HÜSEYİN DENİZ

KURBAN İBADETİNİN YERİ VE ÖNEMİ

20 Mayıs 2025 Salı Saat: 09:21

Aziz dostlarım kulluk vecibesinde,

İbadetler üç kısma ayrılır. Bunlardan birincisi bedeni ibadetler. 

Namaz kılmak oruç tutmak gibi. İkincisi mali ibadetler. Zekât vermek, kurban kesmek sadaka vermek gibi. 

Üçüncüsü de hem bedeni hem mali ibadet. 

Hac görevini ifa etmek gibi. Kurban: sözlükte, yaklaşmak, kişiyi Allah’a yakın olmasına vesile kılan şey anlamlarına gelir. Dini terim olarak kurban: ibadet maksadıyla belirli vakitte belli nitelikleri taşıyan hayvanı usulüne uygun şekilde kesmektir. Arapçada bu şekilde kesilen hayvana udhiyye denilir. 

Kurban, Dini hüküm olarak hicretin ikinci yılında meşru kılınmıştır. Meşruyeti, Kitap, sünnet, icma- i ümmetle sabittir.

Yüce Allah Kur’an-da, Kevser suresinde şöyle buyurmuştur. “Habibim biz sana kevseri ( pek çok hayır ) verdik. Öyleyse Rabbin için namaz kıl ve kurban kes. Doğrusu adı sanı ortadan kalkacak olan, sana kin tutan kimsedir.” Kevser / 1-3. Peygamberimiz (s,a,v) efendimiz Ka’beye dayanmış vaziyete otururken,  Ebu Cehil başta olmak üzere üç beş kişi efendimizin yanından geçerlerken bak şu ebtere diyerek Peygamberimizi rencide ettiler. Kevser suresi bu olay üzerine nazil oldu.

  Cenab-ı Hak Peygamberimize hitaben biz sana pek çok hayır verdik. Bu nimetlerin karşılığında “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.’ Asıl ebter olan sana kin tutarak ebter diyendir. Sen ebter ( soyu, nesli kesik) değilsin buyurarak üzüntüsünü gidermekle beraber özellikle kurban vecibesini ifa etmesini görev olarak vermiştir. Bu görevi ibadet olarak yerine getirmek biz Müslümanlara da aittir. Peygamber efendimiz bir hadislerinde: “Kimin hali vakti yerinde olup da kurban kesmezse namazgâhımıza yaklaşmasın” buyurmuşlardır. İbn Mace, Edahi, 2. Efendimizin bu hadisinde, kurban kesmenin sıradan bir görev olmadığı, kurbanın kişiyi Allah’a yaklaştırdığı, aynı zamanda kurban kesmenin nimetlere karşı bir şükrün ifadesi olduğu vurgulanmıştır.  

İslam Dininde Kurban kesmekle yükümlü olmanın şartları vardır.

Müslüman, akıllı ve erginlik çağına ermiş, hür, mukim ve nisap miktarı mala sahip olmaktır. 

Kurban bayramına erişen ve ve bu şartlara haiz olan bir Müslümanın Kurban bayramı günlerinde kurban kesmesi üzerine vaciptir. Kurban kesmede nisap (ölçü ) nedir 

Kişinin kendisi ve bakmakla mükellef olduğu aile bireylerinin yıllık zaruri ihtiyaçları ve borcunun dışında 80,18 gram Altın veya buna muadil para veya mala sahip olmasıdır. Bu ölçüye sahip olan kadın ve erkek, kurban bayramı günlerinde birey olarak kurban vecibesini yerine getirmek üzerlerine vaciptir. Şafi mezhebine göre sünnettir.

 Kurbanın sahih olmasının şartları ikidir. 

Bunlardan birincisi: kurbanlık hayvanında kurban olmasına mani bir özrün olmaması. 

İkincisi ise kurbanı, bayramın ilk üç gününde kesmektir. 

Kurbanın etini üçe taksim ederek bir kısmını direk fakirlere vermek, diğer bir kısmını misafirlere ikram etmek, geriye kalan kısmını da ev halkının istifadesine sunmak, sünnete uygun tarzdır. 

Burası önemli Kurban bayramı günlerinde ancak şu hayvanlar kurban edilebilir. 

Koyun, keç,i sığır, manda, deve. Bu hayvanlardan koyun ve keçi, bir yaşını ikmal etmiş olması, sığır ve manda, iki yaşını, deve ise, 5 yaşını ikmal etmiş olması gerekmektedir. 

Aynı zamanda koyun ve keçi bir kişi için, sığır, manda ve deve ise, yedi kişiye kadar hisseli olarak kurban edilebilir. Bu hisselerin teklisi ile çiftlisi arasında herhangi bir fark yoktur.         

Kurban bayramı günlerinde kesilen hayvanların etleri, fakirlerin, yetimlerin sofralarında yerini alır. Kurban etleri vasıtasıyla toplumda bir paylaşım, dayanışma ve birliktelik ruhu canlanır. Kurban vecibesini yerine getirenlerin üzerinde huzur ve mutluluk oluşur. Bu, Allah’ın verdiği imkânla ona olan şükrümüzü eda etmenin manevi hazzıdır. Diğer görevler de böyledir. Allah’ın istediğini yerine getirmek, her Müslüman üzerinde manevi heyecan ve mutluluk oluşturur. Kurban vecibesini yerine getirirken Allaha olan teslimiyeti tezahür ettirip içinde bulunduğu en yakından başlamak suretiyle fakir,ihtiyaç sahibi ve kimsesizlerin et ihtiyaçlarını karşılanmasıdır.

Eğer yakınında olanlardan oluşan akraba ve komşularından et yemeyenler olursa bu büyük bir vebal ve sorumsuzluktur.

Kurban kesmede asıl olan Allah’ın rızasına erişmektir. Kurban kesip kurban etlerini asla dipfrizlere doldurmak doğru değildir.

Yüce Allah kuranında “Onların ne etleri ne kanları Allaha asla ulaşmaz. O’na sizin takvanız ulaşacaktır”, buyurmuştur. Haç,37. Hali vakti yerinde olan Müslümanın kurban bayramı günlerinde kurban olabilecek bir hayvanı Allah için kesmesinin dini hükmü Vaciptir. 

Bayramların amacı da birlikteliği, dayanışma ve paylaşımı sağlamak olmasından dolayı seneden seneye et yüzü görebilen muhtaçların sevindirilmesi için kurban etlerinin üçte bir kısmını ihtiyaç sahiplerine takdim etmek, insani ve İslami bir görevdir. 

Yılda bir defa da olsa kesilmekte olan kurbanlıkları ilk önceliği o kişi kendi ülkesinde bulunan ihtiyaç sahiplerine tasadduk etmeli ve 

aynı zamanda fakir ve yetimlerin ihtiyaçlarını karşılayarak onları mutlu etmek, hayır sahiplerini de mutlu edecektir. Böylece veren elle alan el arasında saygı ve sevgi bağı kurulacaktır.

Bu da Allahın rızasını kazanmada vesile olacaktır.

Önem arzeden bir konuyu sizlere hatırlatmak isterim: Kurban bir ibadet olmasını ibadettir

Lakin; Kurbanlıkların en semizi ve en değerlisi tercih edilmelidir.

Yurtiçi pahalı,yurt dışı ucuz tercihi şeklinde yapılmamalıdır.

Cenabı hak niyet kurup aldığınız ve almak istediğiniz kurbanlarımızı şimdiden kabul ve makbul eylesin.