-
Şafak DELİÇAKARTMO, AKLIN NEREDE?
-
Mehmet KESKİNÇATLADI GİTTİ!!!
-
Ersin ERDOĞANCENTRAL PARK
-
Erol KARAERDÜZ MAHALLE BİRER BİRER EKSİLİYOR
-
HÜSEYİN DENİZİBADETİN ÖNEMİ. !
-
SEDAT AKKÖSEATATÜRK, 19 MAYIS GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI
-
ATİLLA SAMATHUZURU BULMAK
-
Ufuk ERSOYÜ R E T M E L İ Y İ Z
-
Derya DERVİŞOĞLU KÖKEÇSELAM, BEN KÖPEK DİYOJEN!
-
AV. ELİF GÜNEY KATIRCIOĞLUUlusal Egemenlik ve Çocuk Hakları
-
Recep AydınRAMAZANI BÖYLE YAŞAMAK…
-
AV. BİRSEN UÇARKADINLAR VARDIR
-
UĞUR KARASTERİLASYON STERİLASYON STERİLASYON!
-
Av. Özlem KÜTÜKSUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK PEKİ YA SUÇA SÜRÜKLEYEN ?
-
AV. ZELİHA AYPEK BAYRAKKADINLAR GÜNÜNÜN TARİHİNE BAKACAK OLURSAK!
-
AV. YAREN TÜRKERBİLİM VE SANATTA KADININ ROLÜ
-
Av. Ebru Avcı BecerenSosyal Medya Ve Çocuklar
-
AV. SERAP TAŞTEMELHEPİMİZ BİRİZ, BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ, ŞİDDETİN HİÇBİR TÜRLÜSÜNE SUSMAYIN!
-
AV. AYTEKİN ERDEMEN GÜRÜLTÜLÜ SES VİCDANIN SESİ
-
AV. ASUMAN AYDINEREN BÜYÜK HAK YAŞAMAKMIŞ
-
Av. Sabri Can GÜRSOYÇOCUK VE CİNSEL EĞİTİM
-
AV. ALPER İSKENDEROĞLUAnadolu ve Mezopotamya ‘da Kız Çocuğu Olmak
-
Semra GENÇOSMANOĞLUDOLAR’DA, ENFLASYON DA ÜRKÜTÜYOR!
-
AV. TUĞÇENUR ALDENİZTÜRKİYE’DE KADIN VE SİYASET
-
BİRGÜL AKBULUTSEVGİ İLE KURTULACAKTIR İNSANLIK….!!
-
ÖZLEM KÜTÜKEKONOMİK HAYATTA ÇOCUK KALABİLMEK
-
AV. ÖYKÜ ÇALIŞDÜNYA ÇOCUK GÜNÜ
-
KAYA AYDINÖĞRETMENSİZ EĞİTİM
-
ADEM UZUNÖMEROĞLUKURUL
-
ÇİĞDEM TÜRK ÖZÇELİKVEDALAR, ACILAR VE RUHLAR
-
Mehmet TopkaraoğluGÖZLÜK CAMLARINIZI DEZENFEKTE EDİN
-
ÖZGE CEBBARSMA HASTALARININ YARDIMA İHTİYACI VAR!
-
ARSLAN ÖZERMEMLEKET HASRETİ
-
Mehmet Ziya OdabaşPEKİ NASIL KÖYLÜ OLUNUR?..
-
Op. Dr. İsmail KuralSODA ŞİŞESİ AÇARKEN KÖR OLMAYIN
-
Mustafa TÜRKYILMAZVALİ SONEL’E APAÇIK
-
Berkant DOĞANALAMANCISI ÇOKTUR BİZİM KÖYÜN
-
ONUR ŞAHİNÖNCE SAĞLIK...
-
DERYA TEKEŞMEZOTERAPİ
-
REMZİ AKSOYDOĞRU ADAM…
-
LÜTFÜ CAN ŞENDENİZ VE CANKURTARAN
-
Metin AKSOYCENAZE EVİNDE DÜĞÜN OLMAZ...
-
Uzm. Dr. Derya TEKEŞKARADENİZ’DE SADECE ORDU’DA
-
Uzm. Dr. Hakan DumanBİR PARADOKSUN ANALİZİ
-
ALEV TRABZONORDU’NUN DEĞİŞEN YENİ MİMARİSİ
-
Yunus ÖNEMTEKNOLOJİ HIZLA İLERLİYOR, İNSANLIK AYNI HIZDA GERİLİYOR
-
MUSTAFA CEYLANSİZDE Mİ KANDIRILDINIZ?
-
Servet YERLİKurul Kayası Eski Yerleşim Alanı - Kurul Kalesi nin Dünü Ve Bu Günü
-
Adem AksoyBAŞARININ ALTYAPISI ‘ADALET’
-
NAZIM GÜLERDİLİMİZ
-
YAŞAR DALGIÇREFERANDUMA NEDEN “EVET” NEDEN HAYIR?
-
Soner MAĞDENVAR YA DA YOK OLUŞ
-
Alaaddin ARSLANORDUSPORA ÇÖZÜM ARAYIŞLARI


Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 16:25 BAŞKAN GÜLER, GENÇ MUCİTLERLE
- 15:09 7’DEN 70’E ALTINORDULU’LARIN HİZMETİNDE
- 14:39 KALP CERRAHI GÜRSOY’A AÇIK DAVET
- 14:20 37 KAZADA 46 YARALI
- 14:19 FUHUŞA GEÇİT YOK
- 13:42 HAYATİ İNANÇ GÖNÜLLERE DOKUNDU
- 13:17 ÇÖPTE ÇİLE SONA ERDİ!
