Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, medyanın Ankara temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda, kurumun 2030 stratejik vizyonunu ve odak projelerini kamuoyu ile paylaştı. Toplantıda, Kızılay'ın toplumsal direnci artırmaya yönelik eğitim seferberliği, aşevleri ağının genişletilmesi, Kızılay butiklerinin standartlaştırılması gibi sosyal projelere odaklanacağı belirtilirken; kan ürünleri ve biyoteknoloji alanında Türkiye'yi stratejik bir konuma taşıyacak dev yatırımların da müjdesi verildi.

Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz 157 yıllık köklü bir kurum olan Türk Kızılay'ın, milletin yardımlaşma köprüsü olma misyonunu  daha da güçlendireceklerini ifade etti. Yılmaz, yeni dönemde etki gücü yüksek ve sürdürülebilir projelere odaklanmanın önemini vurguladı.

"İyilik Hareketini Mümkün Kılıyoruz"

Toplantının açılışında konuşan Prof. Dr. Yılmaz, Kızılay'ın devletten bir bütçesi olmadığını, tüm faaliyetlerini bağışçılar, uluslararası fonlar ve gelir getirici kaynaklarla yürüttüğünü belirtti. Kızılay'ın 400 bini aşan gönüllüsü  ve 10 bini geçen çalışanıyla  büyük bir aile olduğunu ifade eden Yılmaz, "Siz dışarıda herhangi bir kırmızı yelekli gördüğünüz zaman o kırmızı yelekli yüzde doksan dokuz ihtimalle bir gönüllüdür. Biz Kızılay'ı hep bir iyilik köprüsü olarak tanımlıyoruz. Yardımcı olmak isteyenle yardıma ihtiyacı olan arasındaki bir iyilik köprüsü. 2024 senesinde toplam 47 milyon kişiye yardım ulaştırdık. Türk Kızılay, 192 Kızılay ve Kızılhaç cemiyeti içinde hem en fazla ülkeye yardım yapan hem en fazla insana yardım yapan hem de maddi olarak en fazla yardım yapan cemiyettir." dedi.

Prof. Dr. Yılmaz, Kızılay’ın önümüzdeki dönemde özellikle eğitim, aşevleri ve sosyal hizmet alanlarında yoğunlaşacağını belirtti. Eğitim seferberliği kapsamında 2025 yılı sonuna kadar 4,5 milyon kişiye güvenli yaşam eğitimi vermeyi hedeflediklerini, ancak şimdiden yaklaşık 2 milyona ulaştıklarını söyledi. “Eğitim, afet bilincini artırmak ve dirençli toplumlar oluşturmak için temel önceliklerimizden biri. Toplumun her kesimine ulaşarak kişisel afet bilinci ve ilk yardım eğitimlerini yaygınlaştıracağız,” diyen Yılmaz, bu projenin toplumun afetlere karşı dayanıklılığını artırmada kritik olduğunu ifade etti.

"Her İle Bir Aşevi" Projesi

Prof. Dr. Yılmaz, afet dönemlerinde beslenme sorumluluğunu üstlenen Kızılay’ın, mevcut 46 aşevini 2028 yılına kadar 81 ilde 91 aşevine çıkarmayı hedeflediğini vurguladı. “Amacımız, afet dönemlerinde hızlı müdahale kapasitemizi artırmak ve özellikle yaşlı nüfusun günlük beslenme ihtiyaçlarını karşılamak. Yalnız yaşayan büyüklerimizin kapılarını çalarak, yemek götürmenin yanı sıra manevi destek de sağlıyoruz,” dedi.

Kızılay Butikler Standardize Ediliyor

Toplantıda ayrıca Kızılay butiklerin standardize edilmesi projesi paylaşıldı. Türkiye genelinde ücretsiz kıyafet desteği sağlayan butiklerin 2025 yılı sonuna kadar daha görünür ve erişilebilir hale getirilmesi planlanıyor. Prof. Dr. Yılmaz, “Hedefimiz, ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın bu hizmetten haberdar olması ve kolayca faydalanabilmesidir,” şeklinde konuştu.

Biyoteknoloji ve İnovasyon Projeleri

Yılmaz, Kızılay’ın biyoteknoloji alanında yaptığı yatırımlar hakkında da detaylı bilgiler verdi. Türkiye’nin ilk yerli enteral beslenme ürünlerinin geliştirildiğini ve kan torbalarının tamamen yerli üretimine geçileceğini duyuran Yılmaz, ayrıca Türkiye'nin ilk plazma fraksiyonasyon tesisinin kurulması için çalışmaların sürdüğünü ifade etti.

"Güven ve Şeffaflık Önceliğimiz"

Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Kızılay’a duyulan güvenin önemine dikkat çekerek, tüm faaliyetlerde şeffaflığın esas alındığını ve bağışçıların güvenini sağlamanın en büyük öncelikleri olduğunu vurguladı. “Bizim için önemli olan, bağışlanan her kuruşun ve ayni bağışın doğru adrese ulaşmasıdır. Bunu sağlamak için şeffaf iletişime büyük önem veriyoruz,” dedi.
Toplantı sonunda, Kızılay’ın geleceğe yönelik güçlü hedefleri ve yürütülen projeler medya temsilcilerinin sorularıyla derinlemesine değerlendirildi.