Teknoloji dünyasının getirdiği iletişim araçları, hayatı kolaylaştırmanın yanında, yasaya aykırılık teşkil eden eylemlerin de bir aracı olmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası Özel Hayatın Gizliliği ve Korunması başlığı altında 20. Madde ile özel hayatın gizliliğini düzenlemiştir. Bu madde hükmüne göre:

MADDE 20- Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.

Anayasal düzenleme iç hukukta bu korumaya karşı her türlü eylemi suç olarak düzenlemiştir.

Türk Ceza Kanunu 134. Madde ile Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde verilecek ceza bir kat artırılır.

Maddenin 2. Fıkrasında Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.

Günümüzde özellikle sosyal medyanın kullanımında, kamuya açık alanlarda dahi sıklıkla bireylerin rızası dışında fotoğraflamalar yapılmakta ve paylaşılmaktadır. Bu paylaşımlar ise sosyal ağların tamamında, cep telefonu iletişim kanallarından, internet yolu ile bu suçun işlenmesinden söz edilecektir.

Bununla birlikte sosyal medya ya da iletişim araçları ile elde edilen görüntülerin, seslerin ve kayıtların kullanılması da özel hayatın gizliliğini ihlal olarak nitelendirilir. Özel hayat bireylerin kimsenin bilmediği ve bilmesi gerekmediği hayatıdır. Bu hayatın gizliliğinin ihlal edilmesine dair her türlü eylem suç teşkil etmekte olup ceza tayinini gerektirecektir.