1 Kasım 2025 Cumartesi
SON DAKİKA

“ÜRETİCİYİ KORUYOR, TÜKETİCİYİ KOLLUYORUZ”

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal, TMO’nun 87 yıllık tarihinde tarımsal üretimi destekleme ve arz güvenliğini sağlama misyonunu sürekli geliştirdiğini belirtti.
Yayınlama: 01.11.2025 13:15 Güncellendi: 01.11.2025 17:34 13 okuma
“ÜRETİCİYİ KORUYOR, TÜKETİCİYİ KOLLUYORUZ”

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal, TMO’nun 87 yıllık tarihinde tarımsal üretimi destekleme ve arz güvenliğini sağlama misyonunu sürekli geliştirdiğini belirterek, “Tohum toprağa düştüğü andan itibaren tüm süreci takip ederek üreticilerimizin ve tüketicilerimizin her zaman yanında oluyoruz. En temel amacımız üreticiyi korumak, tüketiciyi kollamaktır” dedi.

 “TÜRKİYE’NİN GÜÇLÜ TARIMSAL ALTYAPISI VE SANAYİ REFLEKSİ VAR”

Güldal, pandemi, savaş ve kuraklık gibi küresel kriz dönemlerinde Türkiye’nin stratejik öneminin bir kez daha ortaya çıktığını vurguladı. Tarım ve sanayi sektörlerinin uyum içinde çalıştığını belirten Güldal, “Türkiye’nin güçlü bir tarımsal altyapısı, güçlü bir sanayi refleksi var. Pandemi, savaş gibi dönemlerde ülkemize yettiğimiz gibi ihracatımızda da aksama yaşanmadı. Birçok ülkenin ihtiyacını karşıladık” ifadelerini kullandı.

TMO’nun yurt içi arz güvenliğini sağlamakla görevli olduğunu hatırlatan Güldal, “Sıkıntılı dönemlerde TMO’nun üreticiden aldığı ürünlerin stoklanması ve piyasaya arzında hiçbir sorun yaşanmadı” diye konuştu.

 “ÜRÜN ALIM FİYATI BELİRLEME ÇALIŞMALARIMIZA EKİM DÖNEMİNDE BAŞLIYORUZ”

TMO’nun ürün alım fiyatlarını belirleme sürecine ekim döneminde başladığını ifade eden Güldal, “Çiftçinin kullandığı tohum, gübre, mazot gibi tüm maliyet girdilerini not etmeye başlıyoruz. Tarımsal rekolte tahminleri, iç ve dış piyasa koşulları ile akademik ve sivil toplum değerlendirmelerini dikkate alıyoruz. Sonuçta maliyetin üzerinde, üreticinin zarar etmeyeceği bir referans fiyat açıklıyoruz” şeklinde konuştu.

Açıklanan alım fiyatlarının tüm ürünlerin alımına yönelik olmadığını belirten Güldal, “Bu fiyatlar referans niteliğindedir. Üreticinin sigortası konumundaki bu fiyatlarla üreticimizi korumayı hedefliyoruz” açıklamasında bulundu.

 “DEPOLAMA KAPASİTEMİZ YETERLİ, TÜRKİYE’DE DEPOLAMA PROBLEMİ YOK”

Ürünlerin sağlıklı şekilde muhafaza edilmesinin de TMO’nun önemli görevlerinden biri olduğuna dikkat çeken Güldal, lisanslı depoların modern sistemlerle çalıştığını belirtti.
“TMO-TOBB Lisanslı Depoculuk AŞ ile birlikte Türkiye’de 14 milyon tonluk lisanslı depo kapasitesine ulaşıldı. TMO’nun kendi depolama imkânı ise 4 milyon 200 bin ton. Lisanslı depolar, TMO ve özel sektörün imkanlarını birlikte değerlendirirsek, Türkiye’de depolama problemi bulunmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz” ifadelerine yer verdi.

 “2025 TARIMSAL ÜRETİM AÇISINDAN ZORLU BİR YIL OLDU”

2025 yılının tarımsal üretim açısından zorlu geçtiğini belirten Güldal, “Nisan ayında yaşanan don olayları ve Mart-Haziran dönemindeki yağış yetersizlikleri, hububat ve meyve üretimini olumsuz etkiledi. Üreticinin artan maliyetlerini telafi etmek için TMO olarak güçlü bir fiyat politikası uyguladık” dedi.

TMO’nun bu yıl yaklaşık 600 noktada alım yaptığını kaydeden Güldal, “Türkiye’de üretilen buğdayın dörtte birinden fazlası TMO stoklarına girdi. Ödemeler zamanında yapıldı, mısır alımları da aksamadan devam ediyor” ifadelerini kullandı.

 “YENİ HASAT DÖNEMİNE KADAR YETECEK STOKUMUZ MEVCUT”

Dünyada hububat üretiminde genel bir sıkıntı bulunmadığını belirten Güldal, “Türkiye yıllık ortalama 42 milyon ton hububat üretimiyle önemli bir üretici konumunda. TMO, hasat zamanında aldığı ürünleri stoklayarak gerektiğinde piyasaya arz ediyor. Devreden stoklarımızla birlikte yeni hasat dönemine kadar yetecek miktarda ürünümüz mevcut” dedi.

Güldal ayrıca, olası kuraklık riskine karşı gerekli tedbirlerin alındığını da vurguladı.

 “GIDA ENFLASYONUNA KARŞI PİYASAYI DENGEDE TUTUYORUZ”

TMO’nun ekonomi politikalarıyla paralel şekilde fiyat istikrarını sağlamaya çalıştığını belirten Güldal, şöyle konuştu: “Stok bulundurmak, piyasaya arz sağlamak ve gerektiğinde satış yapmak görevlerimiz arasında. Fiyat artışlarının önüne geçmek için ürün fiyatlarını dengede tutuyoruz. Enflasyonla mücadelede işletmelerin de yüksek fiyatlamadan kaçınarak devletin fedakârlığına katkı sağlaması gerekiyor.”