KÜRKÇÜ DÜKKÂNINDAN SELAMLAR
Maşallah herkeş İstanbul’a kilitlenmiş durumda.
Ordu İstanbul’da, biz garibanlar Ordu’dayız.
Tanıtın Ordu’yu.
Lakin tanıtırken şu soruyu da sorun kendinize.
Turist Ordu’ya neden gelsin?
Gelince ne kadar mutlu olacak?
Ve ne kadar memnun ayrılacak bu şehirden?
***
Al turisti bindir arabana, gez şehri.
İlk nereye götürürdün?
Boztepe’ye olabilir.
Yaylalara olabilir.
Yason Burnu,
Göller, şelaleler olabilir.
Güzel de; gir şehir içerisine Köksal Benzinliğin önünden Polis Karakolu tarafına dön. Dönemezsin.
Trafiği rahatlatmak için olsa gerek kapalı günlerdir.
Hemen Miğros’un yanındaki yola girip köprüye ulaşmaya çalışıyorsun ya?
Allah canını alıyor adamın.
Böylesi bir eziyet çekilir mi bilmiyorum.
Sıra sıra dizilmiş araçların arasına sağdan soldan karışanlar,
Dur kalk yaparak, bir arpa boyu alınan yol,
Sağlı solu park etmiş araçlar.
Bir de babasının yoluymuş gibi dükkân önünü kapatanlar.
Az park etmeye kalksan cümle hazır.
“Birazdan mal gelecek…”
He, mal çoktan geldi, aha şimdi de gidiyor.
Sabır, sabır, sabır…
Geç köprüyü, Seydi Kimyadan sonrası Sırat köprüsünü geçmekten zor.
Sinirlerine hâkim olmazsan kavga eder, cinayet işlersin.
Novada’nın köşeyi dönebilmek bir mucize.
Hadi döndün, sonrası…
***
Ordu’yu tanıtıyorsunuz.
Turist bu şehre neden gelsin?
Neden zulüm edelim elin adamına kastınız ne?
Neyi hallettiniz?
Neye çözüm buldunuz ki çağırıyorsunuz.
Kendimi bildim bileli bu şehrin en önemli sorunu trafik…
Ulaşamadığın, gitmekte zorlandığın yerleri göstereceğim diye, elin turistine ne diye eziyet ediyorsun?
***
Ordu’yu tanıtıyorsunuz.
İyi, güzel, maşallah…
Fındık yidiiiz mi?
Kara Lahana çorbasına kaşık salladııız mı?
Aman içine mısır ekmaa doğramıyı unutmayın sakın?
He, bi de oynadınız. Karşılama falan…
Resimler, samimi gülüşler.
Oh, ne güzel tanıttınız memleketimizi.
Ne güzel işler yaptınız öyle.
İyi de trafik, park, yol ne olacak.
***
Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkânıdır derler.
E hadi bekletmeyin artık,
Dönün geriye.
Özletmeyin gendüüüzü.
Memleket sizi yanında görmek istiiii.
Biraz bizim yürüdüğümüz yoldan yürüyün…