ŞANLITÜRK: TÜRKİYE’NİN GERÇEKLERİNİ GÖZ ARDI ETMEMEK GEREKİR!

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, TBMM’de kurulan Bolu Kartalkaya Komisyonu toplantısında yaptığı konuşmada önemli tespitleri masaya yatırdı. Milletvekili Şanlıtürk, yaptığı konuşmada; “Burada ben

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, TBMM’de kurulan Bolu Kartalkaya Komisyonu toplantısında yaptığı konuşmada önemli tespitleri masaya yatırdı.

Milletvekili Şanlıtürk, yaptığı konuşmada; “Burada ben tüm milletvekillerine teşekkür ediyorum. Gerçekten siyasete alet edilmeden, bir maddi gerçeğin ortaya çıkarılması adına tabii ki yargılama yapmıyoruz. Yerinde incelemeler de yaptık. Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve bir daha böyle olayların yaşanmaması adına alınması gereken önlemler noktasında, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin üzerine ne görev düşüyorsa bunu yapmak üzere bir komisyon kuruldu.

Bu komisyon bu zamana kadar güzel geldi, iyi götürdü. Ama bundan sonra da sona yaklaşırken, sanki siyasi kaygılarla hareket edilirse bu komisyonun bu zamana kadar yapmış olduğu çalışmalar heba olur diye düşünüyorum.

Bundan sonra da milletvekili arkadaşlarımızın yapılacak çalışmalara bu manada katkı sunacağına inanıyorum.

Ben şimdi bir saatlik süreyi doldurduğumuz kanaatindeyim. Sayın Belediye Başkanımızın komisyon çalışmalarıyla ilgili yeterince bilgi sahibi olduğu kanaatindeyim. Onun için belediye başkanımızı, misafirimizi dinlersek daha faydalı olur diye düşünüyorum” dedi.

“TÜRKİYE’NİN GERÇEKLERİNİ GÖZ ARDI ETMEMEK GEREKİR!”

Tabii burada Türkiye’nin gerçeklerini göz ardı etmemek gerekir diyerek sözlerini sürdüren Milletvekili Şanlıtürk; “62 milyar dolarlık gelire ulaşan bir turizm sektöründen bahsediyoruz. Bir de tabii yürüyen bir sistemde tadilat yapılıyor. Bununla ilgili de bir çalışma aslında Turizm Bakanlığı’nın da olmuş. Yani az önce Sayın Belediye Başkanımızın dediği gibi 31 Ağustos 2024’e kadar süre vermiş. Turizm Bakanlığı demiş ki: yani belgelerinizi tamamlayın, eksikliklerinizi tamamlayın, turizm işletme belgesi verilmesi açısından bunu değerlendiriyorum.

Tabii Türkiye gerçekleri derken kastettiğimiz nedir? Bizde turizm işletmemiz var. Sayın Bakan Yardımcımız komisyonu bilgilendirirken yirmi bine yakın, yanlış hatırlamıyorsam, belediye ruhsatlı dediğimiz turizm işletmesinden bahsetti. Yani bu, 2022’nin Ocak ayına kadar 4300 tane, 2022’nin Ocak ayında yangına kadar geçen sürede 4380 tane turizm işletmesinin uygun olmadığıyla ilgili kapattıklarını söyledi.

Komisyona bilgi verirken de 8500 üzerinde turizm işletmesinin kapatıldığını, bu sayının 20.000’lere dayanmasından tahmin ettiklerini söylemişti. Dolayısıyla burada aslında Turizm Bakanlığı bir şey yapmamış değil. Turizm Bakanlığı çalışmalarına devam ettiriyor.

“SORUMLULUK DİYORUZ”

Efendim, sorumluluk diyoruz. Sorumluluk, bizim de turizm yatırımımız var, otelimiz var. Gıda yönünden otelleri kim denetler? Tarım il müdürlükleri denetler. Tarım Bakanlığı, Bakanlık olarak söylemek gerekirse, hijyen ve havuzla ilgili sağlık il müdürlükleri denetliyor. Efendim, iş sağlığı güvenliğiyle ilgili Çalışma Bakanlığı, turizm işletme açısından da Turizm Bakanlığı denetliyor.

Ama burada sorumluluk adına söylediğimizde, Sayın Başkanım, yangın konuştuğumuz için yangın ruhsatını veren belediyeler. Dolayısıyla ben, itfaiyelerin belediyelerden alınarak az önce Sayın Başkanımızın söylediği gibi AFAD gibi ayrı bir genel müdürlük altında, ayrı bir kurum altında ya da AFAD’a bağlanarak merkezi hükümete bağlanmasıyla ilgili de bir kanun teklifi verdim. Milliyetçi Hareket Partisi’nde grubu bekletiliyor. Bu komisyondan sonra, sizin de ortak görüşünüz olarak bir komisyonun teklifi olarak da değerlendirilebilir. Bu manada bakmak lazım” diye konuştu.

