Geçen gün mesai arkadaşım ve meslektaşım gazeteci yazar Şafak Deliçakar ile bir şehir analizi yaparken karşımıza öyle manzaralar çıktı ki, kendimizi gülmekten ve gülerken de acı acı düşünmekten alamadık. Tıpkı trajedi komik bir tiyatro seyrediyorduk sanki.

Efendim yer Akyazı Mahallesinin iç kesimlerinde kalan ara sokaklar. Zemin katta bir daire, pencereler demir korkuluklarla muhafaza edilmiş. Şafak, kolumu dürttü ve bana pencereyi gösterdi. O da ne, demir korkuluğun her tarafına envaı çeşit çoraplar asılmış. Üstelik rengarenk çoraplar. İnanın çoğu çift bile değil. Mahremiyete saygıdan fotoğraflamadık. Tam gülüp geçerken başımızı biraz yükseğe kaldırdık. Balkonlar semt pazarlarında ki tuhafiye tezgahları gibi.

Donundan çorabına, çarşafından kazağına, ne ararsanız arayın, yok yok Vallaha bizim ara sokaklarda. Sonra bulvara çıktık. O modern binaların çatı ve balkon katlarına bir bir baktık. Manzara mı? İnanın ara sokaklarda gördüğümüzü hiç aratmadı. O sosyete semti diye tabir edilen yerlerde asılan çamaşırlarda tek fark çamaşır çeşitleriydi.

Yani bir tarafta nenemizin paçalı donları, göbeğine gelene kadar ki uzun çorapları, diğer tarafta da mendil gibi ele avuca sığmayan don ve çoraplar. Rengarenk çarşaflar. Biz bunun adına görüntü kirliliği diyoruz. Diyoruz demesine de aldıran kim? Soracaksınız elbet, ne var kardeşim bunda donumuzu, paçamızı, çarşafımızı da asıp kurutmayalım mı yani?

Kurutacaksınız elbette, ama bu şekilde değil. Bakın devir değişti, devran değişti. Modern şehir hayatı kültüründe, ortak yaşam alanlarında elle tutulan, gözle görülen yerlerde bazı hassasiyetlere artık duyarlı davranmak zorunda değil miyiz? Halısından kilimine, yatağından yorganına, ne asarsanız asın, ne sererseniz serin, biraz şehir adabına ve kültürüne saygı gerekmez mi?

Turizmin kulağına asılan Ordumuzda, yaşadığımız semt ve muhitler neresi olursa olsun gelen yerli ve yabancı turistlere karşı vitrinimizi bu şekilde bezemek, süslemek ve sergilemek ne kadar doğru sizce?

Artık köylerde bile karşılaşmadığımız bu görüntü kirliliğini şehrin tam göbeğinde sıkça görmek bana biraz abesle iştigal geldi. Haaa bu arada hala balkonlardan çöp ve izmarit atanları da unuttuk sanmasınlar. Bu konu da haftaya, kalın sağlıcakla…