- HÜSEYİN DENİZKADİR ,KIYMET BİLMEK
- Ufuk ERSOYZ A B I T A
- Erol KARAERHAVA ALMAYA DEVAM!!!
- Derya DERVİŞOĞLUKADINA BAKIŞ AÇISI VE KADIN CİNAYETLERİ
- ABDÜLKADİR DEMİRBUKALEMUNUN GERÇEK YÜZÜ
- NURİ KAHRAMAN******* Ş A Ş I-N Â M E *******
- Şafak DELİÇAKARHER KONUDA “EREZYONDAYIZ” HER KONUDA!
- Berkant DOĞANKOKARCA REKOLTESİ
- SEDAT AKKÖSEESKİDEN DALKAVUK DU ŞİMDİ YALAKA OLDU...!
- UĞUR KARAFINDIK FİYATI AÇIKLANSIN
- ŞÜKÜR ÖZDEMİRDÜNYA KADINLAR GÜNÜ
- Mehmet KESKİNGEYLAN’DAN MÜJDE BEKLİYORUZ!
- Savaş ÇELEBİÇEVRE VE DİN
- Mustafa TÜRKYILMAZVALİ EROL’A APAÇIK
- Semra GENÇOSMANOĞLUŞEHRE ARTIK BİR NEFES ALDIRIN!
- NAZIM GÜLERMAĞFİRET ÇERAĞI, TEVBE DURAĞI, İSTİĞFAR BURAĞI...
- ATİLLA SAMATPERŞEMBEDEN MESAJ
- Ersin ERDOĞANEL-VEDA...
- MEHMET YILMAZYİNE YENİDEN TEK ORDUSPOR
- Recep AydınVALİ PARAYI MİLLETİN KALBİNDEN BULDU
- AV. KEVSER AYCAN YILDIZÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARI
- AV. ELİF GÜNEY KATIRCIOĞLUUlusal Egemenlik ve Çocuk Hakları
- AV. BİRSEN UÇARKADINLAR VARDIR
- Av. Özlem KÜTÜKSUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK PEKİ YA SUÇA SÜRÜKLEYEN ?
- AV. ZELİHA AYPEK BAYRAKKADINLAR GÜNÜNÜN TARİHİNE BAKACAK OLURSAK!
- AV. YAREN TÜRKERBİLİM VE SANATTA KADININ ROLÜ
- Av. Ebru Avcı BecerenSosyal Medya Ve Çocuklar
- AV. SERAP TAŞTEMELHEPİMİZ BİRİZ, BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ, ŞİDDETİN HİÇBİR TÜRLÜSÜNE SUSMAYIN!
- AV. AYTEKİN ERDEMEN GÜRÜLTÜLÜ SES VİCDANIN SESİ
- AV. ASUMAN AYDINEREN BÜYÜK HAK YAŞAMAKMIŞ
- Av. Sabri Can GÜRSOYÇOCUK VE CİNSEL EĞİTİM
- AV. ALPER İSKENDEROĞLUAnadolu ve Mezopotamya ‘da Kız Çocuğu Olmak
- AV. TUĞÇENUR ALDENİZTÜRKİYE’DE KADIN VE SİYASET
- BİRGÜL AKBULUTSEVGİ İLE KURTULACAKTIR İNSANLIK….!!
- ÖZLEM KÜTÜKEKONOMİK HAYATTA ÇOCUK KALABİLMEK
- AV. ÖYKÜ ÇALIŞDÜNYA ÇOCUK GÜNÜ
- KAYA AYDINÖĞRETMENSİZ EĞİTİM
- ADEM UZUNÖMEROĞLUKURUL
- ÇİĞDEM TÜRK ÖZÇELİKVEDALAR, ACILAR VE RUHLAR
- Mehmet TopkaraoğluGÖZLÜK CAMLARINIZI DEZENFEKTE EDİN
- ARSLAN ÖZERMEMLEKET HASRETİ
- Mehmet Ziya OdabaşPEKİ NASIL KÖYLÜ OLUNUR?..
- Op. Dr. İsmail KuralSODA ŞİŞESİ AÇARKEN KÖR OLMAYIN
- ONUR ŞAHİNÖNCE SAĞLIK...
- REMZİ AKSOYDOĞRU ADAM…
- Metin AKSOYCENAZE EVİNDE DÜĞÜN OLMAZ...
- Uzm. Dr. Hakan DumanBİR PARADOKSUN ANALİZİ
- Yunus ÖNEMTEKNOLOJİ HIZLA İLERLİYOR, İNSANLIK AYNI HIZDA GERİLİYOR
- Servet YERLİKurul Kayası Eski Yerleşim Alanı - Kurul Kalesi nin Dünü Ve Bu Günü
- Adem AksoyBAŞARININ ALTYAPISI ‘ADALET’
- YAŞAR DALGIÇREFERANDUMA NEDEN “EVET” NEDEN HAYIR?
