Hazîran'ın bol yağmurlu geçen ilk günü, biri merkez, diğeri Ulubey'de olmak üzere katıldığımız mutlu merâsimler, ara boşlukta da ayrılık öncesi köye gidip hem etrâfı şöyle bir kolaçanla berâber mezar üstüne de uğradığımız yoğun koşuşturmaların ardından, son aylarda bakımını kız kardeşimin yaptığı annemi de alarak sona 3 saat kala çıktığımız yolculuk, sabâsı gün 3'e doğru Eldivan'da noktalandı.

*BİR MÜDDET BURALARDAYIZ İNŞÂLLÂH*

Büyük oğlum, sabah bizi almak için geldiği yolu şimdi de götürmek için yeniden katetmiş oldu. Allâh CC râzı olsun; anne baba ve babaanne dâhil dört kişi olarak güzel bir yolculuğun sonunda, gecenin içinden yağ gibi kayarak, kazâsız-belâsız menzil-i maksûda ulaştık çok şükür. İnşâllâh, bir zaman burada eğleşeceğiz.

*SOKAKLAR EN ÇOK DUT, IHLAMUR ve DİĞERLERİ*

Burası çok şirin, sevimli, yeşillikler içinde güzel bir Anadolu kasabası. Geçen yıl da gelmiştik. O zaman kirazlar olmuştu. Burada sokaklar dâhil ağaçları bol olduğu için, dutlar yerlerde zebildi. Gerçi o zaman ayın 2. yarısıydı.  Ama bu yıl kiraz da, dut ta yok. Bizim oralarda olduğu gibi buralarda da yanmış. Gerçi gününe biraz daha var ama, dallarda da gözükmüyor.

*KİRAZ BAĞLARI, FINDIK DAĞLARI*

Hâlbuki ELDİVAN, dağlık alanlar çam ve meşe ağaçlarıyla kaplı, ormanlarında fındık ta dâhil yabani meyve türleri de bulunan yeşil bereketli bir yer. İlçe sebze ve meyve yetiştiriciliğinde ön plândadır. Eldivan aynı zamanda, ülkede en önemli kiraz bağlarının mevcûdiyetiyle meşhur bir yerdir.

Geliniz görünüz ki, bu sene dut ta, kiraz da yok denecek kadar az. Ama Belediye yine de ayın  2. yarısında yapılacak KİRAZ FESTİVALİ için harıl harıl yeni meydan hazırlığı yapıyor. İnşaat son hız. Şu an perde ihata duvarları için beton kamyonlarının biri gidip diğeri geliyor. Parke taşları paket paket dağ gibi yığılı, hazır. Bakalım nice bir festivâl olacak.

*ELDİVAN'IN MÎLÂDDAN ÖNCESİ*

Her neyse; biz, ilçeyle ilgili bieaz bilgi vermeye çalışalım. Adet olduğu üzere, önce tarihinden söz etmek gerekirse; kalıntılara bakarak yerleşiminin M.Ö. 300 ve 400 yılları arasında Makedonya ve Pafloganya daha sonra ise Galatlar ve Romalılara dayandığı öngörülmektedir. Orta ve Son Tunç Çağını temsil eden DÜMELİ HÖYÜĞÜ ve SARAYKÖY, HİSARCIK arasında eski dönemlere âit harâbelere rastlanmaktadır.

*MALAZGİRT'TEN ER DÎVÂNI'NA*

Biz olarak ta, Malazgirt savaşından sonra 1083 yılında Çankırı’nın fethi ile DÜMELİ, TATAR, AYRANCI, İMAMLAR, İBİŞ ve KAYI boyuna ait Türkler buraya gelerek yerleştiler. HİSARCIKKAYI, GÖLEZKAYI gibi köy isimleri bugün dahi hayâtiyetlerini korumaktadırlar. 

SELÇUKLU ve CANDAROĞULLARI hâkimiyetinde kalan ELDİVAN, 1383 yılında YILDIRIM BAYEZİT tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. 

