19 Haziran 2025 Perşembe Saat: 09:45
Söz ağızdan çıkana kadar senin esirindir. Ağızdan çıktıktan sonra sen onun esiri olursun."
Laf deyip geçmemek lâzım. "Söz vardır baş keser, söz vardır savaş keser." demişler.
Nasıl ki, birbirine yabancı olan kadın ve erkek; "aldım, kabul ettim" deyince karı-koca oluyorsa;
Aynen önünüze konulan bir sözleşme kağıdıyla, "okudum, anladım" diyerek ya bütün varlığınızdan vazgeçiyorsunuz yada tek bir imzayla, şirket kuruyor, mal-mülk sahibi oluyor, bir anlaşmanın tarafı olarak kabul ediliyorsanız;
Gönülleri yıkan da yapanda dildir sözdür
Bir sözdür seni o bir din'e sokar veya çıkarır..
Her müslüman bilir ki, bir kelime-i şehadet getirmekle o kişi otomatik müslüman olur,kırk yıllık putperest, Hindu, Hıristiyan veya Yahudi dahi olsa.
Ve bunun tam tersi olsun kırk yıllık müslüman biri olsa bile "tek kelimeyle" kendini İslâm dairesinin dışında da bulabilir.
Nasıl?!
Burası çok önemlidir!!!
Dinin kesin esaslarından birisinin bilerek inkâr edilmesi, şakacıktan da olsa hafife veya alaya alınması, kişinin dinden çıkmasına sebep olur.
Mesela, Allah'a, Peygambere ve dinen mukaddes olan değerlere küfreden,namaz,orucu gibi kesin olan emirleri inkâr eden kişi İslam dininden çıkmış olur.
Sadece dinden çıksa, "kolayı var, hemen tevbe et, kelime-i şehadet getir" der o kişiyi geri İslam'a döndürebilirsiniz.
!!!Ama konu o kadar basit değil. Çünkü...
Hanefi mezhebine göre, eşlerden birinin dinden çıkmasıyla, evlilik ve nikah konusu kendiliğinden sona erer. Tövbe ederek İslam'a dönse bile yeni bir nikâh akdi olmaksızın evlilik hayatını devam ettiremez.
>Şafii mezhebine göre ise dinden çıkan kimse tövbe eder de “iddet müddeti’ içinde İslam'a dönerse yeni bir nikâh akdine gerek kalmaksızın evlilik hayatını devam ettirebilir.
İnançsızlık ya da dini değerlere hakaret etmek amacıyla değil de sırf ağız alışkanlığıyla, dinden çıkmayı gerektiren sözlerin söylenmesi büyük günah olmakla birlikte tercih edilen görüşe göre bilgisizce söylenen bu sözlerle dinden çıkarmaz nikahıda bozulmasa da bile o kişi boş yere günaha dalmış olur.
Cenab-ı hak bu hassas konu hakkında Kur’an-da ”Ey İman Edenler! Bir halk başka bir halkla alay etmesin. Belki alay edilenler, alay edenlerden daha hayırlıdırlar. Kadınlar da başka kadınlarla alay etmesinler. Belki alay edilen kadınlar, alay edenlerden daha iyidirler. Birbirinizde kusur aramayın. Birbirinize kötü lakaplar takmayın. İmandan sonra fasık olarak nitelendirilmek ne kötüdür. Kim tevbe etmezse işte onlar zalimdirler.(Hucurat,11)
Çünkü burada insan’a ve dini değerlere hakaret eden veya bu hafife alan söz ve fiil ve eylemler söz konusudur.
Şu kadar var ki bu tür söz ve davranışlarda bulunan kişinin o insan dan özür Allah’tanda tövbe ve istiğfarda bulunması ve tekrar böyle bir hataya düşmemeye gayret etmesi gerekir.
Müslüman bir kişinin sözüne güvenilmeli ve itimat edilmelidir.
insan yakın zamanda müslüman olmuş veya dini bilgileri öğrenmesi kolay olmayan bir ortamda yaşıyorsa, bunun -küfür olan bir sözü- hakkında, “Ben bunun küfür olduğunu bilmiyordum” demesi kabul edilir. Bu iki şartı taşımayan kimsenin cehaleti özür sayılmaz.
