Türk siyasetinde son 20 yılın en büyük değişimini bu kez seçmen istiyor ve bekliyor. Beklenen değişimlerin arasında yer alan en önemli maddeleri aylardır sizin için tabanda araştırıyor, analiz etmeye çalışıyorum. Şu bir gerçek ki, hem sağda hem de solda gerçekten önemli değişim beklentileri var.
Sözü fazla uzatmadan ilk maddeden başlayalım. Üslup yani seviyenin değişmesi artık kaçınılmaz olmuş. Sağcısı da, solcusu da Türkiye’de, sözlü ve fiili seviye altı, çirkin ve kirli siyaset istemiyor. Türk halkı daha çok hizmet ve proje odaklı bir siyaset süreci bekliyor.
İkinci ekonomik istikrar ve krizle mücadelenin yanı sıra gelir dağılımında da eşitlik ve açlık ve yoksulluk rakamlarının ivedilikle asgari ücretin altına çekilmesi yönünde ki beklentiler.
Bir önemli beklenti ise mülteci kamburunun artık Türkiye’nin sırtından atılması yönünde oldu. Zira mültecilerin aylık Türkiye’ye külfeti çok ciddi rakamlara ulaşıyor. 
Mültecilere yapılan ayni ve nakdi yardımların sınırlandırılması, nakdi yardımların da daha ölçülü seviyeleri çekilmesi de öne çıkıyor. Külfet böyle büyük olunca da hükümet kendi vatandaşına ekonomik alanlarda ki beklentilere cevap veremiyor.
Örneğin emeklilerin beklediği intiba yasası, EYT, alım gücünün normale dönmesi, bankaların ve icra kurullarının yasal takip süreçleri, sicil affının sadece büyük şirketlere karşı işletildiği ancak memur, işçi, emekli ve esnafa uygulanmadığı bu yönde de yeni bir düzenleme beklentisinin olduğunu da hatırlatmakta fayda var.
Askerlik hizmet sürelerinin, yıpranma payı günlerinin prim gününden sayılabilmesi için emekli olanların bu ödedikleri bedellerin iadesi ve hizmet sürelerinin normal prim günlerinden sayılması da en çok beklenen beklentiler arasında yer alıyor.
Siyasette en önemli beklentilerin arasında yine “BEN” yok, “BİZ” vaatlerinin artık samimiyetine kavuşması yönünde. Kırgınlığa, küskünlüğe, ayrıştırıcılığa neden olan, bendenciliğe, bizdenciliğe son verilmesi de yine çok önemli beklentiler içerisinde üst sıralarda duruyor.
Beklentiler çok, sözü fazla uzatmanın bir anlamı da yok aslında. Türk seçmeni, sağcısıyla, solcusuyla temiz siyaset ve ekonomik özgürlük, eşit adalet bekliyor. 
Siyaset artık günü, ayı, yılı kurtarma dönemini kapatmıştır. Şimdi söz milletin ise, milletin sözüne de beklentilerine de kulak verin beyler. Aynası iştir kişinin sözünü naçizane hatırlatmış olayım bu arada.