Kendisinin de işletmeci olduğuna dikkat çeken Şanlıtürk, sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Bir de tabii, biz geçmişte hâlâ yürüyen bir sigorta işi de yapıyoruz. Sigorta acentesiyiz. Şu anda Türkiye’de her kesilen yangın sigortası poliçelerinin yüzde onu kadar, primin yüzde onu kadar belediyelere sigorta şirketleri bir para yatırıyor.

“BUNLAR MÜMKÜN DEĞİL!”

Tabii Turizm Bakanlığı diyor ki: efendim yangın itfaiye raporunu getir. İtfaiye raporunu nasıl aldın? Efendim senin ehliyetin var ama araç kullanmayı biliyor musun? Bunu tekrar bir daha deneme, kontrol etme. Yani bunlar mümkün değil. Geriye dönük, efendim, iskan vermişsiniz bir binaya; belediye her iskan verdiği, her iş yeri açma çalışma ruhsatı verdiği binayı tekrar geriye doğru denetlemeye kalkarsa yeni iş yapamaz. Böyle bir eleman sayısı da yok.

Dolayısıyla burada hiçbir şey yapılmamış gibi de olmasın. Bunları da belirteyim. Yangınla ilgili de az önce Belediye Başkan Yardımcımız söyledi. Turizm Bakanlığı’nın bakmış olduğu, bizim de yeni aldığımız bu yıldız değerlendirilmesinde, kategorisinde, sertifikasında adına ne derseniz deyin eğer burada yangınla ilgili liste, atıyorum, sprinkler sistem varsa beş yıldız şartlarını sağlıyor. Efendim bu beş yıldızı vermek için bunları istiyor. Ama efendim sağlamıyorsa, üç yıldız ya da dört yıldız olarak işletmeniz faaliyetine devam ediyor.

“YANGIN RUHSATI ALMAYAN İŞLETMELERİ BAKANLIK KAPATABİLMELİ”

Turizm Bakanlığı sizin sprinkler sisteminiz yok diye iş yerini kapatma yetkisine sahip değil. Dolayısıyla bunun da artık, burada, binaların yangından korunması hakkındaki yönetmeliğin gereği olarak biz şunu da diyebiliriz: Efendim yangın ruhsatı almayan her işletmeyi Turizm Bakanlığı kapatacaktır gibi bir uygulama da getirirsek, bunu da böyle değerlendirilir diye düşünüyorum.

Bizim de az önceki söylediğim konu da şuydu: Bu otel mücavir alanda olsaydı tartışma açmak için söylemiyorum belediye olarak o itfaiye yerimiz orada diyecekti ki, sizin imar şehircilik müdürlüğünüze ben buraya gittim. Bunlar talebini geri çekti ama böyle böyle sıkıntı var. O zaman siz zabıtayla, yani belediyenin kolluğu olarak, zabıtayla ya da imar şehircilik müdürlüğü aracılığıyla, efendim, bu iş yeri açma çalışma ruhsatını iptal ediyorum, faaliyetini durduruyorum denilebilirdi.

“KAMU GÖREVLİSİNE SEÇEREK SUNARSANIZ, BİLDİREBİLİR DERSENİZ, İŞİNE GELİNCE BİLDİRİYOR, İŞİNE GELMEYİNCE BİLDİRMİYOR.”

Eğer bildirmeseydi, siz o yetkiliyi, itfaiye yetkilisini görevden alırdınız. Vaktinizi çok almamak adına bir örnek vereyim: Bizim de bir beton santralimizi Çalışma Bakanlığı’ndan iş müfettişi geliyor, denetliyor. Evrakta yangın raporunu görmediği zaman aslında onu da ilgilendirmiyor yangın raporu ama ilçe belediyesine, Cumhuriyet Halk Partisi’nin merkez ilçe Altınordu İlçe Belediyesi’ne diyor ki: yangın raporu yok. Bize de, “on beş gün içerisinde yangın raporunu Büyükşehir’den alıp getirmezsen,” diyor ilçe belediyesi, “on beş gün içinde ben senin faaliyetini durdururum.”

Burada da Bolu’da da bu süreç işlemeliydi. Zaten 4300 işletmeyi kapatmış Turizm Bakanlığı. Derdi ki: özel idare marifetiyle bunlar yapılabilirdi.

Hakkaniyet adına şunu da söyleyelim: Eğer böyle bir yangın raporuna bu otel, restoran müracaat etmemiş olsaydı, biz belki de şu anda Bolu Belediyesi’ni hiç konuşuyor olmayacaktık. Onu da söyleyerek bitirmiş olayım. Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.”