TEK DİŞİ KALMIŞ CANAVAR
Deli mi bunlar yahu?
Neden bu hassasiyet? Başka işleri güçleri yok anlaşılan.
Bunların bizden alacağı çok ders var.
Medeni olabilirsiniz ancak bu kadarı da fazla.
***
Kadın elinde kahvesi, otobüs durağında bekliyor.
İşe gidecek.
Kahve bitmek üzere.
Derken köşeden otobüs çıkıp gelmesin mi?
Bardakta kalan son damlayı sokağa döküyor.
Vay efendim nasıl dökersin?
Yakalıyorlar bunu,
Çevre koruma kanunu gerekçe gösterilerek,
Tam tamına 8.400 TL ceza yazılıyor.
Kadın şokta.
Oysa içtiği kahvenin son damlasını sokaktaki kanalizasyon loğarının içine dökmüş.
Yok, oraya dökemezmiş.
En yakın çöp kovasına dökmek zorundaymış.
Medeniyete bak.
Çevrenin korunması adına gösterilen hassasiyet,
Herkesin uyması gereken yasalar muhteşem…
***
Yok…
Bizim ülkemizde değil bu yaşananlar. İngiltere’nin başkenti Londra.
Olayın başkahramanı bir kadın. Hadi nereli onu da tahmin edin.
***
Adamların derdine, uğraştıkları işlere bakar mısınız.
Daha önce rast gelmiştim buna benzer bir habere.
“Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Meclis'te yere döktüğü kahveyi kendisi temizledi.”
Bir de bizdeki özgürlüğe bakın.
Kırın, dökün, yere tükürün, çöp atın sokaklara,
Zarar verin duraklara, banklara, ağaçlara, düşmanın malıymış gibi davranın.
Hatta trafik tabelalarına kurşun atıp, delin.
Ne olabilir ki?
Bir şey olmadığından dolayı bu haldeyiz.
Bizim memleket bu yüzden çer çöp, pislik içinde, sigara izmariti yerlerde.
Elin memleketinde yola bir damla kahve döksen, yasalar hesabını soruyor.
***
Lakin düşman yapmaz bu şehre yaptıklarımızı.
Farklı pencerelerden bakıyoruz şehre, farklı yorumluyoruz meseleyi.
Biz seyrediyoruz, onlar koruyor, kolluyor, sahip çıkıyor.
Aramızdaki fark bu işte…
Belki de yazıyı okuduğunuzda, çoğunluk aynı cümleyi kurdunuz.
“Abartmışlar, alt tarafı birkaç damla kahve işte…”
Bu kafayı değiştirmek gerek…