- 12:15 VALİ SONEL: YOLUNUZ AÇIK OLSUN
- 11:51 ASARKAYA KENT ORMANI GÖZ DOLDURUYOR
- 11:49 TRAFİĞE KAYITLI ARAÇ SAYISI AÇIKLANDI
- 11:23 BAHÇE OKULU EĞİTİMLERİ DEVAM EDİYOR
- 11:08 TAPU VE KADASTRO 175. YIL DÖNÜMÜNÜ KUTLADI
- 11:08 “PARİS IŞILTISI İLE GENÇ GÖRÜNMEK MÜMKÜN”
- 11:07 “VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞACAĞIZ”
- 10:59 DİŞ AĞRISINA İYİ GELECEK UYGULAMALAR
AV. ASUMAN AYDINER

EN BÜYÜK HAK YAŞAMAKMIŞ
Klasik cümlelerle başladığımız yazılar günümüzde kadın cinayetleri oranlarının neden bu kadar yüksek olduğu oluyor. Haberler de gazeteler de kadın cinayetleri olağan bir gündemimiz olarak yer almaya başladı artık. Sabah başka bir kadın akşam başka bir kadının öldürülmesi manşetlerde kalıyor. İsimler bir kere haberlerde geçen altyazıları gazetelerde geçen manşetleri dolduruyor. Keza artık ismin de bir önemi kalmadı. Sadece birer rakamdan ibaret olmaya başladı kadın cinayetleri.
Sabah bir kadın eski nişanlısı tarafından öldürüyor, akşam ise boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından. Sevgilisi, eski sevgilisi, kıskanç nişanlısı, eski nişanlısı, kıskanç eşi, boşanmakta olduğu eşi, boşandığı eski eşi… Sevgiyle yola çıkan bir insanın hala sevdiği ya da bir zamanlar sevdiği biri tarafından öldürülmesi ne kadar acı değil mi?
Haberleri ilginç kılan bir kadının daha hayallerinden olması, bir canın daha yaşam hakkının elinden alınması değil, hayır değil. Olayları ilginç kılan cinayetlerin işleniş şekilleri oldu artık. Günlük hayat temposundan haberleri akşam annemle konuşmalarımızla takip eden biri olarak ilginç ama bir o kadar doğru bulduğum bir değerlendirme ile karşılaştım. Artık dur denilmiyor günlük hayatımıza kadın cinayetleri olağan gündemimizmiş gibi yansıtılıyor bir de üstüne bakın bu yolla da öldürüp saklayabilirsiniz gibi neredeyse seçenek sunuluyor dedi. Ne kadar acı ama doğru bir yorum olduğunu düşündüm. Cinsiyetçi bir yaklaşım yapmadan bir canın hayattan alındığını söylemek isterim ama öyle değil bir kadın sadece kadın olduğu için hayattan koparılıyor.
Televizyonlarda çeşitli konularda kamu spotları yayınlanıyor. Genelde normal bir reklamdan daha çarpıcı ve güzel oluyorlar. Birinde sigaranın her yıl yerini dolduramadığımız 300 kişiyi bizden aldığını söylüyordu. Biz neredeyse her gün yerini dolduramayacağımız bir kadını kaybediyoruz. Bir evlat olarak, bir anne olarak, bir arkadaş olarak yerini dolduramayacağımız kadınlarımız yaşama hakkından oluyor.
İnsanların haklarını savunmak için çıktığı yolda, korunmak için yapması gereken her şeyi yapmış olan meslektaşımız Av. Dilara Yıldız da hayattan koparılan kadınlarımızdan biri. Güzel bir güne başlamak mümkün değil artık çünkü bir kadının daha hayattan koparıldığı bir güne güzel şekilde başlayamayız. Derin üzüntülerle öğrendik bu haberi. Yine taraflar aynı bir kadın ve eski bir nişanlı suç aynı kadın cinayeti. Sadece suçun işleniş şekilleri değişiyor. En doğal hakkımız yaşama hakkı iken Dilara Yıldız gibi birçok kadının elinden bu hakkı alındı. Aklımıza nasıl kazındı kızının gözleri önünde kanlar içinde yatarken ÖLMEK İSTEMİYORUM diyen Emine Bulut. Her gün haberlerde gördüğümüz kadın cinayetleri önce hayatımızın olağan seyrine katılmışken şimdi ise bir yarış halini almaya başlamış gibi.
Artık haberlerde kadınların öldürüldüğü değil başarılarının konuşulduğu haberler görmek istiyoruz. Kadınların çiçek olarak adlandırıldı değil haklarının korunduğu günleri özlüyoruz. Fransa’da kadının seçme seçilme hakkı yokken Sabiha Gökçen’in pilot olduğu ve istikbalimizi göklere çıkardığı günleri özlüyoruz. Kadınların aile hayatında iş hayatında aslında hayatın her yerinde var olduğu ve emeğinin konuşulduğu günleri istiyoruz.
Çok şey değil artık en doğal hakkımız olan YAŞAMA HAKKIMIZI İSTİYORUZ.