Yarıya indirilen bayraklar,  birbiri ardına akan gözyaşlarının sebebi siren sesleri ve O’nun yokluğunun ardında bıraktığı matem…

Fiziksel bir vedanın üzerinden geçen 84 yıl...

Bugün Ankara’da yaşanan sarsıntının şiddeti, tüm yurtta hissediliyor!

Milli şuur ve bilinç ile milletiyle bütünleşmiş bir lidere - Atatürk’e – sesleniyoruz hep bir ağızdan. Mikrofonlarda övgü ile bahsedilen, devraldığımız düşüncelerinde en çok hayranlık duyduğumuz O!   

Ecdadımız ile şanlı bir tarihi bizlere miras bırakırken, elde ettiği başarıları Türk ulusuna mal eden de O!

 Sürekli barışa giden yolu bulmaya çalışırken, yolda karşılaşılabilecek engelleri ve bu engellerin nasıl aşılacağını düşünceleriyle, verdiği kararlar ile bizlere rehber tayin etmiş olan da O!

Ülkeyi, emperyalist güçlerin baskı ve boyunduruğundan kurtaran, kendi kendine yetebilecek güce sahip bir ülkenin ihtiyaçlarına cevap verebilecek düzeyde yenilik ve düzenlemelerin gerektiğine en fazla inanan, Türk halkına yol haritası çizen de O!

Ülkenin o anki durumunu düşünmek ve tetkik etmek lazım geldiğinde, çağdaşlığa ayak uydurma konusunda topyekûn bir değişime öncülük eden de O!

 Liderlik özelliklerini, iç ve dış tehlikeleri bertaraf etmek hususunda ustaca kullanan; icraatları ve insanlara verdiği değer ile kendine inananları hayal kırıklığına uğratmayan da O!

Bir milletin kalbindeki en büyük boşluk O…

Bugün, gururla karışık bir hüzün nüfuz ediyor havaya.

Bugün, seni tanımadan sevenlerin ve düşüncelerinin aydınlattığı ışık ile yolunu daha iyi seçebilenlerin keşke’lerinde adın geçiyor bir daha…