12 Mayıs 2025 Pazartesi Saat: 14:51
Gününün Sohbetine Mevlana’dan alıntı bir söz ile başlamak istiyorum.
Gerçekten çok anlam ifade etmektedir.”Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok.
Konuyla alakalı Resulüllah (Sav) efendimiz şöyle buyuruyor“Allah Teâlâ sizin bedenlerinize ve yüzlerinize değil, kalplerinize ve amellerinize bakar.” (Müslim, Birr 33. Ayrıca bk. İbni Mâce, Zühd 9.)
Günümüzde İnsanlar genellikle dış görünüşe önem verirler. Bazılarına göre güzel,yakışıklı,varlıklı kimseler
oldu mu toplumda daha büyük itibar gösteriliyor.
Çirkin ve fakir olanlara pek değer verilmez. Bu ölçüler ruh ve gönül dünyasını tanımayan sığ ve sathî kimselerin değer ve ölçüleridir.
Kaldı ki Yüce Allah insanların davranışlarını iyi ve kötü olarak değerlendirirken ne beden güzelliğine, ne de mal varlığına bakar; Çünkü bunlar gelip geçici değer ölçüleridir. Önemli olan ruh güzelliği ve gönül zenginliğidir. Burda önemli olan ruh güzelliği ile gönül zenginliğinin iyi hâl, güzel davranış ve samimi amel ve ibadetler olaraktan dışa yansır.
İnsanın gerçek değerini ortaya çıkaran işte bu önemli olan meziyetlerden olsa gerek! Peygamber (Sav)Efendimiz;”Allah Teâlâ sizin yüzlerinize ve mallarınıza değil, kalblerinize ve amellerinize bakar.”(Müslim, Birr 34)
Allah Teâlâ’nın kalbe,iş,eylem ve davranışlara bakması demek, kalbin ve davranışların amellerin iyi olması hâlinde, onların sahibine sevap ve mükâfat vermesi demektir.
Bir âyet-i kerîmede Allah Teâlâ’nın maddî görüntülere değer vermediği, insanda mânevî güzellik aradığı şöyle ifade edilmiştir:“Sizi yanımızda değerli kılacak olan ne mallarınız, ne de evlatlarınızdır. Ancak imân edip güzel ve hayırlı işler yapanların durumu başkadır. Onlara yaptıklarının kat kat fazlasıyla mükâfat verilecektir” [Sebe’ sûresi (34), 37].
Resûl-i Ekrem Efendimiz’in, kendi mübârek göğsüne, daha doğrusu kalbine işaret ederek üç defa: “Takvâ işte şuradadır.” (Müslim, Birr 32; Tirmizî, Birr 18) buyurması, insanın gerçek değerinin ihlâslı bir kalbe sahip olmasıdır.
Helâller ile haramların kesin surette belli olduğunu,
Şüpheli görünen davranışlardan mutlaka sakınılması gerektiği konusunda Peygamber Efendimiz kalbin önemini şöyle belirtir:
“ Şunu iyi bilin ki, insan vücudunda küçük bir et parçası vardır. Eğer bu et parçası iyi olursa, bütün vücut iyi olur; bozulursa, bütün vücut bozulur. İşte bu et parçası kalbdir.” (Buhârî, Îmân 39; Müslim, Müsâkât 107,108)
Kişideki Kalbin ve amelin ihlaslı olma durumu ile ilgili bir hususu şu yaşanılmış ders niteliğinde bir hayat hikayesi ile taçlandırmak istiyorum.
"Babam bana nasihatinde, 'vicdanlı ol' demişti..."
“Harabât ehlini Hor Görme Şakir, Defineye Malik Viraneler Var”
İbrahim Hakkı Hazretleri'nin Şakir ve Zakir adında iki oğlu vardır. Erzurum Hasankaleliler her ikisine de sonsuz saygı ve sevgi duyarlar. İbrahim Hakkı'nın küçük oğlu Zakir, yavaş yavaş itibarını kaybetmeye başlar.
Son derece dindar olan Hasankale halkı Zakir’in her zaman meyhaneye gitmesine çok kızar olmuştur.
Zakir gününün büyük bir kısmını meyhane köşelerinde geçirir.
Şakir ise tıpkı babası gibi son derece dindardır.
Bu sırada garip bir olay olur. İbrahim Hakkı Hazretleri, Zakir'in meyhane borcunu ödemek üzere meyhaneci ile görüşür. Meyhaneci, İbrahim Hakkı Hazretleri’ne der ki, "Zakir'in hiç bir şekilde bana borcu yoktur. Sebebine gelince, Zakir sabahtan gelir oturur, akşama kadar şarap içer.
Ertesi günü gelince, onun şarap içtiği fıçıyı dolu bulurum." Bu cevabı alan İbrahim Hakkı Hazretleri, Zakir'in artık bir ermiş olduğuna kanaat getirir.
Bir gün İbrahim Hakkı Hazretleri, oğullarını imtihan etmeye karar verir.
Sabah namazından önce iki oğlunu da yanına alarak kaleye çıkar.
Tan zamanı burcun önünden tam otuz dokuz tane güvercin geçtiğine ve bunlar kırklardan olan periler olduğuna inanılırmış.
—-
İbrahim Hakkı önce büyük oğlu Şakir'e dönerek,
Oğlum Şakir kendini burçtan aşağı at" der.
Şakir korkar, babasının isteğini yerine getiremez.
İbrahim Hakkı Hazretleri daha sonra küçük oğluna döner
Ve aynı teklifi ona da yapar.
Zakir, hiç gözünü kırpmadan babasının sözünü dinler ve kendisini kalenin burcundan aşağı atar.
Tam o esnada otuz dokuz güvercin peyda olur yani gözle görülür.
Bu otuz dokuza bir de Zakir ilave olur ve kırk olurlar.
Böylece Zakir kırklara karışmış olur.
İbrahim Hakkı Hazretleri diğer oğlu Şakir'e dönerek şöyle söyler:
~~~
!!!"Harabat ehline hor bakma Şakir.
Defineye malik viraneler var.
" O günden sonra kırklara karışmış olan Zakir'i kimseler göremez.
Her insanda var olan et parçası olan iki gözle hiç bir kimseyi yargılamaya değerlendirmeye kalkmayın
Çünkü göz yanılır kalp ona göre hareket eder sonuçta vicdan rahatsızlığı duyarsınız.