*İL DİVANI, ER DÎVÂNI, ER MEYDÂNI; ELDİVAN*

Eldivan ilçesi ismini, kuzeyini Dümelli ovasının ve Yanlar deresinin çevirdiği dağdan almaktadır. Bu dağa halk İLDİVAN dağı demektedir. Bu dağ 1071 den sonra Anadolu'ya yayılan Türkler için toplanma yeri olmuş ve adına da ER DİVANI denilmiş olup, sonraları kelime evrilerek ELDİVAN şeklini almıştır. 

*ANKARA, ÇANKIRI, KORGUN, ŞÂBANÖZÜ ARASI* 

Coğrafya olarak ta, Çankırı'ya uzaklığı 18 km olup, merkezin güney batısında yer almaktadır. İlçe topraklarının kuzeyinde Korgun, doğusunda Çankırı, güneyinde Ankara ve batısında Şabanözü ilçesi vardır. 346 km karelik bir yüzölçümüne sahiptir. 

*BÖLGENİN ZİRVESİ, İLDİVAN YAYLASI*

Rakımı 1167 metre olup, ilçenin güneyinde yer alan bölgenin en önemli ve zirve yaylası İLDİVAN DAĞI ise 1857 m. yüksekliktedir. 

*ANKARA'DA HACI BAYRAM, ÇANKIRI'DA MURÂD-I VELÎ*

Selçuklular zamanında buraya gelen HACI MURÂD-I VELÎ isminde,  HACI BAYRÂM -I VELÎ'nin de muâsır ve yârânı olan bir Türk irfan büyüğünün külliyesi ile Gölez Köyünde 1738 yılında vefat eden SULTAN BEDREDDİN isminde bir zâtın mezarı bulunmaktadır.

Bu meyânda, bir HORASAN ERİ olarak buraya gelip 1207'de vefat eden bir zâta âit olması ve târihî keyfiyeti hasebiyle HACI MURÂD-I VELÎ Külliyesi çok sayıda ziyaretçi çekmektedir.

*ELDİVAN, YÖRENİN BURSA'SI GİBİ*

Eldivan ilçesi, etrafını çeviren tatlı, yeşil yükseltiler arasında, bahçeler içerisinde nadide, tabii güzelliklere ve günübirlik imkânlara sahip bir yerleşim yeridir. Eldivan dağının ilçeye bakan tarafları çoğunlukla çam olmak üzere meşe, yabani fındık, dağ kavağı ağaçlarıyla ve zengin bir orman altı bitki örtüsüyle kaplıdır. 

*DUT MEVSİMİ, KİRAZ BAYRAMI*

Tabi güzelliklerinin yanı sıra kiraz üretimi ile de meşhur olan Eldivan ilçemizde, KİRAZ BAYRAMI geleneğini sürdürmek amacıyla düzenlenen festival, geleneksel olarak devam ettirilmektedir.

*CUMÂ'DAN PAZARTESİ'YE RENGÂRENK GÜNLER*

Cuma günü başlayan ve üç gün süren etkinliklerin birinci gününde HACI MURÂD-I VELÎ anılmakta; İkinci gün kiraz yarışmaları, mahalli ve milli oyunlar, gençlik ve halk konserleri, sergiler, THK tarafından paraşüt atlayışları gerçekleştirilmekte; Üçüncü gün ise milli düzeyde yağlı pehlivan güreşleri yapılmaktadır. Bakalım bu süreçlerde burada mı olacağız ve neler göreceğiz? Yâ nasîp!

*LÜLEBURGAZ, KOFÇAZ, BOYABAT*

Ama daha ilk gün yatsıya, 1956'da tam orta yere ve hafif yükseltiye yapılmış, şehre hâkim noktada ve kâlbi mesâbesinde Merkez Büyük Câmi'ye gittiğimizde mihrapta sohbet yapıldığını gördük. Konuşma tarzından ilçemizin Müftüsü olduğunu anladık. Namazdan sonra da tanıştık. 