Elimizdeki her türlü imkânlarla artık pek çok şeye erişmek veya bilmek o kadar kolay ki! Zamanımızda "cehalet" diye bir şey kalmadı. Sadece; "o bilgiye erişme isteksizliği var".
Ayrıca...
Elfaz-ı küfür yani Küfre düşen bir müslüman, tevbe edip kelime-i şehadet getirerek yeniden tekrar müslüman olmasına olurda o kişinin bütün sevapları gider aksine günahları gitmez geri gelir. “Eğer o kişi hali vakti yerinde ve zenginse hac ibadetini de yeniden yapması gerekir. Çünkü önceki hesap silindi gitti...Hem de tek kelimeyle...Koca bir dosyanın, yılların birikimi olan bir eserin bilgisayar ekranında kaybolması gibi. Gerçekten Korkunç bir şey!..
>!Bu açıklamalarım insanları sakındırmak ve daha dikkatli olmaya yönlendirmek içindir. Yoksa bu ifadeleri söyleyenlere kafir demek doğru olmaz. Bu konuda temel kural şudur: Müslüman olduğunu söyleyen kişiye asla kafir denilemez.
Boş,yersiz,alaycı sözleri söyleyen kişi toplum gözünde değeri ve güveni asla olmaz.
İslam âlimlerimiz “elfaz-ı küfür” küfre götüren sözler dediğimizde o kelimeleri söylemenin küfür olacağını söylemişler. Ancak bu sözleri söyleyenlere de kafir dememişlerdir. Daha dikkatli olsunlar diye ikaz etmek için uyarmışlardır.
Bir insanın küfre düştüğüne hüküm vermek için belli bir ilmi heyet tarafından değerlendirilir ondan sonra küfre düştüğü anlaşılırsa tövbeye davet edilir. Eğer tövbe etmezse o zaman küfrüne hüküm verilir.
İşte bu en çok tehlikeli olan sözlerden bazı örnekler verelim.!
- Allah baba.
- Allah gelse seni elimden alamaz.
- Ben bunun Allah'ını yaparım.
- Burası Allah'ın unuttuğu yer.
- Kul darda kalmayınca Hızır yetişmez.
- Zalim/ kahpe felek (kader).
- İlk insanın vahşi olduğunu söylemek.
- Görmediği için cinleri inkâr etmek.
- "Bu kadar kâfir cehennemi doldurur, biz de cennete gideriz" demek.
- "Allah akıllıdır" gibi, O'nu beşerî varlıkların özellikleriyle anmak.
-Allah işini bilir demek.
- Ahirette olacak şeylerle alay etmek.
- Haramlığı kesin olan şeyleri yaparken besmele çekmek.İçki içerken, kumara başlarken vs.
- Haram olan birine bakarken -Elin güzeline bakarken “Güzele bakmak sevaptır" demek.
- Kâfirlerin dinî ayin ve bayramlarını beğenmek.Kâfirler Müslüman’dan daha üstündür demek.
Ayrıca, dilimize pelesenk olan buna benzer bazı şarkı sözleri de var ki, aynı tehlikeyi içinde barındırıyor.
- Secde ettim taparcasına,
- Bir sana taptım bir Tanrı'ya,
- Kader utansın,
- Kaderin oyunu mu bu,
- Madem unutacaktın beni neden yarattın,
- Kuluna kul oldum, severek taptım,
- Rabbim adaletin bu kadar mı,
- Cenneti değişmem saçının bir teline.
-Seninle cehennem ödüldür bana
Sensiz cennet bile sürgün sayılır.
Buna benzer pek çok örnekler var lakin konu uzamasın diye bu kadarla yetindik...
Kader utanmaz, kaderi yaşayanlar olarak, iyi yaşarsak iyi olur,kötü yaşarsak kötü olur.
Kader bir nevi insanın kendi elinde olan bir şeydir.
İnsanın kendine ve topluma yakışmayan şeyi yapması kader değildir.