Dünya genelinde çocuk kanserleri arasında ilk sırada yer alan lösemi, her yıl binlerce çocuğun yaşamını etkiliyor. Özellikle 2-5 yaş arası çocuklarda sık görülen hastalık, sinsi ilerlemesi nedeniyle çoğu zaman geç fark ediliyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Canpolat, anne-babaların dikkatli gözlemlerinin erken teşhiste hayati rol oynadığını vurguluyor.
MODERN YAŞAM, GİZLİ BİR TEHDİT
Teknolojiyle iç içe, hızlı tüketimin merkezde olduğu modern yaşam, çocuk sağlığını sessizce tehdit ediyor. Artan hava kirliliği, hazır gıdalar, kimyasal içerikli oyuncaklar ve uzun ekran süresi, lösemi vakalarının son yıllarda artmasına neden oluyor.
Prof. Dr. Canpolat, sadece genetik değil, çevresel faktörlerin de löseminin oluşumunda önemli rol oynadığını belirterek şunları söyledi: “Pestisit içeren gıdalar, plastik kullanımındaki artış, elektromanyetik alanlar ve hava kirliliği çocukların bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Ailelerin bu konuda bilinçli olması, erken farkındalık açısından kritik önemde.”
SİNSİCE İLERLİYOR, ERKEN TANI HAYAT KURTARIYOR
Löseminin belirtilerinin genellikle yorgunluk, enfeksiyon ya da kansızlık gibi durumlarla karıştırıldığını belirten Prof. Dr. Canpolat, erken tanının tedavi başarısını doğrudan etkilediğini belirtti.
“Hastalığın erken evrede fark edilmesiyle çocukların büyük kısmı tamamen sağlığına kavuşabiliyor. Tanı geciktikçe kanserli hücreler artıyor, tedavi süreci zorlaşıyor. Aileler en küçük şüphede bile vakit kaybetmeden uzmana başvurmalı.”
TEDAVİDE YENİ DÖNEM: HEDEFE YÖNELİK İLAÇLAR
Çocukluk çağı kanserlerinin yaklaşık %30’unu oluşturan lösemi tedavisinde bilim dünyası önemli ilerlemeler kaydetti.
“Artık yalnızca kanser hücrelerini yok eden, sağlıklı hücrelere zarar vermeyen hedefe yönelik ilaçlar kullanıyoruz,” diyen Prof. Dr. Canpolat, bu sayede yan etkilerin azaldığını ve çocukların tedavi sürecini daha kolay atlattığını belirtiyor.
LÖSEMİNİN 5 ÖNCÜ SİNYALİ
Prof. Dr. Canpolat, anne-babaların mutlaka dikkat etmesi gereken 5 kritik belirtiyi şöyle sıraladı:
Sebepsiz morluklar: Çocuğun cildinde çarpmaya bağlı olmayan, sık tekrarlayan veya geç iyileşen morluklar.
Burun ve diş eti kanamaları: Kendiliğinden başlayan, uzun süren veya sık tekrarlayan kanamalar.
Sık enfeksiyon ve ateş: Basit hastalıkların uzun sürmesi, sık ateşlenme ve enfeksiyonlara yatkınlık.
Lenf bezlerinde büyüme: Boyun, koltuk altı veya kasıkta uzun süren, ağrısız lenf bezi büyümeleri.
Bitmeyen halsizlik ve yorgunluk: Enerji kaybı, solgunluk, oyunlara ilgisizlik ve sürekli dinlenme isteği.
ERKEN FARKINDALIK HAYAT KURTARIR
2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası kapsamında toplumsal farkındalığın artırılmasının büyük önem taşıdığını belirten Prof. Dr. Canpolat, ailelere şu çağrıda bulundu:
“Her çocuk enerjik, meraklı ve hareketlidir. Eğer çocuğunuzda ani bir değişim, geçmeyen halsizlik veya tekrarlayan enfeksiyonlar varsa, bunu ‘mevsimsel’ diye geçiştirmeyin. Erken tanı, tedavinin en güçlü ilacıdır.”