- Soner MAĞDENVAR YA DA YOK OLUŞ
- Alaaddin ARSLANORDUSPORA ÇÖZÜM ARAYIŞLARI
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 13:41 SPORA HAS
- 13:40 ÜFK, YILDIRIR’A EMANET
- 13:37 SÜPER AMATÖR LİG’E DOĞRU
- 13:38 KURA ÇEKİMİ, 15 EKİM’DE
- 13:37 BAL LİG’İNDE STATÜ DEĞİŞİKLİĞİ
- 13:08 TİROİD KADINLARI 5 KAT DAHA FAZLA ETKİLİYOR
- 13:07 GÖZLERİ KORUMANIN 10 YOLU
- 12:01 CAM STÜDYOSU ÖĞRENCİLERİN HİZMETİNDE
- 11:42 LÖSEV’DEN BÜYÜK ANITKABİR BULUŞMASI
- 11:37 İLK SUYA DOĞUM GERÇEKLEŞTİ
- 11:33 ÇİLE ÇEKTİREN YOLLAR KONFORLA BULUŞUYOR
- 11:31 GENÇLİK MERKEZİ GENÇLERİN HİZMETİNDE
- 11:27 BAŞKAN GÜRSOY'DAN BABA OCAĞINA DAVET
- 11:21 EMEKLİHANE AÇILIYOR
- 11:13 İŞSİZLİK ORANLARI AÇIKLANDI
AV. AYTEKİN ERDEM
EN GÜRÜLTÜLÜ SES VİCDANIN SESİ
28 Ocak 2022 Cuma Saat: 09:33
Dünyanın her tarafında kendi iradeleri ve ortak kararları ile çocuk sahibi olmayan aileler dışında çocuk sahibi olan ve çok istemesine rağmen çocuk sahibi olamayan aileler bulunmakta. Söz gelimi bir tarafta farklı motivasyon ve nedenler ile çocuk sahibi olmak isteyen ve kendilerine bu lütuf bahşedilenler diğer tarafta ise belki yıllarca çocuk sahibi olamadıkları için tedavi gören ve her yolu deneyen aileler. Bilindiği üzere şu sıralar birçoğumuzun görmek ve duymak istemediği hatta tahayyül dahi edemediği kadar sayıda çocuk şiddete maruz bırakılıyor hatta ölüm kelimesi ile yan yana ismini dahi anamayacağımız şekilde öldürülüyorlar. Çocuk sahibi olmak isteyen ancak olamayan çiftler; haberlerde veyahut çevresinde bu haberleri duyumsayıp; iç çekiyor ve soruyor: “Neden bu canilerin çocukları oluyor da bizim olmuyor?” diye. Oysa gerçekten kıymetini bilen kişilerin çocukları olsa da sarıp sarmalayıp; onları dünyadaki tüm tehlikelerden koruyup kollayabilseler diye düşünmeden edemiyor insan. Aslında tüm insanlığın, geleceğin teminatı olarak görülmesi gereken “çocuğu” insanlardan değil ancak ve ancak çevre şartlarından ya da en fazla çocuğun kendisine verebileceği olası zararlardan koruması gerekir. Fakat ne yazık ki bu zihniyete ve toplumsal bilince ulaşmak mümkün olmamıştır.
Dünya üzerinde kabul gören pozitif hukukun tamamında ve yazılı hukukta çocuk korunmaya değer görülmüş ve bu hususa ilişkin olarak hukuki düzenlemeler yapılmıştır. Bununla birlikte Dünya üzerinde hiçbir mevzuat veyahut düzenleme yoktur ki bir sebep var olmadan spontane şekilde tanzim edilmiş olsun. İşte tam da maalesef çocuğa yöneltilen ve şiddet olarak kabul edilebilecek tüm eylemlerin varlığı nedeniyle tüm ülkelere paralel olarak ülkemizde de gerek caydırıcı gerekse koruyucu hukuki düzenlemeler yapmıştır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6. Maddesinde çocuk: “Henüz onsekiz yaşını doldurmamış kişi” şeklinde tanımlanmıştır. Bahsi geçen kanun maddeleri irdelendiğinde birçok maddede suçun çocuğa karşı işlenmesi nitelikli hal olarak kabul edilmiş ve suçun basit haline kıyasla kanun koyucu daha fazla ceza verilmesini düzenlemiştir. Örnek vermek gerekirse Türk Ceza Kanunu Md. 86’da mevcut bulunan Kasten Yaralama suçunun nitelikli hali olarak düzenlenen “Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı” işlenmesi durumunda ceza yarı oranında arttırılmaktadır. “Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı” ifadesinde kanun koyucu her ne kadar tüm mağdurları içine alacak şekilde geniş anlamda düzenleme yapmış olsa da mevcut düzenleme çocuklara karşı işlenen kasten yaralama suçunun da daha fazla cezalandırılması gerektiğini öngörmüştür.
Ama bilinmelidir ki Mahatma Gandhi’nin de dediği gibi: “Kanunlara dayanan adli muhakemelerden daha büyük bir muhakeme vardır ki bu da her kişinin kendi vicdanıdır.” Bu satırları okuyan kişilerin ekseriyeti şahsında; dünyanın en masum varlıkları olarak aksinin düşünülmesi mümkün olmayacak şekilde çocukları görmektedir. Şahsım adına bu hususta herhangi bir duraksama mevcut değildir. Ancak yine de durup düşünmemiz gerekir öldüğünde melek olduğu düşünülen çocuklara ölüm bir yana en küçük zararı vermeyi dahi düşünen herhangi bir insanın nasıl vicdanı olabilir? Vicdanı olan herhangi biri sahip olduğu vicdanın sesini ne şekilde susturup da çocuklara nasıl zarar verebilir? Çocuklara yöneltilen bu şiddet eylemlerinden haberdar olup da sessiz kalmayı seçmek elbette kolay değil ancak tüm imkânsızlıklara rağmen; bir çocuğu yaşatmak, bir çocuğu büyütmek, bir çocuğun yetiştiğini ve etrafına umut olduğunu görmekten daha çok insana ne mutluluk verebilir? Bir düşünelim istedim.
Yazı Yorumları ( 0 Adet)
Bu Yazıya Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2018 Ordu Yeni Haber Gazetesi
| İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Yazılım: Doğru Ajans