Ersin ERDOĞAN

EL-VEDA...

29 Ağustos 2022 Pazartesi Saat: 09:33

Ekonomik sistemlerle yaratılan olumsuzluklar ile ilgili uzun eleştirel yazılar yazdım. Ama tek bir kelime ile de olsa yanlışa doğru, doğruya yanlış demedim, manipülasyon yapmadım ve yanlış bilgi vermedim.

Sansür yasasının çıkacağını duyup korkularından çiçek böcek yazmaya başlayanların ve kalemlerini kırıp arkalarına bakmadan kaçanların olduğu yerde, hem de sansür yasasını eleştirerek yazmaya devam ettim.

Sen ne anlarsın ekonomiden” diye hiç eleştirilmedim. Sorgulanmadım. Yine de merak eden ama sormaya çekinenler için hemen belirteyim;

Ben, aklını kiraya vermiş, profesörlük unvanını nasıl aldıkları şaibeli, okullarda değil kanallarda gezen kadrolu yalancılardan,

“Nuh’un cep telefonu vardı, insansız hava aracı kullanıyordu, gemisinde navigasyon vardı ve nükleer enerji ile çalışıyordu” diyen,

Google’u icat eden Abdülhamit’ti” diyen,

“Okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor. Ben daha çok cahil ve okumamış, tahsilsiz kesimin ferasetine güveniyorum. Ülkeyi ayakta tutacak olan cahillerdir” diyen,

“15 Temmuzda apartmanların 11nci katına çıkan vatandaşlar uçan F-16 lara kafa atarak şehit oldular” diyen,

Shakespeare aslında Müslümandı, adı da Şeyh Pir idi” diyen,

“Cahape döneminde yıllarca profesörlük unvanımı vermediler” diyen,

Profesörlüğe yükselmek için girdikleri jüride, yaptıkları intihâl[1] nedeniyle haklarında soruşturma açılarak ceza alanlardan,

sözde bilim insanı (!) liyakatsiz profesörlerden değil,

Öğrencisine analitik düşünmeyi, konusunu kendi yazdığı kitaplar üzerinden interaktif ve şahsen derslere girerek öğreten:

Prof. Halil Dirimtekin[2], Prof. Yılmaz Büyükerşen[3], Prof. Engin Ataç[4], Prof. Fethi Heper[5], Prof. Ferruh Çömlekçi[6], Prof. Musa Şenel[7], Prof. Necla Çömlekçi[8], Prof. Akar Öcal[9], Prof. Şan Özalp[10], Prof. İlhan Cemalcılar[11], Prof. İnal Cem Aşkun[12] ve Prof. Fevzi Sürmeli[13] gibi onlarcasının daha adlarını burada yazmadığım, ülkenin en ünlü ve en liyakatli akademisyenlerinin eğittiği şanslı insanlardan biriyim.

Ayrıca, 11 alanda[14] sertifikalı uzmanlık eğitimleri almış, çalışmış ve dünyanın en gelişmiş ülkelerindeki sosyal ve ekonomik kalkınma ile ulaşılmış refahı, adaleti, özgürlüğü, kalkınmayı, insan haklarını görüp ülkemle karşılaştırma şansı yakalamış bir insanım.

Daha da önemlisi bu ülkede yaşayan, olan biten her şeyi gören, duyan, sorgulayan, sorunları analiz edebilen ve halkı ile duygudaşlık kurabilen, yetersiz beslenen insanların feryatlarını duyunca lokmalar boğazına dizilen bir vatandaşım.

Soba borusu değilim!

Takım tutan taraftar gibi olmadan, inanıp savunduğum ideolojimin felsefesine ve kavramlarına ters düşmeden yazdığım eleştirel yazılar ile hangi ideolojiden olursa olsun doğru ve haklı olanın ama hep mağdur edilenin derdini dert ederek, nefes alanı açarak yazdım.

Aklını kiraya verenlere ve kırmızıçizgim GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’e, silah arkadaşlarına ve ailesine hakaret edip iftira atan meczuplara aynısıyla karşılık bile vermeden sadece “Allah akıl fikir versin” diye hep dua ettim.

Onca olanağım varken bu ülkeden çekip gitmeyi asla düşünmeden bu devranın değişeceği o günü bekleyerek ülkemde yaşamaya devam ettim, edeceğim de…

Hayatım boyunca kötülük veya zarar adına ne gördüysem, ne sosyalistten ne komünistten ne ülkücüden ne de milliyetçiden gördüm. Emekçi, ekmek ve halk düşmanı, ikiyüzlü, iftiracı, kıskanç, küçük insan, neo-liberal kapitalist tatlı su solcularından gördüm. Önceki yazımda da onlara iki çift söz ile veda ettim.

Onca muhalif yazar ve gazeteci baskı altında, mesleklerinden vaz geçmiş halde, mahkemelerde ve hapishanelerde sürünürken, kesik yaraya bevl etmeden ama yaşama mücadelesi verenleri karalayıp seçim sonrası köşe başı tutma hesaplarına kurban etmeye kalkan bu güruha daha fazla katlanmak ve yazarak işlerini kolaylaştırmak zor geliyor artık vicdanıma.

