Malum fındık ayı yine hayretle okuyor, izliyor ve dinliyoruz. Bu ayda ağzı olan konuşan konuşana. Ekabirler ayrı, ağa babaları ayrı, alın teri emek döken ayrı herkes bulmuş bir günah keçisi konuşan konuşana.

Kim mi o günah keçisi? FERRORO’dan başka kim olabilir ki canım.

Adam yıllar önce geldi. Önce çocuk işçiliği üzerinden ülkemizi Avrupa’da karaladıkça karaladı. O dönem de Ben hariç, Dönemin UFK Başkan Vekili Onur Şahin hariç, Dönemin MHP Ordu İl Başkanı Naci Şanlıtürk hariç, gıkı çıkan oldu mu? Olmadı tabi.

Adam bununla da yetinmedi üstüne kendi ihtiyacını karşılayacak kadar başladı mı fındık arazisi almaya? Başladı hem de Ordu, Giresun ve Trabzon’da hatırı sayılır kadar arazi aldı. Ne yaptı peki? Önce fındık üreticisini, manavını ve tüccarını tayin etti.

Sonra! Sonrası bugün geldiğimiz noktadır. Adamın artık kimseye ihtiyacı yok. Kendine yeten arazisi, kendine yeten manav ve tüccarı var zaten. Sana, bana artık ihtiyacı yok. Adamın ne fiyat umurunda ne de serbest piyasa umurunda.

Şimdi bu adama tabi olmayan mana ve tüccarlarımız fındık satamıyorlar diye salya sümük ağlıyorlar. Çünkü bu tekelci adam fındığı kendi belirlediği manav ve tüccarlardan zaten temin ediyor ve başkasına da ihtiyaç duymuyor.

Hal böyle iken şimdi soruyorum? Peki bu firmanın yıllar önce yaptığını yaptığı çalışmaları siz niye yapmadınız? Yapamadınız? Ben bu soruyu çok sordum yerli ve milli sanayicilerimize, tüccar ve manavlarımıza, Oda ve Borsa başkanlarımıza bu soruyu çok sordum. Aldığım cevap mı? Kocaman bir suskunluk oldu.

Bugünde aynı bakın, adamın artık size hiçbir minneti yok diyorum. Duymazdan gelerek siyaset yapmaya, duymazdan gelerek oturduğunuz koltukları kollamak adına günü kurtarmaya çalışılan açıklamalarla kendinize helal olsun vay be dedirtme gayreti içerisine girmeniz boşuna.

Bu saatten sonra artık kendinizi yırtmayın! Atı alan Üsküdar’ı çoktan geçti beyler! Çoktan…