Türkiye’nin nezih üniversitelerinden birisi olan İstanbul Aydın Üniversitesinde sözde Profesör olduğu anlaşılan Muttalip Kutluk Özgüven, katıldığı bir televizyon programında, kadınların en uygun doğurganlık yaş aralığının önce 13-16 sonra 12-16 ve daha sonra da 12-17 olduğunu savundu. Bu yaş aralığına üstüne üstelik birde, “Süper Kadın Irkı” dendiğini hem söyledi hem de iddia etti.

Bu sözler üzerine iki gündür sosyal medyada haklı eleştiriler ve itirazlarda birbirini kovaladı. Ve hala kovalamaya da devam ediyor. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında reşit olma yaşı 18 iken, bu tür söylemlerle zihinleri bulandıran sözde ilim ve bilim adamlarına ne söylenir acaba?

Hangi anne veya baba, 12 yaşında ki kız çocuğunu rıza ’en veya rızasız evlendirir? Halk diliyle kocaya verir? Hangi anne veya baba, bana söyler misiniz? Veya hangi din? Hangi mezhep? Hangi kitapta böyle bir hüküm var söyler misiniz? İşin maneviyatını da bir kenara bırakalım, hangi tıp dilinde böyle bir kuram veya teori var?

Özgüven, bu söylemin ardından bir sürü de hakarete maruz kaldı. Edebim gereği ben o hakaretleri kopyalayıp burada paylaşmıyorum. Ancak şunu da söylemekten ve ona sormaktan geçemeyeceğim.

Özgüven, sen bu sözleri söylerken seni doğuran anandan da mı hiç utanmadın? Hiç sıkılmadın? Hayat arkadaşın sevgili eşinden de mi hiç utanmadın? Hiç sıkılmadın? Varsa çoluğun çocuğun onlardan da mı hiç utanmadın? Sıkılmadın? Sen bu tezini, anana, eşine ve çocuklarına karşı peki hangi yüzle savunuyorsun? Bize de bir izah yapabilir misin bu konu da?

Bu ülke hala can derdinde iken, “Özgüven” gibi mahlukatların et derdinde olmaları veya hala et derdine düşmeleri asla ve kata kabul edilecek bir durum değildir. Bu zihin, örf adet, ahlak fakirini şimdi savcılar neden almıyor desem o da nafile. Alsalar ne olacak? Bu insan müsveddesi yasa boşluğundan 10 dakka sonra serbest bırakılacak.

En makul olanı şudur ki, bunu derhal bekliyorum. İstanbul Aydın Üniversitesi Rektörünün bu profesörü derhal görevden alması ve hakkında soruşturma açmasıdır. Ayrıca YÖK ve Anayasa Mahkemeleri de harekete geçmelidir. İstanbul Aydın Üniversitesi Rektörü böyle bir karar almaz ise bütün üniversite aynı zan altında kalacak ve bundan böylede böyle anılacaktır.

Bu yüz karalılığının ivedi bir şekilde temizlenmesini Yüce Türk milleti adına ben köşemden talep ediyorum. Bu olayın sonuna kadar da takipçisi olacağım. Millet adına lehte veya aleyhte alınacak karar ve atılacak adımları da bir bir paylaşacağımdan kimse de endişe etmesin. Boyun devrilsin, “Özgüven” emi, hiç mi utanmadın? Hiç mi sıkılmadın?