Kim ne derse desin. Türk siyaseti adına 2019 yılının son sözünü ben daha yılın dördüncü ayında şimdiden söylemiş olayım. İster katılın ister katılmayın. Bütün görüş, düşünce ve zihniyetlere de (ayrımcılık, ayrıştırıcılık ve bölücülük hariç) saygı duyarım.

Bana göre Türk siyasetinde özellikle sağda "Çöküş Başladı." Evet geçirdiğimiz bir mahalli ve yerel seçimlerin sonucunda ortaya çıkan tablo, yaşanan gelişmeler, hala bir şeylerden, bir yerlerden medet umanların yaşadıkları korku, panik ve endişe o kadar bariz ve net anlaşılıyor ki, bu vücut dilleri hem sözlerine, hem dillerine, hemde yüzlerine vurmuş durumda bununla da kalmıyor, korku yazdıklarına ve çizdiklerine bile yansıyor.
Türk siyaseti, şimdi hem sağdan hem soldan yeniden yapılanmak ve inşa edilmek üzere kendine yeni bir arsa, yeni bir mimar, yeni bir müteahhit arıyor. 
21. Yüz yılın ilk çeyreği için yazılan kompozisyonda artık sonuç bölümünü okumaya, dinlemeye başladık. Bu kompozisyonda ki son noktanın ardından yazılacak yeni bir kompozisyonun kahramanlarını kim belirleyecek? sorusu da malum ortada değil mi?
Liderler bugüne kadar işin içinden çıkamadıkları meselelerde ortaya koydukları türlü türlü mazeretleri de artık millet yemiyor. İşte bu yüzdendir yüzlerine ayan beyan vuran korku, panik ve endişe işte bu yüzdendir.
İdeoloji ahlakının çöktüğü, yerle bir edildiği, Türk siyasetinde maalesef bir devrin de çöküş dönemi başlamıştır. Şimdi zaman öküz altında buzağı arama zamanı değil. Bu çöküşün nasıl bir doğum sancısı yaratacağına bakma zamanıdır. Ben şimdiden söylemiş olayımda...