CEPTEKİ 1,5 TL

Yer İzmir.

Ali Kabasakal’lı tanıyor musunuz?

Bu ismi kaç kişi duymuştur bilmiyorum.

Kendisi siyasetçi değil,

Artist,

Tiyatro oyuncusu,

Manken hiç değil.

İş adamı,

Sanayici, yatırımcı da değil.

Belki gözüm bir yerden ısırıyor diyebilirsiniz.

Ama bir yerde karşılaştığınızı zannetmiyorum.

Öğleden sonrasında kadın programlarından birisinde de görmediniz.

Bu coğrafyada yaşayan vatandaşlardan birisi işte.

Yani düz bildiğiniz,

Seçim zamanlarında sandığa giden klasik iki ayaklı vatandaş.

Hani oy kullananlardan…

***

Eeee, ne olmuş bu vatandaşa derseniz?

Evdeyken eşi geliyor yanına.

Pazara gidelim diyor.

Ali Kabasakal, eşine “Sen biraz oyalan, duş alayım, ondan sonra gideriz” diyerek banyoya giriyor.

Yanına av tüfeğini de alıyor.

Sonrasında basıyor tetiğe.

Kendisini vurarak intihar ediyor.

Cebinden sadece 1,5 lira çıkıyor. 

Ali Kabasakal bir ay önce işten çıkarılmış. İşsiz yani.

O şimdi bir mezarlıkta her şeyi geride bırakmış sessiz sedasız yatıyor.

***

Bakmayın saçma, sapan gündeme.

Tombala torbasından çeker gibi, saçma sapan meselelerle oyalıyorlar bizleri.

Asıl mesele bu işte.

Vatandaş ailesini geçindirmeye çalışıyor.

Koca adamın cebinden 1,5 TL çıkması ne demek yahu?

Karısı, çoluk çocuklarının karşısında, yokluk denen o ağır kayaların altında ezilmek nasıl bir duygu sizce?

Bakın şöyle etrafınıza.

Bizi yönetmek için yetki verdiklerimizin asıl derdi ne?

O koltuklarda daha fazla nasıl oturabiliriz.

***

Maalesef vatandaşın asıl meselesi bu işte.

Adamın cebinde pazara gidecek parası yok.

Bırakın pazar parasını, bir yere oturup çay içecek parası yok.

Merak ediyorum doğrusu?

Yarın seçim zamanı nasıl çalacaksınız o evin kapısını?

Nasıl girip de oy isteyeceksiniz?