Çiçek, böcek, aşk, sevgi, mutluluk, ağaç, orman, yıkama, yağlama, ısmarlama yazılar da yazamayacağıma göre, sayılı günler geçip egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu parlamenter sistemle yönetilen, devletçi, karma ekonomik sistemi benimsemiş, icraatları yavaş ama doğru olan “Eski Türkiye” rejimine tekrar dönüşene kadar emekliliğe ara verip uzmanlık alanlarımda çalışmaya ve bu köşeyi işgal etmemeye karar verdim.

Her yönüyle takdir ettiğim Ordu Yeni Haber Gazetesini ve emekçilerini her daim takip etmeye de desteklemeye de devam edeceğim. 

Benden şimdilik buraya kadarSürçülisan etmişsem affedin lütfen…

Sağlıkla kalın… Sevdiklerinizle kalın… Haklıların yanında ama hep hukukun içinde kalın… Hoşça kalın!

 



[1] Aşırma. Bir kişinin eserinde başka kişilerin ifade, buluş veya düşüncelerini kaynak göstermeksizin kendisine aitmiş gibi kullanması. İntihal bir tür sahtekârlık ve hırsızlıktır. Alıntı ifadeler ve fikirler için kaynak göstermemek. Ödünç alınan ifadeleri tırnak içinde yazmamak ve kaynak göstermemektir.

[2] Mikro ve Makro Ekonomi Teorileri ve Ekonomik Analizler profesörüdür. Ekonomi hocaları tarafından “Hocaların Hocası” olarak bilinir. 1978-1982 yılları arasında Eskişehir İktisadi ve İdari İlimler Akademisi Başkanlığı'nı yaptı.

[3] Ekonomi Profesörüdür. Şu anda, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanıdır. 1976-1982 Eskişehir İktisadi ve İdari İlimler Akademisi Başkanlığı'nı yaptı. 1982-1994 yıllarında Anadolu Üniversitesi'nde rektör olarak görev yaptı.

[4] Ekonomi ve Kamu Maliyesi profesörüdür. 1997-2005 yılları arasında Anadolu Üniversitesi'nde rektör olarak görev yapmıştır.

[5] Maliye profesörüdür. Eskişehirspor’un ve Türk Milli Takımının meşhur gol kralı forvetidir.  Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde hem öğrenci hem de okulun futbol takımında amatör top oynarken Eskişehir spora transfer olunca profesyonel futbolculuktan profesörlüğe giden ilk ve tek Türk futbolcusudur.

[6] Hesap Denetimi ve Mali Analiz profesörüdür. Onlarca dile çevrilmiş birçok ülkenin üniversitelerinde okutulan “Mali Tablolar Analizi” ders kitabının yazarıdır.

[7] Matematik ve Mali Matematik profesörüydü. Üniversiteden atılan öğrencilerin yarısından fazlasının sebebi olan hocamızdı. Lakabı “Sıfırcı Musa” idi. 1982 – 1993 yılları arasında Eskişehir Osman Gazi Üniversitesinde Mimarlık-Mühendislik Fakültesi Dekanı olarak görev yaptı.

[8] İstatistik profesörüdür. Akademik çevrede “İstatistiğin Anası” ve “Türkiye’de istatistiğin divası” diye bilinir. Bizi eğittiği kitapları İngiltere’deki üniversiteler de istatistik derslerinde okutuluyor.

[9] Hukuk profesörüdür. Savcılık ve hâkimlik yaptıktan sonra akademisyen olmuştur. 1993-1997 yılları arasında Anadolu Üniversitesi'nde rektör olarak görev yapmıştır.

[10] İşletme profesörüdür. Afyon Kocatepe Üniversitesi rektörlüğü ve Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi rektörlüğü yapmıştır.

[11] İşletme ve Pazarlama profesörüdür. Adı Eskişehir’de bir ana caddeye verilmiş nadir hocalardan biridir.

[12] İşletmelerde Yönetim ve Organizasyon, Örgüt Yapısı ve Yönetimi, İş Yönetimi, Ekonomi & Pazarlama ana bilim dalları profesörüdür.Gençler öğrenmekten zevk almalı” yaklaşımıyla eğitim veren nadir akademisyenlerdendir.

[13] İşletme Finansmanı ve Planlama profesörüdür.  2005-2009 yılları arasında Anadolu Üniversitesi'nde rektör olarak görev yapmıştır.

[14] Sosyal ve Ekonomik Kalkınma (SED), İnsan Kaynaklarını Geliştirme (HRD), Proje Hazırlama ve Yönetme (PCM/PM), Mesleki Becerilerin Belgelendirilmesi (CoPS/CoVS), Kırsal Kalkınma (RD), Yatırım Bankacılığı (IB), Ortaklık Geliştirme (PD), Hayat Boyu Öğrenme (LLL), Kariyer Geliştirme (CD), Girişimcilik Eğitmenliği (ET) ve Eğiticilerin Eğitmenliği (ToT).