, bizde girmek için olağanüstü bir çabanın içinde, yıllar yılı uzayıp giden bir hayal. Ülke olarak şunu yemeyinden, şunu giymeyinden tutunda bir sürü yokuş. önümüze koyulmak istenen hangi türden engel olursa olsun birliğe girmek adına nefeslenmeden hayalin peşinde ter dökmeye devam.

Kurduğumuz hayal birliğin en önemli ayağı olan İngiltere’de ise, yapılan referandum İngiliz halkını korkutmak için kullanılan en önemli propaganda malzemesi. Türkler Avrupa birliğine giriyor sözü, korku, panik, ardından Avrupa birliğine Türklerde giriyorsa hemen birlikten ayrılalım kararı.

Hal böyle iken yıllardır istenmediğimiz bir hayalin peşinde bizi koşturanlara sormak isterim. Türk milletine bu hayali kurun dediğinizde keşke neden Avrupa birliği diye hem kendinize hem de Aziz milletimize sorsaydınız.

Türkiye Cumhuriyeti devleti içinde yaşayan bizler neden Avrupa birliği diye hayal kurduk biliyormusunuz? Ekonomik ve sosyal açıdan daha iyi imkanlara kavuşuruz diye tabiî ki, milletimizi Avrupa birliği diye kandıranlar, ülkemizde hayat standardını yükseltmiş olsalardı böyle bir kandırmaca da ülke insanımıza hayal kurdurmazlardı.

Sözün özü bizi istemeyeni biz hiç istemeyiz diye haykıracam haykırmasına da duyan kim…