Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 14:44 KIZILAY, AŞEVİYLE YENİDEN HİZMETTE
- 14:06 URALOĞLU: KALKINMA YOLU GÜÇLENECEK
- 13:56 BİZİMKİ,SERİE A’DA YILIN EN İYİSİ
- 13:57 EURO 2024 KADROSU AÇIKLANDI
- 13:56 12 TAKIM 3.LİG’E YÜKSELDİ
- 13:56 TÜRKİYE’Yİ TEMSİL EDECEKLER BELLİ OLDU
- 13:54 2.LİG BİR BAŞKA BAHARA
- 13:38 DEFORME OLAN YOLLAR ONARILIYOR
- 11:05 ALTINORDU GECE GÜNDÜZ SAHADA
- 14:13 MARKA OLUYOR!
- 14:12 ORTAK TATBİKAT!
- 14:10 BU SERGİYİ KAÇIRMAYIN
- 13:52 TELEFON BAĞIMLILIĞI FARKLI BİR BOYUTA EVRİLDİ
- 13:47 ALZHEİMER BELİRTİLERİ VE TEDAVİSİ
- 13:30 Z KUŞAĞININ SEBAT ETME BECERİSİ YOK GİBİ!
RAMAZAN VE PAYLAŞMAK
Ramazan diyince aklımıza yalnız bir oruç ve ibadet gelmemelidir.Kendimize dönme ve kendimizi fark etme ve Allah’ın lütfu ve inayeti içerisinde hayatımızı sürdürdüğümüzün farkındalığını yakalama fırsatıdır.
Oruç dinimizin temel ibadetlerindendir.Oruç aç kalmak için tutulan bir ibadet değildir. Aç kalmak ibadetin maddi kısmıdır.Oruç ibadetini bütün bedenimizle, duygularımızla,ruhumuzla tutabilmek çok önemlidir.Oruçta asil amacımız dilimizin,gönlümüzün,kulakları-mızın, düşünce dünyamızın oruçla bütünleşerek,niçin oruç tuttuğumuzu fark ederek rabbiyle buluşmasını paylaşmaktır.
Hayatımızın akışıyla ömrümüzü bir şekilde bitirmekteyiz bizleri sürükleyerek hızla götürmektedir. İnsan bu koşuşturmada kendisini fark etme imkanı bulmaya bilmektedir.Yüce Yaratıcı bazı zaman dilimlerini kendisini sorgulaya bilmesi için fırsatlar sunmaktadır. Ramazanda en büyük ibadetin tefekkür olduğu unutulmamalıdır.Bir Kur’an buluşmasıdır.Bu buluşma bizler için bir imtiyaz zamanıdır.
Yaşadığımız yüzyılda bireysellik,çıkar ilişkileri o noktaya varmıştır ki,dünyaya tapınma ve maddileşme hayatımızın en belirleyici değer olmaya namzet olmaktadır.Öyle bir yaşantı yaşıyoruz ki bu dünyevileşme ,maddiyatçılık,koşuşturmanın etkisiyle kimsenin elini tutamaz olduk yanı başımızdakileri unuttuk.Bizler dünya mal ve servete hükmedecekken,dünya mal ve servet bize hükmetmektedir.Bu durum bizi bizden uzaklaştırdı,hayatı ,sevgiyi, paylaşmayı,umudu,duayı paylaşmayı unuttuk gözümüz kimseyi görmez oldu. Markalı kıyafetlerle , fiyakalı arabalarla dolaşarak,denize sıfır villalarda kendimize kurduğumuz geçici dünyamızda; elimizdeki ekmeği,kabımızdaki çorbayı,dilimizdeki duayı paylaşmayı bize biz olduğumuzu öğretir ramazan.
Şöyle bir düşünürsek dünyanın son yıllarında şiddet,terör, ülkelerin işgali insanoğlunun acımasızlığını ön plana çıkmıştır.Sosyal denge alt üst olup maddi değerlerin ön plana çıkması neticesinde dini değerlerden uzaklaşılarak neredeyse dünyevileşme ve hırs yarışında dini değerlerimiz araç olarak adeta kullanılmaya başlamıştır. Dünyanın böylesi bir hengamesi içerisinde bizler paylaşmayı tekrar tekrar hatırlamayı arzularız.Paylaştıkça zenginleşir çoğalırız.En büyük fakirlik gönül ve duygu fakirliğidir.
Örnek verirsek birlikte kılınan namazın sevabı unutulmamalı.
Namazda okuduğumuz Fatiha Suresinde ‘ben’ diye dua etmeyip ‘Biz’ diye dua ediyoruz.
Artık ‘ben’ demekten kaçıp ‘biz’ diyebilen bir toplum olmak durumundayız.”Hepimiz Ademin çocuklarıyız,hepimiz topraktanız.’ diyen Hz.Muhammed’in veciz sözü bizlere çok şeyler anlatmaktadır.
Ramazanın tüm kardeşlerimizle,ordulu hemşerilerimizle toplumun bütün kesimlerinin coşku ile kutladığı paylaşma şölenleri olmasını istiyoruz.
İstiyoruz ki camilerimizde çocuklarımız gençlerimiz koşuştursunlar.
Namazını zorluklarla eda eden ablaların ,teyzelerin ninelerin , ağabeylerin, amcaların, dayıların anne ve babaların arasında camide saf tutmuş bebelerin, namaza yeni başlamış çocuklarımızın sesleri sohbetlere konuşmalara karışarak hep birlikte paylaşmalıyız Ramazan-ı Şerifi.
GÜNÜN SÖZÜ; Kanaatten hiç kimse ölmedi,hırsla da hiç kimse padişah olmadi.(Mevlana)