*KIRKLARELİ, SİNOP, SAMSUN*

Adı-Soyadı Kâsım ÇOBAN. Sinop'lu. Boyabat İHL, Samsun İlâhiyât mezunu. O da bizim gibi Kırklareli'nde görev yapması hasebiyle bir çok ortak tanışımız çıktı. Biz Lüleburgaz'da görev yapmıştık, o da Kofçaz'da bulunmuş. Mâlum, vilâyetimiz aynı olmuş oluyor. Diğer yandan Samsun bağlamında da ortak tanışlarımız çıktı.

*HUZURLU NAMAZ, UMURLU DEVLET*

Ondan öte, bu yatsıda en huzurlu, içimiz kıpır kıpır bir namaz kıldığımızı söyleyebiliriz. Câmi güzel, cemaat güzel, hocalarımız güzel, ortam nezih, atmosfer hoş. İnsanın içinin yağı eriyor. İmam hocamız, geçen seneden tanıştığımız, görev ciddiyet ve samîmiyetini takdir ettiğim Süleyman TURAN Hoca da namazda Ahzap sûresi 38'den başlayıp çok sâde, doğal bir akışla okudu. 

*ÜSTÜNE DE NÂNE-LİMON; DAHA NE OLSUN*

Daha ne olsun. Süleyman Hoca Namaz sonrasında da odasında müftü beyle bize tanışma nânelimonu ikrâm etti. O da çok güzel bir şeymiş hakîkâten. İnsanın genzini açıp içini ferahlatıyor. Bu, her okuyuştan önce nûş edilmeli deyip teşekkür ettik kendisine. Allâh CC râzı olsun. 

*GİRESUN-GÜCE, AYNI GÖLDEN SU!*

Diğer bir vakitte de vâiz hocamız Mustafa BAYRAM Bey'le tanıştık. Kendisi Giresun GÜCE'den. Erzurum İlâhiyât mezunu. Hepimiz aynı gölden su içiyoruz diye espri yaptık sabâsı gün müftülükte çay içerken. Öyle ya; Ordu, Giresun, Sinop; üçü de Karadeniz sahilinde. Hattâ Kırklareli. Müftü Bey buna; Karadeniz'de en kuzey il SİNOP, ilçe ise KOFÇAZ tespitini ekledi.

*KURBANIN BEDELİ, İNSANLARIN CEDELİ*

Evet; burası çok güzel, sâkin, naîf bir Anadolu kasabası. Şu güzellik, şu ulvî yapı, böyle bir nîmet, devlet güzel, işini seven, misyonunu en güzeliyle îfâya çalışan hocalar göndermiş, bir de müftü bey Kurban'dan bahsederken, kurban eğer hastalıklı çıkarsa Tarım Müdürlüğüne mürâcaatla kurbanın bedelinin tazmin edileceğini söylemesi gerçekten insanın içini eritiyor. Tabiî alınan para yine fakirlere verilmek kaydıyla.

*HİKÂYET GÜZEL, ŞİKÂYET DEĞİL*

Bu kadar güzelliği lûtfeden Rabbe şükretmemek, devlete şükran hissi beslememek, kısaca kadr ü kıymet bilmemek ne büyük bir tâlihsizlik diye düşünmemek elde değil.

*BÜYÜK HACC, BÜYÜK BAYRAM; DİRLİKSİZ ÜMMET*

Bu duygu ve düşüncelerle HACC-I EKBER'e de tevâfuk eden Kurban Bayramımızı tebrik ediyor, başta Gazze, Doğu Türkistan, Arakan ve Keşmir olmak üzere tüm mazlûm coğrafyaların huzûruna wesîle kılması niyâzıyla Rabbimize yalvarıyor, nice bayramlara sevdiklerimizle berâber ulaşmak, ümmetin birlik-dirlik ve izzetini görmek ve de böylece sonsuz mutluluklara ermek dileğiyle cümleye sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...